Khan, yaklaşık bir yıl önce eşi Kiran ile oğlu Azat'ın Türkiye'ye geldiğini aktararak, şunları kaydetti:
"(Eşim ve oğlum) Sanırım 2 hafta kadar burada kaldılar ve çok harika zaman geçirdiler. O günden beridir de Kiran bana 'Mutlaka tekrar gitmemiz gerek' diyordu. Burada olduğum için ve filmim burada vizyona gireceği için çok mutluyum. Bana bu fırsatı sunduğunuz için teşekkür ederim. Çünkü ben her zaman filmlerimin tüm dünyada aynı anda vizyona girmesini istiyorum. Hayranlarım da bana bunu soruyordu. Nihayet bu olacağı için mutluyum."
Bollywood sinemasında yakaladığı başarısının nedenini bilmediğini söyleyen genç oyuncu, "İzleyicilerin özellikle bir aktörü sevmesinin ve diğerlerini o kadar sevmemesinin nedenini bilemiyorum. Bu konuda hiçbir zaman emin olamayız. Bir aktörü diğerlerinden daha popüler yapan nedenin ne olduğunu anlamak oldukça zor. Ben bu konu üzerinde hiç düşünmüyorum. Sadece bu işi yaptığım için mutluyum ve işimi yaparken zevk almaya çalışıyorum. Benim için çok eğlenceli bir iş ve yaptığım işten zevk alıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Sanatçı, Türkiye'de 20 Ekim''de vizyona girecek olan yeni filmi "Secret Superstar"a ilişkin de bilgi vererek, "Bu film, insanların kalbine dokunursa mutlu olurum. Film, çok işlenmemiş bir konuya değiniyor. Kız çocuklarının hisleri ve kadınları mutlu eden şeyler hakkında yeterince film yapılmadığı konusunda genellikle hep şikayet ediyoruz. İşte bu film böyle bir konuya sahip. Film, 14 yaşında bir kızın hayalleri, ilham aldığı şeyler, içinde bulunduğu durum ve umutlarını anlatıyor. Hayallerinin peşinden giden, şarkıcı, besteci ve müzisyen, yetenekli bir kız var filmde." ifadelerine yer verdi.
BİR PARÇASI OLMAK İSTİYORUM
Okuduğu senaryoları seçerken kendisini etkileyip etkilemediğinin önemli olduğunu vurgulayan Khan, şu bilgileri verdi:
"Ben bir senaryoyu okurken, filmi izleyen bir izleyici gibi oluyorum ve yine okurken eğer beni heyecanlandırırsa, duygularıma dokunursa, yapımcı ya da oyuncu olarak bir parçası olmak isteyip ona yöneliyorum. Tercihlerim benim kişiliğimin bir yansıması. Sanırım kim olduğum da seçeneklerimi ve tercihlerimi yönlendiriyor. Ayrıca bir şeyden etkilendiysem, bir daha aynı şeyi yeniden yapacağım anlamına gelmiyor. Farklı bir şeyi anlatıyorsa, daha çok ilgimi çekebilir. Fakat bir senaryoyu seçerken nasıl ve neden seçtiğimi bilemiyorum. Bu organik bir şekilde meydana geliyor. Okuduğumda, 'İşte bu. Bunu sevdim ve bunun içinde yer almalıyım' diiyorum. Yani okuduğu metne karşı tamamen bir duygusal tepki."
Aamir Khan, sinemanın ana amacının insanları eğlendirmek ve iyi vakit geçirtmek olduğunun altını çizerek, "Sinema salonuna girdiğinizde, ışıklar kapandığında farklı bir dünyaya giriyorsunuz. Farklı bir hikayeyi ve karakterleri deneyimliyorsunuz. Bir kitap okumak gibi. Ben kitap okurken farklı bir dünyaya giriyorum, çok farklı insanların yaşamını öğrenmiş ve deneyimlemiş oluyorum." dedi.
Genel olarak drama ve insan hikayelerine yer veren filmleri sevdiğini dile getiren sanatçı, şöyle devam etti:
"Fantastik sinemayı ve aksiyon filmleri seviyorum. Bir tek korku filmlerini sevmiyorum. çünkü izlerken gerçekten korkuyorum. Aslında herhangi bir film yapımcısı için ideal bir izleyiciyim aslında. Tepkisel bir izleyiciyim. Filmi izlerken sık sık karakterlerle ve ekranla konuşuyorum. 'Onu yapma sakın' falan diyorum. Film izlemeyi çok seviyorum. En sevdiğim filmler ise Roberto Benigni'nin yönettiği, İtalyan yapımı 'Hayat Güzeldir' ile 'Forest Gump'. Bu tür hikayeleri gerçekten çok seviyorum."
ARAKAN YÜREKLER ACISI
Başarılı oyuncu, Arakan'da yaşanan katliama ilişkin yöneltilen soruya verdiği cevabında, yaşananların yürekler acısı olduğunu söyleyerek, "Bence Myanmar'da olanlar yürekler acısı. Dünyanın herhangi bir yerinde insanlar acı çektiklerinde ya da bu tarz trajik olaylar yaşadıklarında, bu gerçekten çok üzücüdür. Ancak dünyanın her yerinde farklı zamanlarda bu tür şeyler yaşanıyor. Çok trajik ve gerçekten üzücü. Ben bu konuda sadece umut edebilir ve dua edebilirim." ifadelerine yer verdi.
Havaalanında gördüğü aşırı ilgiye de değinen sanatçı, çok duygulandığına işaret ederek, "Hayranlarımı heyecanını görmek beni çok mutlu etti. Ben de burada olduğum için çok heyecanlıyım. Onlarla daha çok vakit geçirmek isterdim. Fakat bu mümkün olmadı ancak karşılamaları beni çok duygulandırdı." diye konuştu.
Türk hayranlarının kendi filmlerini ne zaman izlemeye başladığını merak ettiğini söyleyen oyuncu Khan, "Nasıl başladığı hakkında hiçbir fikrim yok. Çünkü farklı bir dil. Nasıl başladığını bilmiyorum ama filmlerimi izlediğiniz için mutluyum ve sonunda Türkiye'de olduğum için de gerçekten çok mutluyum." ifadelerini kullandı.
Sanatçı, Amerikan kültürü kendisine yabancı geldiği için, bugüne dek Hollywood filmlerinde oynamadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Oradan da teklifler geldi. ABD'den gelen ve bugüne kadar okuduğum senaryolar içinde beni etkileyen biri olmadı. Bunun dışında aslında benim için senaryonun nereden geldiği önemli değil. Çin'den, ABD'den, Hindistan, Afrika ya da Türkiye'den olabilir. Karakterler ve hikaye beni etkilediyse senaryonun nereden geldiğini çok da umursamıyorum."
Film yaparken ya da hikayeyi anlatırken, dünyanın herhangi bir ucundaki izleyiciyle iletişim kurduklarına vurgu yapan Khan, "Sizinle tamamen karşıt düşünceli kişiler de çıkıyor karşınıza. Farklı düşünceli izleyicilerin olmasına da saygı duyuyorum. Çünkü her tür düşünce önemlidir benim için. Kurduğunuz iletişimi sevgiyle yapmak çok önemli bence. Sevgiyle ulaşabilmek önemli. Konuşmaya karşı düşünceli kişileri de katmak önemli. Biriyle hemfikir olmadığınızda, bu konuşmayı devam ettirmeyeceğim demek, onu dışarda tutmak kolay olanı. Ben farklı zıt düşünceleri de duymaktan memnunum." ifadelerini kullandı.
Khan, bugüne kadar hiç Türk filmi izlemediğini ancak en yakın zamanda Türk sinemasını ve Türk sanatçıları izlemeyi çok istediğini aktardı.
Türkiye'de 4 gün kalacak sanatçı, yoğun bir programda hayranlarıyla buluşacak.
