Öztürk, Birlik Vakfı Bursa Şubesi'nin geleneksel Cuma Meclisi toplantısında, ''Anadolu Ajansı ve Yeni Nesil Gazetecilik'' konferansı verdi.
Kemal Öztürk, tanıtım filmi gösteriminin ardından yaptığı sunumda 1920'de, TBMM'den 17 gün, Cumhuriyet'in ilanından da 3 yıl önce kurulmuş en eski kurumlardan biri olan AA'nın, 92 yıldır Türkiye'nin hafızasını kaydettiğini belirtti.
AA'nın, kurulduğu dönemde, İngilizce ve Fransızca bültenler de çıkartarak, Anadolu'daki Milli Mücadele'nin sesini dünyaya duyurmaya çalıştığını hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti: ''Anadolu Ajansı'nın bugün itibarıyla, Arapça, İngilizce, Rusça, Boşnakça ve Türkçe olmak üzere 5 dilde yayını vardır. Biz göreve geldiğimizde maalesef bu kadar değildi. 2012 yılında başladık 5 dilde yayına, günlük haber ortalamamız 600'den 700'lere çıktı. 2012 yıllık ortalaması 700 dolayında. Aralık 2012 ortalaması ise günlük bazda bin küsur civarında.''
Dünyada geçmek istedikleri rakiplerinin bulunduğunu, AFP'nin günde 5 bin, AP'nin 3 bin 500, Reuters'in de 4 bin haber yayını yaptığını kaydeden Öztürk, ''Fotoğraf sayısını dünya klasmanına kıyaslarsak biz günlük bin fotoğraf yayımlıyoruz. Yine göreve geldiğimizde bu rakam 600 civarındaydı. Hedefimiz, günlük 3 bin civarında fotoğraf yayımlayan AFP'yi geçmek'' dedi.
Öztürk, AA'nın şu anda 5 dilde yayın yaptığını, buna karşılık AFP'nin 6, AP'nin 4, Reuters'in 20 dilde yayınlarının bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bu tablo karşısında, dünyadaki ajanslarla mücadele etmek için bir proje hazırladık ve dedik ki; 1920 yılında kurulduğumuza göre, 2020 yılında, yani 100. yaşımıza geldiğimizde dünyadaki ilk 5 ajanstan biri olmamız gerekiyor. Bunun adına da '100. Yıl Vizyonu' dedik. Eğer biz bu vizyonumuzu gerçekleştirebilirsek görmüş olduğunuz markalarla birlikte anılmaya başlayacağız. Burada anılabilmemiz için de üretim rakamlarımızın onlarla eşdeğer olması gerekiyor.''
-''Dijital devrim''-
AA'nın, şu anda dünyada Kahire, Bosna, Bakü, Brüksel ve New York'ta bölge müdürlüklerinin açıldığına değinen Öztürk, bu çalışmaları yapabilmek için çok güçlü insan kaynağına ihtiyaç duyulduğunu, ancak Türkiye'nin hızlı büyümesine eş değer bir insan kaynağının olmadığını ve ciddi bir yabancı dil sorunu bulunduğunu dile getirdi. Bunu değiştirmek için AA Haber Akademisi'ni kurduklarını hatırlatan Öztürk, şunları kaydetti:
''50'ye yakın öğrencimizi diplomasi ve finans muhabiri olarak yetiştiriyoruz ve sonra da AA'da istihdam edeceğiz. Bu arkadaşlarımızı, aslında hepimizi nasıl bir gelecek bekliyor- Bu beklenen şeyin ismi 'Dijital devrim' ismiyle anılıyor. Türk basın sektörünü değil sadece, dünyadaki basın sektörünü derinden etkileyen, kimini yıkan ve yakan devrim yaşanıyor aslında. Bu dijital devrimin mali kaynakları tahmin edilenden çok yüksek. Şu anda, arama motoru Google'nin 38 milyar dolarlık bir geliri var. Gazete tirajlarında yoğun bir düşüş yaşanıyor, yüzde 17'lik bir düşüş, özellikle batıda, gittikçe tiraj kaybediyor ve gittikçe kağıda basılı ürünlerde bir azalma yaşanıyor. Mesela kitaplar artık Amerika'da kağıda basılıyor.''
Son yıllarda tablet bilgisayar ve akıllı telefonların öne çıktığına, kitap ve gazete okumanın dijital mecralara kaydığına dikkat çeken Öztürk, ''Kağıda basılı gazeteler her geçen gün kapanıyor. Bu, ürkütücü bir şekilde yayılan bir şey ve Türkiye'de de önümüzdeki yıllarda başlayacaktır bu. Sadece 8 yılda Amerika'da kapanan gazete sayısı 154, İngiltere'de sadece bir yılda kapatılan gazete sayısı 32'' dedi.
Twitter ve Facebook kullanıcılarının son yıllarda büyük ölçüde arttığına değinen Öztürk, insanların bu mecralar yoluyla kendi haberlerini takipçilerine duyurduğunu belirtti.
Öztürk, gazetelerin internette okunma oranlarıyla bayi satışları arasındaki farka da dikkat çekti.
Dijital devrimin yarattığı sorunların en önemlisinin ise dezenformasyon olduğunu dile getiren Öztürk, ''Twitter'de insanlar sık sık öldürülüyor. 'Öldü' diye haberler yayılıyor. Sonra en çok da bizi ararlar. 'Mehmet Ali Birand sabahleyin öldü' diye haberler olunca, bizim internet sitemiz tıklanma rekoru kırmış. 'Ajans yazarsa doğru yazar' diye herkes bizim sitemize girmiş'' dedi.
-''Biz o izleri takip ediyoruz''-
Kemal Öztürk, sunumunun ardından soruları yanıtladı. Öztürk, AA'nın 2020 hedefinin ne kadar gerçekçi olduğunun sorulması üzerine, şöyle konuştu:
''Tabii ki gerçekçi buluyorum. Hedefimizi açıkladığımızda 2012 Mart ayıydı. Mart ayından bu yana biz bir basamak yükseldik. Yayın dilleri ve ürettiğimiz içerik açısından, dünya klasmanında bir basamak yükseldik ve 10. sıraya oturduk. Her sene bir basamak yükselirsek, 7 yılda istediğimiz hedefe ulaşmış olacağız. Hedefin büyüklüğüyle şartlarımızın gerçekliği arasında büyük uçurumlar var doğru, ama bu topraklar iddialı insanların toprağıdır. Hep böyle olmuştur. Söğüt'ten bir cihan imparatorluğu buradan çıkmıştır. Dolayısıyla biz de onların çocuklarıyız.''
AA'nın AFP'ye yetişmesi için koşmasının yetmediğini, hedefe ulaşmak için koşarken başka bir şey daha yapmak gerektiğini vurgulayan Kemal Öztürk, şunları kaydetti:
''AFP, Arapça servisini 1969'da kurmuş, Reuters 20 yıl önce, AP 25 yıl önce kurmuş, AA 10 ay önce kurdu. Arada yaklaşık 40 yıl var. 40 yılı 7 yılda kapatacağımızı iddia ediyoruz biz. Avantajımız şu: Bisikleti sürüyoruz, sürerken kitap okuyoruz, kitap okurken telefonla konuşuyoruz, bir yandan da fotoğraf çekiyoruz.
Tunus'ta bir kapıyı çaldığında AA, o kapı ardına kadar açılır, çünkü 'Eski kardeşlerimiz gelmiş' derler bize ya da Lübnan'da bir kapıyı çaldığınızda ardına kadar açılır ya da Cezayir'de. Bugün Kudüs'te hala Osmanlı padişahlarının ismi okunur. Gazze'de hala bizim adımıza dua edilir, sebebi 400 yıl o topraklarda bıraktığımız izlerdir. Şimdi biz o izleri takip ediyoruz. O basılan ayak izlerine basıyoruz ve bütün kapıların açıldığını görüyoruz. O yüzden biz onları yakalayacağız ve geçeceğiz.''
-''Bu ülkenin bu dünyaya söyleyecek sözü varsa...''-
Öztürk, bir katılımcının ''Hedefinizin şu anda neresindesiniz-'' sorusuna karşılık, AA'nın yaklaşık 42 ülkede ofisi bulunduğunu, ancak 80 ülkede örgütlenmeyi hedeflediklerini belirtti.
Birinci faz operasyonlarının, ''Osmanlı hinterlandı'' olduğunu ifade eden Öztürk, ''Bizim daha önce ilişkilerimizin olduğu topraklar bizim açımızdan birinci faz operasyon alanı. Yani Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan bölgelerinin tamamında 'Kuş uçsa haberimiz olacak' sözü, bize yeterli değil. Bizim arkadaşlarımıza söylediğimiz, 'Kuş uçsa çırptığı kanat sayısını da bileceksiniz'... Eskiden usul şöyleydi; haber Halep'te bir patlama oldu, haber AFP tarafından Paris'e gönderilir Fransızca, Paris'ten İngilizceye çevrilir, dünyaya yayılırdı. Türkiye'deki gazeteler oraya abone olduğu için buradan haberi alırlar. Halep bize 45 dakika...''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun dün, AA Editör Masası'na konuk olarak, AA'nın yurt dışı temsilcileri ve birim editörlerinin Türkiye, bölge ve dünya gündemine ilişkin sorularını yanıtladığını hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Editör Masası'nda konuştu.
Balkanlar'da, Kahire'de, Bakü'de, İstanbul'da ve Ankara'da 5 ekip hazır bekledi. Bosna'daki Türkçe dinleyip direkt Boşnakça haber yazdı, Kahire'deki Türkçe dinleyip direkt Arapça yazdı, Ankara'daki Türkçe dinleyip direkt İngilizce yazdı, Bakü'deki Türkçe dinleyip direkt Rusça yazdı. Bu Türkiye tarihinde ilk defa gerçekleşen bir şey. Yani çeviriyi de beklemeden doğrudan, bu dillerde yayın yapabilen bir ajansımız var. Dolayısıyla bu ülkenin bu dünyaya söyleyecek sözü varsa, onu aktaracak bir ajansı da olması lazım. İşte biz bu misyonu görüyoruz şu anda. Şimdi hedefimiz; kendi hinterlandımızdaki olup biten her şeyi bizzat bizim yayımlamamızdır...''
Öztürk, daha sonra, Birlik Vakfı Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Bayraktar'a, AA'nın 2012 Yıllığı'nı takdim etti.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Kamuran Akkuş
Aa Genel Müdürü Öztürk Açıklaması
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, ''Bu ülkenin bu dünyaya söyleyecek sözü varsa, onu aktaracak bir ajansı da olması lazım. İşte biz bu misyonu görüyoruz şu anda. Şimdi hedefimiz; kendi hinterlandımızdaki olup biten her şeyi bizzat bizim yayımlamamızdır'' dedi.