Bağış, Anadolu Ajansı'nın Brüksel ofisinin açılışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Heybeliada Ruhban Okulu'na ilişkin bir soru üzerine Bağış, Ortodoks vatandaşlara karşı iyi niyetli olunduğunun defalarca gösterildiğini belirtti.
Eş zamanlı, iyi niyet adımların atılması gerektiğini başından itibaren vurguladıklarını aktaran Bağış, şöyle devam etti:
"Bu bir mütekabiliyet değildir, bu bir iyi niyet göstergesidir. Biz Ortodoks vatandaşlarımıza karşı iyi niyetli olduğumuzu defalarca gösterdik. Bakın Büyükada'da tarihi yetimhane binasının mülkiyetini Patrikhaneye devrettik. Son iki yıl içerisinde farklı inanç gruplarına devrettiğimiz mülklerin toplam bedeli, 2 buçuk milyar lirayı aşmıştır. En yakın örneği, hatta mağduru, AB Bakanlığı olarak biziz. İstanbul'da, Ortaköy'deki binamız, bundan birkaç ay evvel Vakıflar Meclisimizin aldığı bir kararla, Ortaköy Rum Ortodoks Vakfına devredildi, onlar da tapu işlemlerini tamamladılar. Şu anda Sayın Bakan Yardımcımız Dr. Alaattin Büyükkaya başkanlığındaki bir heyetimiz, Oratköy Rum Ortodoks Vakfı ile kira müzakeresi yapıyor. Bütçemize uygun bir rakamda uzlaşabilirsek biz onların kiracısı olacağız, uzlaşamazsak binayı terkedip, başka bir yere taşınacağız."
-"Verilen sözlerin tutulma vakti gelmiştir"
Bakan Bağış, devletin kendi çalıştığı binayı, kendi mekanını bile devredecek kadar hassasiyet taşıdığı bir dönemde, 88 yıl boyunca Ortodoks vatandaşlarımızın adım dahi atamadıkları Sümela'da ayinlerin başladığı bir dönemde Türkiye bu kadar iyi niyet ortaya koymuşken, Yunanistan'ın hala Atina'da bir caminin açılması konusunda verdiği sözü tutamadığına dikkati çekti.
Bağış, "Atina'da hala bir Müslüman mezarlığı yok, orada herhangi bir Müslüman vefat ettiği zaman Batı Trakya'ya kadar götürülmek zorundadır. Hala Yunanistan'daki derneklerin adında 'Türk' kelimesinin kullanılması yasaktır, hala seçilmiş müftü tanınmamaktadır. Bütün bunlar AB üyesi olmuş bir ülkenin, AB kurallarına aykırı çalışmalar ortaya koyduğunu göstermektedir" dedi.
Yunanistan'da 7-8 Ekim'de, temaslarda bulunacağını ve bu konuları ifade edeceğini dile getiren Bağış, "Artık verilen sözlerin tutulma vakti gelmiştir. Bu sözlerin tutulması da Ruhban Okulu gibi diğer konularda da bizi teşvik edecektir. Yoksa bizim böyle bir endişemiz yoktur. Ruhban Okulu'nu ne biz kapattık ne de herhangi bir siyasi parti kapattı. Ruhban Okulu bir mahkeme kararıyla kapandı. O mahkeme kararını aşmak için birtakım düzenlemeler gerekiyorsa onları yapmak için ben buradan Brüksel'den sesleniyorum: Bizi de teşvik edin, sözünüzü tutun '"diye konuştu.
AB İlerleme raporunun açıklanma tarihinin Kurban Bayramı'na denk gelecek olmasının ve bu konuda bir ertelenme teşebbüsünün olup olmadığını sorulması üzerine de Bağış "Ertelenme teşebbüsümüz oldu ama maalesef üye ülkelerle ortak yaptıkları takvim çalışması nedeniyle bu saatten sonra değiştiremeyeceklerini söylediler. Biz AB'nin, ilerleme raporunu, Kurban Bayramı'na kurban etme konusunda çok hevesli olduğunu gördük ama şöyle bir karar aldık: Nasıl biz AB ile ilgili Noel'de bir yayın yapsak, onlar Noel sonrasını bekleyip yorum yaparlarsa biz de Kurban Bayramı sonrasında yorumumuzu yapacağız" ifadelerini kullandı.
Ab Bakanı ve Başmüzakereci Bağış Brüksel'de
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, " Ruhban Okulu'nu ne biz kapattık ne de herhangi bir siyasi parti kapattı. Ruhban Okulu bir mahkeme kararıyla kapandı. O mahkeme kararını aşmak için birtakım düzenlemeler gerekiyorsa onları yapmak için ben buradan, Brüksel'den sesleniyorum: Bizi de teşvik edin, sözünüzü tutun" dedi.