AB'den Yunanistan'a 22 milyar Euro akacak

AVRUPA Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nde çıkan karar, tüm tarafları memnun etti. Avrupalı liderlerin son çare dediği ‘IMF katkılı’ AB Para Fonu Mekanizması’nın kurulmasını içeren kararla, Yunanistan için 22 milyar Euroluk bir güven fonu oluşturulması bekleniyor. Bu kararın ‘Euro’nun ölüm fermanı’ olacağına ilişkin bazı görüşler olsa da, karar genel olarak kabul gördü.

Pay oranında katkı

Önceki gece geç saatlere kadar süren AB zirvesinden çıkan karara göre “Euro” para birimini kullanan 16 AB üyesinin katkılarıyla kurulan bir “mekanizma”, “gerekli görülmesi halinde” Yunanistan gibi “mali kriz” yaşayan Euro ülkelerinin imdadına yetişecek. Bu mekanizmanın daha çok, uluslararası para piyasalarında devlet tahvillerini satışa çıkaran ülkelere, “yüksek faiz” talep edilmesini önlemeye yönelik olduğu bildiriliyor. Bu mekanizma, Avrupa Merkez Bankası, AB Komisyonu ve bir bölümü de IMF denetimi altında bulunuyor. ‘Son çare’ olarak adlandırılan bu mekanizmanın, Euro Bölgesi’nin 16 üyesi Avrupa Merkez Bankası’ndaki payları oranında kredilere katkıda bulunacak. Ancak mekanizma, piyasa finansmanı etkisiz kaldığı zaman devreye girebilecek.

Almanya ve Fransa çabaladı

Uluslararası Para Fonu IMF’nin yapısıyla benzerlik taşıyan, bu yeni “Para Mekanizması”nın oluşmasını Almanya ve Fransa’nın girişimleri sağladı. Yunanistan’a “doğrudan mali yardım” yapılmasına karşı çıkan ve Atina’ya “IMF”yi” gösteren Almanya Başbakanı Angela Merkel, sözü edilen mekanizmanın içine IMF’yi de dahil ederek, seçmenlerine “istediğimi elde ettim” mesajı vermiş oldu. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu da, bu mekanizmanın uluslararası para piyasalarının uyguladıkları yüksek faizlerin önüne geçilmesi için gerekli olduğunu söylüyordu ve istediğini elde etmiş oldu. Yunanistan Başbakanı, şu aşamada bu mekanizmaya başvurmayacaklarını söyledi. AB’nin, Yunan ekonomisine “nefes aldıran” bu kararından Yunanistan da memnun olduğunu açıkladı.

Yunanistan, AB’nin aldığı bu kararından sonra, Yunan devlet tahvillerini satışa çıkartacak. Atina’nın “pazarlık” gücünün arttığı ve para piyasalarına karşı “daha güçlü” hale geldiği belirtiliyor. Bu karar sonrası Atina, faizlerin düşmesini ümit ediyor. Yunanistan bu nedenle AB içinde oluşturulan para mekanizmasını harekete geçirmeden önce, tahminlere göre, nisanda çıkartacağı tahvilleriyle 55 milyar euro bulmaya çalışacak.

Atina borsası coştu grevler askıya alındı

YUNANİSTAN hükümetinin Avrupa’dan istediği desteği koparması, Brüksel’deki Eurogroup toplantısında virgülüne dokunulmadan onaylanan “Merkel-Sarkozy mutabakatı” Atina için “emniyet sübabı” olarak algılanması Atina’da sevinçle karşılandı. Karara ilişkin bilgilerin gelmesinin ardından Atina Borsası yüzde 4’lerin üzerinde değer kazanırken, işçi ve memur sendikaları da Yunan hükümetinin mart ayında açıkladığı sert ekonomik önlemler içeren istikrar programına karşı ilan ettikleri grevleri askıya aldı. Yunan ekonomistler, Avrupa Merkez bankasının değerlendirme notu düşük tahvilleri bir yıllığına daha kabul etmekle hem ellerinde Yunan devlet tahvili bulunan Yunan bankalarının Avrupa Merkez Bankası’ndan borçlanmayı sürdüreceklerini hem de Yunan devletinin uluslararası para piyasalarından daha düşük faizle borçlanabileceğini söylediler.

Merkel: Anlaşma Euro’nun güvenliği için önemliydi

YUNANİSTAN’ın kurtarılması konusunda geri adım atan Almanya Merkez Bankası Angela Merkel, anlaşmanın sağlanmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti. Merkel, “Hepimiz için barış ve beraberliğin simgesi olan ortak para birimimizin güvence altına alınması bakımından bu anlaşma gerçekten çok önemliydi. Ben de diğer tüm AB liderleri gibi sonuçtan oldukça mutluyum” açıklamasını yaptı.

Papandreu ‘kullanmayı düşünmüyoruz’ dedi sadece Sarkozy’ye teşekkür etti

YUNANİSTAN Başbakanı Yorgo Papandreu, bu mekanizmayı kullanmayı düşünmediklerini, ancak kurulmuş olmasının Yunanistan’a “uluslararası para piyasaları” önünde “güven veren” bir duruma yol açacağını belirtti. Sadece Sarkozy’e teşekkür ederek, başta Merkel olmak üzere Yunanistan’a yardım edilmesine direnen diğer liderlere karşı tavrını da göstermiş oldu. AB’nin aldığı bu karardan sonra en memnun olan ülkelerinden biri de Fransa oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, zirveden kazançlı çıkanlardan biri oldu.