Ab Bakanı ve Başmüzakereci Bağış Açıklaması
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Cumhuriyet tarihinde dün bir ilk yaşandı. Türkiye, ilk defa milletin aynası olan bir Meclis gördü'' dedi.
Bağış, Bitlis Valiliği'nce Feshane'de düzenlenen ''Bitlis Günleri'' etkinliğinde AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin AB süreciyle ilgili olarak Bağış, ''Türkiye, hangi açıdan bakarsak bakalım bugün AB'ye en yakın noktadadır. Yıllar sonra Türkiye'miz hakkında olumlu içeriğe sahip bir ilerleme raporu geliyorsa, bunu yılmayan reform azmimize borçluyuz'' diye konuştu.
AB ile müzakerelerde bu hafta 22. faslın açılarak Türkiye'ye yeni bir sevincin daha yaşatılacağını belirten Bağış, bunun daha başlangıç olduğunu, mücadelenin devam edeceğini söyledi.
Türkiye'yi demokrasi ve büyüme alanında ''dizginlenemeyen bir küheylan'' olarak tanımlayan Bağış, 23 ve 24. fasılların lobisine de başlayacaklarını kaydetti.
Bağış, ''Hazır Türkiye'mizi böyle atik, böyle enerjik bulmuşken geleceğin temellerini sağlam atmalıyız'' ifadesini kullandı.
- ''Türkiye, dün çok özel bir gün yaşadı''
Bağış, Türkiye'nin her geçen gün vesayet tortularının bir katını daha kazıdığını belirterek, ''Cumhuriyet tarihinde dün bir ilk yaşandı. Türkiye, ilk defa milletin aynası olan bir Meclis gördü'' dedi.
Geçmişte, ''411 el kaosa kalktı'' diye manşetler atıldığını hatırlatan Bağış, Meclis'te dün topyekun bir Türkiye gördüklerini söyledi.
Bağış, şunları kaydetti:
''TBMM'deki bu Türkiye tablosunun bitmesi tam 90 sene sürdü. Ama ortaya Türkiye'nin bütün renklerine sahip bir şaheser çıktı. Türkiye dün baronların değil, milletin sesinin yükseldiği bir Meclis'i işitti. Ama baronların kendileri olmasa da sözcüleri yine görev başındaydı.
Türkiye'de geçmişte birileri devlete dair ne varsa bir sopaya çevirip milletimizin kafasına vurmak için kullandı. Kürtçe, Lazca, Ermenice, Rumca birer tutkal olarak değil, bizi ayıran birer engel olarak kullanıldı. Geçmişte bu ülkede insanlar Kürt oldukları için, Rum oldukları için, Ermeni oldukları için öldürüldü.''
Kürtçe'nin, geçmişte öğrenmek bir yana konuşulmasının da yasak olduğunu, Kürt olduğunu ifade edemeyen cumhurbaşkanı olduğunu belirten Bağış, ''Dil hangi lisanı konuşursa konuşsun, ten hangi renk olursa olsun akan gözyaşı hepimizde aynıdır'' dedi.
Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Artık devletimiz sistematik bir kimlik reddine değil, sistematik bir kimlik kucaklamasına gidiyor. Hamdolsun artık çok daha kucaklaşmış bir Türkiye'miz var. Dağlardan silah seslerinin gelmediği bir Türkiye var. Kaç aydır anaların ağlamadığı bir Türkiye var. Kaç aydır şehit cenazelerinin gelmediği bir Türkiye var. Artık herkesin canından, malından, neslinden ve geleceğinden emin olabileceği bir Türkiye var.''
Bediüzzaman Said Nursi'nin, ''Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur'' dediğini belirten Bağış, ''Fakat buralara gelmek kolay olmadı. Milletimizin de desteği, Allah'ın izniyle çok badirenin üstesinden geldik'' dedi.
- ''Reformlar sürecek''
Reformların daha önce niçin yapılmadığına ilişkin eleştiri olduğunu anlatan Bağış, ''Emin olun bundan 6-7 sene önce demokratikleşme paketindeki maddelerden her biri bir parti kapatma sebebiydi. Biz bu paketi o zaman açıklasaydık, açıklanan demokratikleşme paketinin açılışı değil, AK Parti'nin kapatılışı olurdu'' ifadesini kullandı.
Bağış, yaklaşık 5 yıl önceki ''Millet neyse vekili o olsun'' temennisi yüzünden Anayasa Mahkemesi'nde yargılandığını hatırlattı, ancak asıl mahkemenin milletin vicdanı olduğunu bildirdi.
Kendileri dışında hiçbir partinin demokratikleşme alanında bu kadar kapsamlı çalışmadığını dile getiren Bağış, Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaş olarak değiştirildiğini, bunun bir başlangıç olduğunu söyledi.
Bağış, Türkiye'nin sadece özgürlükler ve demokrasi alanında değil, üretim, sanayi ve ekonomi alanında da geliştiğini bildirdi.
Marmaray'ın tüm dünya için bir kazanım olduğunu belirten Bağış, ''Geçmişte karadan gemileri yürüterek kıtalara hükmeden ecdadın, denizden tren yüzdüren nesilleri var bugün'' diye konuştu.
Bütün bu gelişmelerden rahatsızlık duyanlar olduğunu anlatan Bağış, ''Birileri rahatsız oluyor diye biz milletimizi sevindirmekten, ülkemizi demokratikleştirmekten geri kalmayacağız'' ifadesini kullandı.
Bağış, CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü ziyaretine ilişkin de ''Bugün bakıyoruz CHP, Sarıgül'e katılmak için resmen başvuruda bulunmuş. CHP, baronların sözcülerinin ayağına gidecek kadar düştüyse durum sanılandan daha vahim demektir'' değerlendirmesinde bulundu.
Egemen Bağış, Sarıgül'ün, muhtemel İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığıyla ilgili olarak da ''İstanbul'u alamayacaklarını kendileri gibi cümle alem biliyor'' ifadesini kullandı.
- ''Bitlis, bizim için önemli bir şehir''
Bağış, bir Siirtli olarak kendisini Bitlislilerin yarı hemşehrisi olarak gördüğünü, bundan onur duyduğunu söyledi.
Bitlis'in kardeşliğine, hoşgörüsüne, sevgisine meftun olduklarını dile getiren Bağış, 5 minarenin tüm dünyada bilindiğini kaydetti.
Bağış, ''Bitlis, Mevlana Bitlisi ve Said Nursi gibi maneviyat timsallerinden pek çok değerimizin kaynağıdır. Şerefiye, Şükriye, Hatuniye, İdrisiye ve İhlasiye medreseleri ile Bitlis, bitmeyen bir manevi hazinemizdir'' diye konuştu.
Bitlis'in birçok medeniyetin izlerini taşıdığını anlatan Bağış, ''İstanbul güneşse hiç şüphe yoktur ki Bitlis de onun doğu yörüngesindeki yıldızıdır'' dedi.
Bağış, etkinlik alanına gelişte davul-zurna ve halayla karşılandı. Bir süre halay çeken Bağış, Bitlislilerin açtıkları stantları gezdi, ilgililerden bilgi aldı.
Egemen Bağış'a, Bitlis yöresine ait yiyecek ve içecek ikram edildi, ziyaret anısına atkı ve plaket verildi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Bağış, etkinliğin hazırlanmasında emeği geçenlere ve konukseverliğinden dolayı Bitlislilere teşekkür etti.
Bağış'a ziyaretinde, Bitlis milletvekilleri Vedat Demiröz ve Vahit Kiler ile İstanbul Milletvekili Harun Karaca eşlik etti.