55. Ulusal Nöroloji Kongresi

Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Neşe Çelebisoy:'Türkiye'de yüzde 16 genel sıklık içeren migrenin görülme sıklığı kadınlar için yüzde 25'lere kadar ulaşıyor'

Türk Nöroloji Derneği (TND) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, "Türkiye'de yüzde 16 genel sıklık içeren migrenin görülme sıklığı kadınlar için yüzde 25'lere kadar ulaşıyor." dedi.

Türk Nöroloji Derneği tarafından düzenlenen "55'inci Ulusal Nöroloji Kongresi" Antalya'da başladı.

Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, Serik ilçesi Belek turizm merkezindeki bir otelde gerçekleştirilen kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında baş ağrısıyla ilgili bilgiler verdi.

''Primer baş ağrıları'' olarak adlandırılan, bir başka hastalıkla ilişkili olmayan baş ağrılarının en sık nedeninin migren olduğunu kaydeden Çelebisoy, migrenin toplumda çok sık görülen bir hastalık olduğunu söyledi.

Türkiye'de her 4 kadından 1'inde migren olduğunu dile getiren Neşe Çelebisoy, "Yüzde 16 genel sıklık içeren migrenin görülme sıklığı kadınlar için yüzde 25'lere kadar ulaşıyor. Tanı, sadece öyküye dayanılarak konulabiliyor." diye konuştu.

Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk ise bu yıl 55'incisini gerçekleştirdikleri kongreye yurt içi ve dışından 1500 civarında nöroloğun katıldığını belirtti.

Bu yılın konusunun yaygın olarak görülmeye başlayan bir hastalık grubu olan ''hareket bozuklukları'' olduğunu ifade eden Öztürk, "Bu hastalık ülkemizde de son derece yaygın, 150 binlere varan rakamlar var. Sadece parkinson hastalığı değil ama diğer hareket bozuklukları da yaygın. Bunlar tedavi edilebilir olma özelliği taşıyor. Erken tanı ve tedavisi mümkün olan, özellikle yaşam kalitesinin artırılabileceği bir grup." şeklinde konuştu.

Dernek Saymanı Prof. Dr. Cavit Boz da MS hastalığı ve alternatif tedaviler hakkında bilgi verdi.

MS hastalığının özellikle gençlerin hastalığı olduğuna vurgu yapan Boz, bu hastalığın 20-40 yaş arasında daha sık görüldüğünü dile getirdi.

Cavit Boz, ''Uzun vadeli, kronik bir hastalık. Hastalığın farklı yüzleri var. Bir hastalık diğerine benzemiyor. Son dönemde hastalığın gidişi olumlu yönde değişti. MS eskiden yüksek olasılıkla iz bırakan hastalık şeklinde biliniyordu. Ancak, özellikle son 5-10 senede artan tedavi seçenekleri ile hastalık kontrol edilmeye başlandı. Hastaların çoğu artık yaşamlarını normale yakın devam ettirilebilecek duruma geldi. Erken ve uygun zamanda tedavi yapıldığı zaman, hastaların gelecekleri daha parlak oluyor ve özürlülük riski azalıyor." ifadelerini kullandı.

Kongre, 21 Kasım'da sona erecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile