60 Yasindan Sonra Her Iki Erkekten Birinin Sorunu 'Prostat Büyümesi'

60 Yasindan Sonra Her Iki Erkekten Birinin Sorunu 'Prostat Büyümesi'

Erkeklerde yasla birlikte görülme sikligi da artan iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde kapali yöntemlerle gerçeklestirilen cerrahiler tercih ediliyor. Idrar kanalindan girilerek büyüyen prostat bezinin tamamini almayi saglayan HoLEP yöntemi tedavide altin standart olarak öne çikiyor. Acibadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmani Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, 60 yasindaki erkeklerin yarisinda iyi huylu prostat büyümesine bagli sikayetlerin basladigini, 85 yasina kadar da bu belirtilerin yüzde 90 oraninda görüldügünü söyleyerek, hastalarin yasam kalitesini düsüren iyi huylu prostat büyümesinde medikal tedavinin yani sira cerrahi yöntemler de kullanildigina dikkat çektigini ifade etti.

Prostati kisaca yaklasik ceviz büyüklügünde, erkeklerde mesanenin altinda yerlesmis, üreme faaliyetleri için çesitli salgilar üreten bir organ olarak tanimlayan Üroloji Uzmani Prof. Dr. Mustafa Sofikerim; iyi huylu prostat büyümesinin erkeklerde en sik görülen sorunlardan biri oldugunu kaydederek; “Neredeyse tüm erkekler yaslandikça prostat büyümesi yasar, çesitli yöntemlerle de basarili bir sekilde tedavi olabilirler” dedi.

Iyi huylu prostat büyümesinin yasla birlikte arttigini, arastirma sonuçlarinda 60 yasindayken erkeklerin yarisinda bazi belirtilerin ortaya çiktigini, 85 yasina kadar da yüzde 90’inda prostat büyümesi beklenmesi gerektigini belirtti.

Prostatin iyi huylu hastaliginin yani sira kanser riskine de dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, iyi huylu prostat büyümesinin kanser olmadigini vurgulayarak; “Iyi huylu prostat büyümesi kanser degildir. Ancak iyi huylu prostat büyümesi ile birlikte ayrica kanser de gelisebilir. O nedenle 50-70 yas arasindaki erkekler yilda bir kez ürolojik muayenelerini ve gerekli testlerin yaptirmalari gerekir" ifadelerini kullandi. Prostat bezi üretrayi (vücudun idrarini tasiyan tüp), çevrelediginden prostat büyümesi tüpün tikanmasina yol açabildigini kaydeden Prof. Dr. Sofikerim, “Semptomlar ilerledikçe prostatin genislemesi üretranin tikanmasina neden olabilir. Mesane taslari olusabilir. Mesane enfeksiyonu olusabilir. Idrarinda kan görülebilir. Mesanede büyük miktarda ekstra idrar tutulmasi nedeniyle geri basinçtan dolayi böbrekler zarar görebilir. Idrar borusunun ani tikanmasi, idrara çikmayi imkansiz hale getirebilir" seklinde konustu.

Hafif semptomlari olan hastalarin bir süre takip edildigini ancak siddetli sikayetlere yol açan prostat büyümesinin tedavisine baslanmasi gerektigini anlatan Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, öncelikle ilaç tedavisine baslandigini belirtirken, prostat bezinin büyümesini etkileyen dihidrotestosteron (DHT) hormonunun üretimini yavaslatan ilaçlarin tedavide kullanildigini söyledi.

Idrar akisini bloke eden prostat dokusunu çikarmak için cerrahi prosedürlerin de uygulanabildigini ve son dönemde minimal invaziv uygulamalarin öne çiktigini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, altin standart olarak öne çikan HoLEP uygulamasi hakkinda su bilgileri verdi;

"Holmium Lazer ile yapilan prostat ameliyati HoLEP yöntemi ile iyi huylu prostat tedavisi yapiliyor. HoLEP, idrar kanalindan girilip holmium lazer kullanilarak gerçeklestirilen bir prostat ameliyati yöntemidir. Bu yöntem kapali olarak gerçeklestirilmesine ragmen açik prostat ameliyatina benzer bir metotla prostatin tamamini almak mümkün oluyor. Ameliyat sirasinda genel anestezi yerine spinal anestezi uygulaniyor. Prostat hastaligina cerrahi tedavi düsünülen hastalar HoLEP için uygun aday sayilabilir. Bu yöntem prostat boyutundan bagimsizdir yani tüm prostat boyutlarinda uygulanabilir. Elektrik enerjisi ile yakma yerine lazer ile ayirma teknigiyle yapildigi için sondasi çekilen hasta idrar yaparken yanma hissi yasamaz. Cinsel fonksiyonlari düzenleyen sinirlere hasar vermez. Bu sayede hastalarda ameliyat sonrasi sertlesme problemi beklenmez.”

HoLEP yönteminin düsük kanama riski, hastanede kalma süresini kisaltmasi ve hizli iyilesme süreci gibi özellikleri hastalarin ameliyat sonrasi rahat bir süreç yasamasina neden oldugunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, sözlerini “Hastalar 24 saat gibi kisa bir sürede sondalarindan kurtulur ve normal hayatlarina hizli dönüs yapabilirler” diyerek noktaladi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile