60 Yildir Kunduracilik Yaparak Geçimini Sagliyor

60 Yildir Kunduracilik Yaparak Geçimini Sagliyor

Aksaray’da 15 yasinda çirak olarak basladigi iste 60 yildir çalisan 75 yasindaki Ahmet Kas, bedensel engelli olmasina ragmen verdigi hayat mücadelesi ve çalisma azmiyle ilk günkü gibi ayakkabi tamir ederek geçimini sagliyor. 4 metrekarelik sac barakada ekmegini kazanan Ahmet Kas, mesleginin ölmez bir meslek oldugunu belirterek, annesiz geldigi bu günlerini hüzünle anlatti.

Aksaray’in Yenikent beldesinde 1948 tarihinde dünyaya gelen Ahmet Kas, küçük yasta bir rahatsizliktan dolayi annesini kaybetti. Düsme sonucu kalça çikikligi yasayan Ahmet Kas, 10 yasinda bedensel engelli olarak kaldi. Beldede ilkokuldan mezun olduktan sonra çalisma hayatina giren Ahmet Kas, rahmetli babasinin kundura tamircisi olan arkadasinin yanina çirak olarak vermesiyle kunduracilik meslegiyle tanisti. Çok geçmeden meslegi kapan Ahmet Kas, o yillarda beldede kendine küçük bir dükkan açarak daha çocuk yasta kendi mesleginin patronu oldu. Açtigi küçük dükkanda hem çalisan hem de yatip kalkarak geçimini saglayan Ahmet Kas, beldede ayakkabi, çanta tamiriyle kendini gelistirdi. 20 yil boyunca beldede herkes tarafindan sevilen bir usta olan Ahmet Kas, 20 yilin ardindan çok fazla is olmadigi için babasinin da destegi ile Aksaray’a geldi. Aksaray’da belediyeden 4 metrekarelik bir sac baraka alan Ahmet Kas, bu kez islerini bu küçük barakada yapmaya basladi.

20 yil beldede, 40 yildir da Aksaray’da kunduracilik yaparak geçimini saglayan evli ve 4 çocuk babasi olan Ahmet Kas aradan geçen 60 yila ragmen hala ilk günkü sevk ve heyecaniyla küçük barakasinda kunduracilik yaparak hayatini idame ettiriyor.

“Bu sanat ölmez bir sanat”

Her gün sabah erken saatlerde küçük barakasini açip isine baslayan Ahmet Kas okul ve çiraklik hayatini anlatarak mesleginin ölmez bir meslek oldugunu söyledi.

1 ay çirak olarak çalistigini belirten Ahmet Kas, “Ilkokuldan çiktim, 5’i bitirim, 15 yasinda çirak olarak basladim. Fazla degil, benim çirakligim 1 ay var. 5-6 ay sonra kendi dükkanimi açtim ve orada elimle yapmaya basladim. 1 sene sonra da makine aldim. Babam rahmetli, ‘Hadi gidelim Aksaray’a sana bir çekiç, örs gibi bir seyler alalim’ dedi.

Geldik buraya aldik çekiç örs. Köy yerinde ufak bir dükkan açtim ve orada çalismaya basladim. Çalistim, 1 gün, 5 gün derken yalnizdim. Küçük bir dükkanim vardi orada yer, orada içer, orada yatardim. Ana yok, baba da analik olunca zaten yok gibi. Herhalde 1-2 sene geçti Aksaray’a geldik ve bir makine aldi babam bana. Geçmis gün herhalde bin lira falandi. Köye gittik ve köyde bununla çalismaya basladim. Çalistim, kimseye minnet etmedim, muhtaç olmadim. Senelerce çalistim böyle. 60 senedir bu isi yaparim. Köyden Aksaray’a geleli 40 sene oldu. Köy yerinde fazla ileriye gidemiyorsun. Buraya geldim çok sükür, Allah’ta razi olsun belediyeden bir yer aldim. Oturduk çalisiyoruz. 40 senedir buradayim. Motor lastiklerini yapardim, patoz kayisini kaynatirdim, soguk kuyu lastikleri olurdu önceleri onlari yapardim, mestleri tamir ederdim. Isimi sevmesem zaten Aksaray’a gelmezdim. Güzel bir meslek, geliri de iyi, disardan göründügü gibi degil. Bu sanat ölmez bir sanat. Neden? Ayakkabiyi herkes giyiyor. Sökügü olur, yirtigi olur, tükenmez, ölmez bu sanat. Isini de düzgün yaptin mi ya isten basini kaldiramazsin” dedi.

Islerinin iyi oldugunu da anlatan Ahmet Kas hayat pahaliligindan sonra isleri daha da arttigini belirterek, “Hayat pahaliligindan sonra isler 2-3 misli daha fazlalasti. Önceleri de vardi aslinda ama simdi daha fazlalasti. Eskiden adam eskidi diye atiyordu ayakkabisini simdi öyle degil. Aksama kadar çanta ayakkabi dikerim, hiç bos kalmam” diye konustu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile