AA Editör Masası'na Konuk Oldu

Başbakan Yardımcısı Türkeş: (3) '(Kerkük'te kamu binalarına IKBY bayrağı asılması) Bunun kimseye getireceği yarar yok. Oraya bir bez parçası asacağım diye oradaki her şeyi, herkesi huzursuz etmenin manası yok. Türkiye, sınırının güneyinde, Irak'ta olsun, Suriye'de olsun huzur, sükun istiyor. Yaptığımız bütün çalışmalar da bu doğrultuda. Bunu temin etmek için gerekli temasları yapacağız' 'Bunu yapmak isteyenlere de fayda getirecek bir faaliyet değil. Oraya onu asacaksın, ne olacak? Oraya 'Bölgesel Kürt Yönetimi' demeyle oradaki Türkmen'i, Arap'ı dışlamakla varılacak bir yer yok'

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Kerkük'te kamu binalarına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrağının asılmasıyla ilgili, 'Bunun kimseye getireceği yarar yok. Oraya bir bez parçası asacağım diye oradaki her şeyi, herkesi huzursuz etmenin manası yok. Türkiye, sınırının güneyinde Irak'ta olsun, Suriye'de olsun huzur, sükun istiyor. Yaptığımız bütün çalışmalar da bu doğrultuda. Bunu temin etmek için gerekli temasları yapacağız.' dedi.

Türkeş, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Halk oylaması kampanyası sürecinde bazı Avrupa ülkelerinin, bakanların katılacağı etkinliklere izin vermediği hatırlatılarak, 16 Nisan'dan sonra somut adımlar atılıp atılmayacağına yönelik soru üzerine Türkeş, 'Hollanda'da başlayan bizim kampanyalarımıza yönelik tavırlar eski tabirle 'Hiç Avrupai değil.' Eskiden şık, modern, güzel, havalı bir şey olunca 'Çok Avrupai' denirdi. Bu yaptıkları hiç Avrupai olmadı.' ifadesini kullandı.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde 7-8 yıl görev yaptığını belirten Türkeş, Avrupa'daki dostlarına Avrupa'da yükselen ırkçılığın, İslam düşmanlığının Avrupa açısından tehlikeli olduğu uyarısını yaptıklarını bildirdi.

Bunları söylediklerinde, 'Bunu o kadar ciddiye almayın, Avrupa'da ekonomide bir durgunluk, resesyon var. İşsizlik var, onun için oluyor.' karşılığını aldıklarını belirten Türkeş, seçim sonuçlarında aşırı ırkçı partiler oy yükselttiklerinde uyarı yaptıklarında da kendilerine, 'Hayır, bu sadece Avrupa Parlamentosu seçimleri içindir, ulusal seçimler böyle olmayacaktır.' denildiğini aktardı.

Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Hep bunu duyduk senelerce ama maalesef bu son süreçte Hollanda'da (Geert) Wilders'i biliyorduk, bir de (Mark) Rutte çıktı başımıza. Yani akla ziyan bir şey. Şimdi sen bunun yanlış yaptığını göre göre halk nezdinde bu oy topluyor diye bununla bu işin yarışına girersen, Hollanda kendini bugüne kadar 'Avrupa'da en açık toplum, demokrasi, insan hakları yanlısı ülke' diye sattı. Bugüne kadar Avrupa'nın tanımı, 'Fransa biraz daha katıdır, Almanya disiplinlidir ama Hollanda daha demokrattır, özgürlüklerden yanadır' vesaire derken Türkiye'den giden bir bakana, kaldı ki bir hanıma, bakan olduğunu bırak, genç bir hanımefendiye yapılanların kabul edilecek hiçbir tarafı yok.'

Hollanda'nın bu konudaki tavrını eleştiren Türkeş, şu görüşlere yer verdi:

'Niye yapar Hollanda bunu? Orada insanlarla buluşmayacakmış. Oradaki 500 tane Hollanda'da yaşayan Rotterdam civarındaki Türk insanıyla bakanımız, Fatma Betül Hanım bir araya gelseydi Hollanda neresinden zarar edecekti Allah aşkına, ne olacaktı? Hollanda seçimleri mi riske girecekti? Sabaha kadarki süreç akıl almaz bir şey, akla ziyan.

Şimdi bunlara karşı bir şey yapılır mı? Yapılabilir. Devletler hızlı hareket etmezler bir. İki, Türkçe'de güzel bir söz var, 'Öfkeyle kalkan zararla oturur' diye. Hollanda'da 460 bin yaşayan Türk var. Türkiye'nin önceliği bu insanların ekmeğinin ve sosyal güvencelerinin, oradaki şartlarının herhangi bir şekilde zedelenmemesidir. Hollanda'daki mevcut siyasi yapı yanlışlara girebilir. O yanlışları tetikleyecek bir davranışın içinde bulunmaması gerekir bir kere, Almanya da hakeza... Bunlara dikkat ederek meseleler mutlaka ele alınacaktır.'

-'Onu hiç konuşmayalım'

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarına yönelik soru üzerine Türkeş, 'Onu hiç konuşmayalım. O kadar akla ziyan bir şey ki konuştukça adamı da sözünü de meşhur hale getiriyoruz. Gelin konuşmayalım.' dedi.

CHP'nin, Bozkurt'un açıklamalarının ardından ortaya koyduğu tavrı sorulan Türkeş, şunları ifade etti:

'Daha ciddi şeyler yapmaları lazım, sadece 'sus' demek yeterli değil. Ama inanın o kadar üzülüyorum ki, o kadar akıl almaz şeyler ki, biz 'Türkiye'de siyaset 21. yüzyılda umut versin' istiyoruz, 'Yarının gençlerine ufuk açsın' istiyoruz, 'Yarın daha çok hukuk, daha çok demokrasi, daha çok ifade özgürlüğü' diyoruz. 'Seçmen yaşını 18'e kadar yani 24, 23, 22 herkes girsin, herkes söyleyeceğini siyasette söylesin' diyoruz, ondan sonra bir tane öyle bir adam çıkıyor, o kadar çirkin bir şey söylüyor ki her şeyi bırakıp onunla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Onun için gelin uğraşmayalım.'

Türkeş, Kerkük'te kamu binalarına IKBY bayrağı asıldığı, Kerkük İl Meclisinin Türkmen ve Arapların boykotuna rağmen, IKBY'ye bağlanmak için referandum kararı aldığı hatırlatılarak, bölgede gerilimi tırmandıran bu girişimleri engellemek adına Türkiye'nin hangi adımları atacağı yönündeki soruyu, şöyle yanıtladı:

'Bunu yapmak isteyenlere de fayda getirecek bir faaliyet değil. Oraya onu asacaksın, ne olacak? Oraya 'Bölgesel Kürt Yönetimi' demeyle oradaki Türkmen'i, Arap'ı dışlamakla varılacak bir yer yok. Şöyle bakmak daha iyi herhalde bu konuya; oranın insanları, Irak'ın insanları kendi kaderini tayin etmek üzere kararlarını özgürce verebilseler, Avrupa ülkeleri, başka taraftaki ülkelerin eli kolu bacağı girmese o işlerin içine daha iyi olur diye düşünüyorum. Oradaki mesele çok uzun yıllardan beri bir Arap olmayan devlet yaratma çabasıdır. Ama bu realist bir şey değil. Onun için bölge dışı ülkelerin, kendine 'süper' de dese ne derse desin bölgedeki yaptıkları yanlışı bir an önce durdurmaları gerekir. Bölge insanının da lehinedir bunun durması. Oradaki insanlar rahatsız, geçen gün Türkmenlerle temasımız oldu, fevkalade ciddi rahatsızlıkları var. Merkezi hükümet onaylamadığını söylüyor, Meclisten zannedersem bir karar çıktı. Bunun kimseye getireceği yarar yok. 'Oraya bir bez parçası asacağım' diye oradaki her şeyi, herkesi huzursuz etmenin manası yok. Türkiye, sınırının güneyinde, Irak'ta olsun, Suriye'de olsun, huzur, sükun istiyor. Yaptığımız bütün çalışmalar da bu doğrultuda. Bunu temin etmek için gerekli temasları yapacağız.'

(Sürecek)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile