Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin başkanlığını yürüttüğü, Marmara Bölgesi'nde 230 büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyesinin çatı teşkilatı olan Marmara Belediyeler Birliği'nin (MBB) 2010 Yılı 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı Bursa'da yapıldı. Toplantıya Arap ve Ortadoğu ülkelerinin yerel yöneticileri de ilgi gösterdi. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonu'ndaki Genel Kurul'a, Birlik Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfü Akça, birlik üyesi belediyelerin başkan ve yönetici ile Kuveyt, Katar, Filistin ve Ürdün'den gelen yerel yöneticiler katıldı.
Başkan Recep Altepe, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada belediyeciliğinin özünün katılım olduğunu vurguladı. Hizmetlerin birlik ve beraberlik içinde yürütülmesi gerektiğini dile getiren Altepe, MBB'nin bu amaçla 35 yıl önce yola çıkarak yerel yönetim konusunda önemli bir mesafe kat ettiğini kaydetti. MBB'nin Türkiye'nin en köklü belediyeler birliği olduğunu ifade eden Başkan Altepe, "Ülkemizde yerel yönetim sisteminin geliştirilmesi, büyükşehir belediyelerinin kurulması ve yerel yönetim reformunun yapılması sürecine önemli katkılar sağladık. Birliğimiz bugün, Türkiye'nin en önemli 'belediyecilik eğitim merkezi' haline gelmiştir. 2009 yılında 130 farklı eğitim programı ile yaklaşık 11 bin belediye çalışanına hizmet içi eğitim hizmeti verdik." dedi.
Bu dönemde Arap ülkeleri belediye başkanlarıyla ilişkilerin geliştirilmesine çalıştığını dile getiren Altepe, "Mısır'da eserlerin ayağa kaldırılmasıyla ilgili TİKA işbirliğiyle çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yemen'de 300 bin şehidimizin olduğu şehitliğe bir anıtın yapılması konusunda TİKA ile işbirliği içerisindeyiz. Kentlilik eğitim seviyesinin yükselmesi konusunda aktif rol alacağız." şeklinde konuştu
"TÜRKİYE'NİN MEDENİYET ZENGİNLİĞİNE HAYRANIM"
Toplantıya katılan Katar'ın Doha Belediye Başkanı Nassir Abdullah Al Kaabi Türkiye'nin medeniyet zenginliğine hayranlığını dile getirdi.
Körfez bölgesinde iş sahasının geliştirilmesi çerçevesinde ilgili ülkelerin Marmara Belediyeler Birliği'ne benzer bir birlik kurmayı hedeflediğini vurgulayan Al Kaabi, şunları kaydetti: "Marmara Belediyeler Birliği ile dayanışma içinde olmayı ve Körfez bölgesinde teşkilatlarını kurmalarını umut ediyoruz. Örneğin Tahran Belediyesi, Asya Belediye Başkanları Forumu buluşması teklifinde bulundu ve ilk toplantısı Kasım 2008'de Tahran'da yapıldı. Bu toplantının amacı Asya şehirlerinin bir araya getirilmesi ve karşılıklı görüş ve deneyim alışverişinde bulunmalarıdır. Buraya katılan bütün belediyelerin bu toplantıya katılmaları kendileri için büyük bir fırsattır."
Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça ise belediyelerin atık su arıtma, su kirliliği, görüntü kirliliği ile ilgili çalışmalarının bulunduğunu, bu alanda katı açık bertaraf tesislerinin kurulması gerektiğini dile getirdi. 2003 yılında az sayıda tesis varken bugün 42 adet düzenli depolama tesisinin faaliyet göstereceğini vurgulayan Lütfi Akça, yıl sonuna doğru bu sayının 55'e çıkacağını kaydetti. Bu tesislerde 40 milyon nüfusun katı atıklarının depolanacağını belirten Akça, "Ambalaj atıkları konusunda 36 ilde toplama ayırma tesisleri var. 33 milyon nüfusun ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanmasını sağlayacak sistem kurulmuş durumda, ama tam işleyemiyor. Problemleri çözmek için gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Tıbbi atık ve hafriyat atıklarında belediyelerin çalışmaları var. Entegre atık yönetimiyle ilgili gerekli altyapıyı hazırlamaya gayret ediyoruz." diye konuştu.
"ÇEVRE FASLANIN KAPANMASI İÇİN ÇEVRE UYGULAMALARININ GELİŞMESİ ŞART"
Avrupa Birliği sürecine dikkat çeken Akça, Türkiye'nin 22 Aralık 2009'da AB Çevre Faslı sürecini başlattığını hatırlatarak, bu faslın kapanması için Türkiye'de çevre uygulamalarının belirli seviyelere ulaşması gerektiğini söyledi.
Akçay, şöyle konuştu: "Burada en büyük görev belediyelere düşüyor. 2007 yılında hazırlanan Ulusal Çevre Eylem Strateji planına göre Türkiye'nin AB çevre uyumu dahil, 2007-2023 yılları arasında 58,5 milyar euro yatırım yapması gerekiyor. Bunlar aynı zamanda çevre ve insan sağlığı için yapılması gereken yatırımlar. Bunun 15 milyar eurosu sanayici tarafından yapılması gereken harcama. Kalanı ise belediyeler tarafından yapılması gerekiyor."
Bu paranın 44 milyar eurosunun su ve atık su için harcanacağına işaret eden Akça, sözlerini şöyle sürdürdü: "Arıtmaların yanı sıra içme suyu ve kanalizasyon şebekelerinin yenilenmesi gerekiyor. Bu sistemlerin ortalama 20 yıllık ömrü var. Bu alt yapının yüzde 60-70'nin 10 yıl içerisinde yenilenmesi şart. Bunların da ciddi bir maliyeti var. Özellikle içme suyu şebekesinin yenilenmesi çok önemli. Çünkü su kayıpları ülkemizde çok yüksek. Türkiye ortalaması yüzde 50'nin üzerinde. En iyi ilde yüzde 20'ye düşüyor. Ama Yunanistan'da yüzde 10 ve Avrupa ülkelerinde yüzde 5'e kadar düşüyor. 44 milyar euronun kaynağı da çok önemli. Burada Avrupa Birliği'nden gelecek fonlar da var. Bunların kullanılabilmesi için kurumsal kapasitenin iyi olması gerekiyor."
İklim değişikliği konusunda da Türkiye'nin birtakım görevleri olduğuna dikkat çeken Akça, "Karbon salınımını dünyanın azaltması gerekiyor. Kyoto protokolüne taraf olduk. 2012 yılında başlayacak uluslararası iklim değişikliği sürecinde almamız gereken bir rol vardı. Bu rol karbon salınımını azaltmaktı. Bu noktada yerel yönetimlerimize önemli görevler düşüyor. Özellikle kent içi ulaşım sisteminin iyileştirilmesi ve atık yönetiminin sağlıklaştırılması ile karbon salınımının azaltılması gerekiyor. Bütün bunların hepsi için eğitim ve kurumsal kapasite çok önemli." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Lütfi Akça ile Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe arasında çevre konusunda ortak çalışma protokolü imzalandı.



















