İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi'nin,"Ekmeleddin İhsanoğlu" adına düzenlediği yarışmanın Celi Sülüs kategorisinde birinci olan Seyit Ahmet Depeler,AA muhabirine yaptığı açıklamada, hat sanatına ağabeyi sayesinde başladığını söyledi.
Yaklaşık 8 yıllık çalışma sonucunda hat icazeti aldığını dile getiren Depeler, "Ağabeyim gibi Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesini bitirdim. Hat sanatına bu işi sevdiğimiz için başladık" dedi.
Hat sanatına başlarken para kazanmayı düşünmediklerini ifade eden Depeler, bu sanat üzerinde kendilerini geliştirmeye başladıkça hattın meslekleri haline geldiğini belirtti.
Depeler, "Özellikle son 3-4 yıldır devletin teşviki ve ülkedeki refah düzeyinin artması nedeniyle hat sanatına ilgi arttı. Bunun için biz sadece bu işi yapıyoruz, başka bir işle uğraşmıyoruz. Milletlerarası Hat Yarışması'nın duyurusu 8 ay önce yapıldı. Ben de hemen çalışmalarıma başladım. 7 aylık sürede farklı tasarımlar oluşturdum" diye konuştu.
-"Hat sanatı, tarihteki en iyi seviyesinde"-
Çalışırken zaman zaman umutsuzluğa kapıldığını ancak bırakmadığını anlatan Seyit Ahmet Depeler, şöyle devam etti:
"Tasarımını hazırladıktan sonra, bir aylık bir sürede de Fetih Suresi'nin 28. ayetini yazdım. O an için yazabileceğim en iyi şeyi yazmaya çalıştım. Sonra büyük bir heyecanla yarışmanın sonucunu beklemeye başladım. Gönderdiğim çalışmayı beğendim ama diğer yazıları görmediğim için çok heyecanlıydım. Sonuçlar açıklandıktan sonra çok sevindim. Hemen hocamı aradım, müjdeyi verdim. O da çok sevindi. Hala da heyecanlıyım ve sevinçliyim. Öncelikli hedefim, kabiliyetli hattatlar yetiştirmek. 'Hat sanatı öldü bitti' gibi bir algı var ama belki de hat sanatı tarihteki en iyi seviyesinde. Özellikle bazı yazı çeşitlerinde, ben böyle olduğunu düşünüyorum. İnşallah daha da iyiye gidecek. Bu sanatın en büyük taliplileri hala Türkiye'de. İnşallah hat sanatımız çok daha iyi noktalara gelecek."
-"Bin 400 yıllık geleneği olan bu sanatımıza hizmet etmek istiyorum"-
Yarışmanın Celi Divani kategorisinde ikincilik ödülünü alan ağabeyi Abdurrahman Depeler ise yarışmaya İsra Suresi'ni 80-82. ayetlerini yazdığı tablosuyla katıldığını söyledi.
Hat sanatına 1999 yılında başladığını anlatan Abdurrahman Depeler, hat sanatına çocuk yaşlarda başladıklarını, üniversiteyi bitirdikten sonra zaman içerisinde yarışmalara katıldıklarını belirtti.
Son olarak kardeşiyle aynı yarışmaya katıldıklarını anlatan Abdurrahman Depeler, şöyle devam etti:
"Bu tür yarışmalar, hattatların çalışması için önemli bir fırsat. Celi Divani, uzun zamandır çalışmadığım bir yazı çeşidiydi. Bunun üzerinde çalışmak için yarışmaya girdim. Hedefim, ödül almaktan ziyade çalışmak ve yazıyı daha iyi öğrenmekti. Mümkün olduğunca talebe yetiştirmek istiyorum. Farklı tasarımlar yaparak klasik yolda bin 400 yıllık geleneği olan bu sanatımıza hizmet etmek istiyorum."
-Hocaları, ünlü hattat Hüseyin Öksüz-
Depeler kardeşlerin hocası, Konya'da yaşayan ünlü hattat Hüseyin Öksüz ise hat sanatının İslam kültür mirasının en önemli, en güzel sanatlarından biri olduğunu söyledi.
Hat sanatının İslam ile birlikte başladığını, zamanla gelişip sanat haline geldiğini vurgulayan Öksüz, Osmanlı devletinde padişahlardan esnafa varıncaya kadar her gruptan insanın bu sanatla uğraştığını bildirdi.
Yaklaşık bin kişinin katıldığı yarışmaya dünyanın her yerinden hattatların katıldığını anlatan Öksüz, "Bunların hepsi iddialı ve seviyeleri çok yüksek. Uluslararası bir jüri bunun seçimini yapıyor. Bu yıl da Seyit Ahmet ve Abdurrahman Depeler kardeşler kendilerini gösterdi. Umuyorum ki Depeler kardeşler de iyi hattatlar yetiştirecektir" dedi.
Yaynıcı: Murat Aslan
9. Milletlerarası Hat Yarışması'ndan Birincilik ve İkincilikle Döndü
İbrahim Yozoğlu - Ailelerinin katkılarıyla başlayan hat sevgilerini sanata dönüştüren 2 kardeş, 9. Milletlerarası Hat Yarışması'nda, farklı kategorilerde birinci ve ikinci oldu.