8. Dünya Su Forumu

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Özkaldı: 'Türkiye'nin uzun soluklu hedefi, esnek, bağımsız ve kar amacı gütmeyen ve su kıtlığı, su kaynaklı hastalıklar veya artan göç nedeniyle acı çeken ve yardım bekleyen ülkelere acil müdahalede bulunmayı mümkün kılacak sağlam ve etkin bir finansman sistemi oluşturmaktır' 'Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde sinerji yaratmak için Türkiye, uluslararası su fonu kurmak için bir inisiyatif başlatmaya hazırdır'.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Akif Özkaldı, su kıtlığı, su kaynaklı hastalıklar veya artan göç nedeniyle acı çeken ve yardım bekleyen ülkelere acil müdahalede bulunmayı mümkün kılacak, esnek, bağımsız ve kar amacı gütmeyen sağlam ve etkin bir finansman sistemi oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Özkaldı, Brezilya'da "Suyun Paylaşımı" ana temasıyla düzenlenen 150 ülkeden yaklaşık 25 bin kişinin iştirak ettiği 8. Dünya Su Forumu'na katıldı.

Özkaldı, burada yaptığı konuşmada, forumun küresel su sorunlarını çözmek adına birçok fikir üreteceğine inandığını dile getirdi.

Türkiye ve İstanbul'un su uzmanlarının bir araya geldikleri bir merkez olduğunu vurgulayan Topaca, bu konumunu korumak amacıyla Bakanlığa bağlı tüm kurum ve kuruluşların iş birliği içinde çalıştığını ifade etti.

İstanbul Uluslararası Su Forumu'nun (IUSF) 3 yılda bir düzenlendiğini ve bir gelenek haline geldiğini aktaran Özkaldı, son 10 yılda savaşlardan ve çatışma bölgelerinden kaçan insan sayısında önemli artış yaşandığını, buna bağlı olarak suyun kullanım sorunlarının gündeme geldiğini söyledi.

Özkaldı, bu nedenle geçen mayısta İstanbul'da 4'üncü kez düzenlenen IUSF'nin "Su ve Barış" ana temasıyla mevcut mülteci konularına odaklandığını bildirdi.

Mültecilerin yüzde 55'inin sırasıyla Suriye, Afganistan ve Güney Sudan'dan geldiğine işaret eden Özkaldı, Suriye'deki çatışmadan kaçan mültecilerin çoğunun kendilerine en yakın bölgelere sığınmak zorunda kaldığını anlattı.

- "Suriyeli kardeşlerimize kapılarımızı sonuna kadar açtık"

Türkiye'nin, Suriye'deki iç savaşının kurbanlarının ihtiyaçlarına sessiz kalmadığını dile getiren Özkaldı, şöyle konuştu:

"Kapılarımızı Suriyeli kardeşlerimize sonuna kadar açmış bulunmaktayız. Türkiye, Mart 2018 itibarıyla bugün, 3,5 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli ile dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkedir. Türkiye'nin güneydoğusundaki Suriye sınırına yakın 21 devlet kampı kurmuş bulunmaktayız. Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin yüzde 94'ü halen kamp dışında yaşamaktadır. Türkiye devleti, hem kamplarda hem de kentsel alanlarda yaşayan mültecilere hizmet ve yardım sağlamaktadır. Türkiye'nin güneydoğusundaki sınır illerindeki nüfus, Suriyelilerin kitlesel göç akışından sonra hızla artmıştır. Göç tarafından tetiklenen su talebindeki artış kaçınılmaz olarak halihazırda az bulunan su kaynaklarına daha fazla baskı uygulamaktadır. Dolayısıyla hem mevcut altyapının bakımının hem de atık su yönetiminin sağlanması için yatırım gereksinimlerini artırmaktadır."

Türkiye'nin mültecilerin yeterli kalite ve miktardaki suya güvenli erişimini sağlamak ve hijyen uygulamalarını iyileştirmek için gerekli tüm hizmetleri sağladığını belirten Özkaldı, "Türkiye'de kayıtlı Suriyelilere yönelik insani yardım faaliyetlerine 25 milyar doların üzerinde kaynak ayırdık. Bu miktarın yüzde 4'ünün suyla ilgili faaliyetler için harcandığı tahmin edilmektedir." bilgisini verdi.

Mülteciler nedeniyle hızla artan nüfus için su temininin, ev sahibi ülkelerin hükümetleri ve yerel yönetimleri için kolay olmadığına dikkati çeken Özkaldı, mülteci krizinin yalnızca ev sahibi ülkeler tarafından ele alınacak bir mesele olmadığını, sorumluluğun uluslararası topluluk tarafından paylaşılması gerektiğini vurguladı.

- Türkiye'nin hedefi güvenli içme suyu sağlamak

Türkiye'nin Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerine de su sektöründe finansal ve teknik destek sağladığını bildiren Özkaldı, "Türkiye'nin suyla ilgili konularda yaptığı yardımın temel hedefi, daha çok kriz bölgelerinde yaşayan, temiz içme suyuna erişimi olmayan ve iyileştirilmiş sağlık hizmetlerinden yoksun, hassas durumdaki insanlara sürdürülebilir güvenli içme suyu ve sağlık hizmetleri sağlamaktır." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin suyu bir barış kaynağı olarak gördüğünü ve bu doğrultuda her türlü projeye katkıda bulunmaya hazır olduğunu dile getiren Özkaldı, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin uzun soluklu hedefi esnek, bağımsız ve kar amacı gütmeyen ve su kıtlığı, su kaynaklı hastalıklar veya artan göç nedeniyle acı çeken ve yardım bekleyen ülkelere acil müdahalede bulunmayı mümkün kılacak sağlam ve etkin bir finansman sistemi oluşturmaktır. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde sinerji yaratmak için Türk hükümeti Uluslararası Su Fonu (IWF) kurmak için bir inisiyatif başlatmaya hazırdır. Fon, güçleri birleştirerek ve sürekli olarak devam eden su yardımı faaliyetlerini küresel olarak genişleterek suyla ilgili acil konulara özel bir ilgi göstermelidir. Hiç kimse yeterli su ve gıdaya erişimi olmaksızın geride bırakılmamalıdır. Sorumluluğu paylaşmanın zamanı geldi. Acı çeken ulusların sorunlarını çözmek için Su Fonu Mekanizması kurmak son derece önemlidir."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile