AB Komisyonu 2021 Türkiye Raporu'nu Açikladi

Raporda yargi, demokrasi, hukukun üstünlügü, kamu yönetimi gibi konularda önceki yillara benzer elestiriler yinelenirken Türkiye'nin göç ve iklim politikasi hakkinda övgülere yer verildi Göç politikasiyla ilgili olumlu ifadelere ragmen 18 Mart Mutabakati'nda AB tarafina düsen yükümlülüklerden bahsedilmedi Kovid19 salgininin ekonomik etkilerine karsi önlemler sonucunda Türkiye'nin ekonomik krizden hizli bir sekilde çiktigi belirtilirken ekonominin isleyisi ile ilgili endise bulundugu savunuldu Dis politikada Türkiye'nin önceliklerinin AB'nin öncelikleriyle çelismeye devam ettigi belirtildi.

Avrupa Birligi (AB) Komisyonunun 2021 Genisleme Paketi kapsaminda yer alan "Türkiye Raporu" kamuoyuyla paylasildi.

AB Komisyonunun aday ülkeler Türkiye, Sirbistan, Karadag, Kuzey Makedonya ve adaylik basvurusunda bulunan Bosna Hersek ve Kosova'ya iliskin son degerlendirmelerin yer aldigi 2021 Genisleme Paketi, AB Komisyonunun Komsuluk ve Genislemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi tarafindan duyuruldu.

Türkiye ile ilgili olarak demokrasi, temel haklar, yargi gibi konularda önceki yillarda açiklanan raporlarda yer verilen elestiriler bu yil da tekrarlandi. Göç politikasi, ekonomi, iklim gibi basliklarda ise Türkiye hakkinda olumlu ifadelere yer verildi.

- Göç ve siginma politikasi

Raporda Türkiye'nin göç ve siginma politikasi konusunda bir miktar ilerleme kaydettigi aktarilarak, 18 Mart 2016 tarihli AB-Türkiye mutabakatinin sonuç vermeye devam ettigi, Türkiye'nin Dogu Akdeniz güzergahi boyunca göç akisini etkin biçimde yönetmekte kilit rol oynamayi sürdürdügü tespiti yapildi.

Bu ifadelere karsin 18 Mart Mutabakati'nda AB'nin üzerine düsen yükümlülükler hakkinda degerlendirme yapilmadi.

"Mülteciler ve ülke içinde yerinden edilenler" basliginda "Türkiye, geçici koruma altindaki yaklasik 3,7 milyon Suriyeli ile uluslararasi koruma statüsüne sahip olanlar veya basvuruda bulunanlar da dahil olmak üzere 320 binden fazla Suriyeli olmayanlardan olusan dünyanin en büyük mülteci nüfusuna ev sahipligi yapmak için muazzam çabalarini sürdürdü." degerlendirilmesi yer aldi.

- Güvenlik, savunma ve dis politika

Raporda, Türkiye'nin sinir içinde ve disinda güvenlik operasyonlari yaptigi animsatilarak, "Sinir bölgelerinde güvenlik durumu, AB'nin terör eylemlerine karisan kisi, grup ve kuruluslar listesinde yer alan PKK'nin tekrarlayan terör eylemleri nedeniyle belirsizligini koruyor. AB, PKK'nin saldirilarini açik bir sekilde kinadi ve kurbanlarin aileleriyle dayanisma içinde oldugunu ifade etti." denildi.

"Türkiye'nin giderek daha iddiali olan dis politikasi, özellikle Kafkasya, Suriye ve Irak'taki askeri harekata verdigi destek nedeniyle, AB'nin Ortak Güvenlik ve Dis Politikasi kapsamindaki AB öncelikleriyle çelismeye devam etti." ifadelerine yer verilen raporda AB'nin Türkiye ile 'istikrarli ve müreffeh bir Suriye' hedefini paylastigina isaret edildi.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde "kendi askeri faaliyetini" yürüttügü kaydedilen raporda "Ayni zamanda Türkiye, temel hizmetlerin sunumunu artirdi ve kuzey Suriye'deki altyapi aglarini genisletti." tespiti yapildi.

Çok tarafliligi destekleyen Türkiye'nin Birlesmis Milletler, NATO ve AB tarafindan liderlik edilen 9 uluslararasi baris ve gözlem misyonuna katildiginin alti çizildi. Türkiye'nin Afrika'ya yönelik özel bir önem atfetmeye devam ettigi, birçok zorluga ragmen ABD için önemli bir ortak olmayi sürdürdügü, Misir ve Suudi Arabistan ile iliskilerini gelistirdigi, Libya'daki yeni yönetim ile derhal iletisim kurduguna deginildi.

- Kamu yönetimi, yargi, demokrasi

Raporda Türkiye'nin demokratik kurumlarinin isleyisinde ciddi eksiklikler oldugu, raporlama döneminde demokratik gerileme ve derin siyasi kutuplasmanin devam ettigi, sivil toplumun sürekli bir baskiyla karsi karsiya kaldigi savunuldu.

Kamu yönetimi reformu alaninda raporlama döneminde herhangi bir ilerleme kaydedilmediginin öne sürüldügü raporda, "idarenin hesap verebilirligi ve insan kaynaklari yönetimi konusundaki endiselerin devam ettigi, reform için siyasi iradenin hala eksik oldugu, yönetimin siyasallasmayi sürdürdügü" iddialari yer aldi.

Raporda yargi sistemi "hazirlik asamasinda" seklinde nitelenerek, "Yolsuzlukla mücadele konusunda Türkiye, hazirliklarin erken bir asamasinda kalmis ve raporlama döneminde ilerleme kaydetmemistir." denildi.

Türkiye'nin organize suçla mücadelede bir dereceye kadar hazirlikli oldugu ve sinirli ilerleme kaydettiginin aktarildigi raporda olaganüstü hal sirasinda getirilen önlemlerin çogunun yürürlükte kalmaya devam ettigi belirtildi.

- Salgin, Dogu Akdeniz, iklim

Türkiye'de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karsi asilama oraninin yüzde 71 civarinda olduguna dikkat çekilerek, "Türkiye, iç talebi artirmak ve salginin ekonomik yansimalarini yumusatmak için önemli önlemler aldi." denildi.

Dogu Akdeniz'de 2020 yilinda gerginligin arttigi, bu yil basinda ise düstügü belirtildigi raporda, su ifadeler kullanildi:

"AB, Dogu Akdeniz'de istikrarli ve güvenli bir ortamda Türkiye ile is birligine dayali, karsilikli yarar saglayan bir iliskinin gelistirilmesine yönelik stratejik bir çikari oldugunu bir kez daha teyit etti. AB, AB Konseyi tarafindan belirlenen kosullara tabi olarak, bir dizi ortak çikar alaninda Türkiye ile asamali, orantili ve tersine çevrilebilir bir sekilde iliski kurmaya hazir oldugunu ifade ederek AB-Türkiye iliskilerinde daha olumlu bir dinamik olusturmayi önerdi. Bu baglamda iklim, göç ve güvenlik konularinda üst düzey diyaloglar gerçeklestirildi ve bunu yakinda saglik konulu diyalog izleyecek."

Türkiye’nin çevre ve iklim degisikligi alaninda bir miktar hazirlikli oldugu belirtilen raporda, Paris Iklim Anlasmasi’nin onaylanmasi, atik yönetim kapasitesi, atik su aritimi ve mevzuat uyumu gibi alanlarda ilerleme gösterdigi ifade edildi.

- Ekonomik durum

Raporda, "Türkiye ekonomisi oldukça ileri düzeydedir ancak raporlama döneminde herhangi bir ilerleme kaydedilmemistir. Ekonominin isleyisi ile ilgili ciddi endiseler devam etmektedir." ifadesi kullanildi.

Türkiye'de yetkililerin iç talebi artirmak ve Kovid-19'un ekonomik etkilerini hafifletmek için "büyük ve genis kapsamli bir dizi önlem" aldigina isaret edilen raporda, söz konusu önlemler sonucunda Türkiye'nin, ekonomik krizden hizli bir sekilde çiktigi ve 2020'nin üçüncü çeyreginde kriz öncesi seviyelere ulastigi kaydedildi.

Raporda, Türkiye'de makroekonomik politikanin kredilere çok fazla bagli oldugu, dogrudan mali desteklerin sinirli seviyede uygulandigi belirtildi. Geçen yilki parasal genislemenin Tük lirasini zayiflattigi öne sürülen raporda, bunun enflasyonu ve dolarizasyonu yükselttigi, portföy çikisina neden oldugu iddia edildi.

Raporda, para politikasinin 2020 yili sonbaharinda sikilastigi ancak yeni Merkez Bankasi Baskani'nin 4 ay sonra görevden alinmasinin finansal piyasalari istikrarsizlastirdigi savunuldu. Kayit disi ekonominin kriz sirasinda geriledigine isaret edilen raporda, halen ekonominin büyük bir bölümünün kayit disi oldugu ifade edildi.

Raporda, bankacilik sektörünün iyi bir sermaye yapisina sahip olmaya devam ettigi vurgulandi. Salginin isgücü piyasasini olumsuz etkiledigi animsatilan raporda, istihdam seviyesinin Kovid-19 nedeniyle geriledigi ifade edildi.

Raporda, Türkiye'nin AB içindeki rekabet baskisi ve piyasa güçleri ile basa çikma kapasitesine ulasma konusunda iyi derecede bir hazirlik düzeyine sahip oldugu belirtildi. Egitime erisimin gelistirilmesinde ilerleme kaydedildigi ifade edilen raporda, ARGE'ye yatirimin artis gösterdigine isaret edildi.

- Enerji

Raporda, Türkiye'nin enerji kaynaklarinin çesitlendirilmesi ve yenilenebilir enerji sektörünün gelistirilmesi konusunda ilerleme kaydettigine dikkat çekildi.

AB'nin Türkiye'nin dis ticaretinde payinin bir miktar arttigi ifade edilen raporda, Türkiye'nin kara para aklama ve terörün finansmani ile mücadeleyi düzenleyen yasal çerçevesini iyilestirdigi vurgulandi.

Raporda, Türkiye'nin tüketici ve sagligin korunmasina iliskin mevzuat uyumu açisindan iyi bir hazirlik düzeyine ulastigi ifade edildi.

Türkiye'nin AB-Türkiye Gümrük Birligi kapsamindaki yükümlülüklerinden sapmalari oldugu iddia edilen raporda, Türkiye'nin jeopolitik risklere ve küresel finansman kosullarindaki degisikliklere maruz kaldigi belirtildi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile