ABD bastırdı Atina yakaladı!

Yunanistan’ın başkenti Atina’da pazartesi günü yasadışı DHKP-C örgütüne yönelik gerçekleştirilen ve örgütün dört üst düzey yöneticisinin gözaltına alındığı operasyonun perde arkasında ABD’nin olduğu öne sürüldü. Operasyonda gözaltına alınan örgüt lideri konumundaki Hüseyin Fevzi Tekin’in parmak izinin Sakız Adası’nda ele geçirilen bir silahta bulunduğu, yakalanan Sabancı suikastı faillerinden İsmail Akkol’un ise Atina-Suriye hattında faaliyet yürüttüğü belirtildi. Sahte kimlik kullanan Akkol’un Yunanistan’da olabileceğinin bir süre önce Türkiye tarafından da Yunanistan’a bildirildiği ifade edildi.
Atina’nın Giza semtindeki bir apartman dairesine DHPK-C’nin hücre evi olduğu gerekçesiyle yapılan baskında aralarında örgüt lideri Tekin ile Sabancı Center suikastının faillerinden Akkol’un da yer aldığı dört şüpheli yakalandı. Operasyonun perde arkasında 1 Şubat 2013’te ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde gerçekleştirilen canlı bomba eyleminin hemen ardından ABD Federal Mahkemesi’nin yürüttüğü DHKP-C’ye yönelik özel bir soruşturmanın olduğu öğrenildi. Soruşturma kapsamında ABD güvenlik makamları, Yunanistan’daki DHKP-C yapılanmasının çözülmesi için yerel birimlere teknik destek ve bilgi desteği vermeye başladı.

Ardı ardına operasyon
Yunanistan, Atina’daki güvenlik birimlerinde ABD’li güvenlik uzmanları için özel çalışma ofisleri tahsis ederken, ABD’liler DHKP-C’yle ilgili bilgilerini Atina ile paylaştı. Geçen ağustosta Yunan Sahil Güvenlik Polisi’nce Sakız Adası’nda gerçekleştirilen ilk büyük operasyonda da Mehmet Yayla ile Ankara’da Adalet Bakanlığı ve Ak Parti Genel Merkezi’ne yönelik terör eylemlerine katıldığı gerekçesiyle aranan Hasan Biber gözaltına alındı.

Parmak izi çıktı
Eylem amacıyla deniz yoluyla Türkiye’ye geldikleri öne sürülen DHKP-C’lilerle birlikte ele geçirilen silahlardan birinde örgütün lideri konumundaki Tekin’in parmak izi bulundu. ABD’nin operasyonlarından sonra faaliyette bulunmakta zorlanan Akkol’un da Atina’da olduğu anlaşıldı. Örgütün, Lazkiye’de bir kamp kurduğu ve Tekin’le birlikte beş kişinin söz konusu kampta kaldığı saptandı. Ak Parti Genel Merkezi’ne yönelik eyleme katılan Murat Korkut’un da Atina’daki DHKP-C hücresiyle bağlantısı bulunduğu tespit edildi. Yapılan teknik takiplerde, Suriye’den Atina’ya gelen Akkol’un yakalanmadan önce Biber’le temaslarının bulunduğu saptandı.

Türkiye bilgi verdi
ABD’li uzmanların verdiği bilgiler doğrultusunda Yunan polisi, pazartesi örgüte yönelik bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyonda, Tekin’in yanı sıra Akkol ve Korkut’un da yer aldığı bir grup örgüt üyesi gözaltına alınırken, hücre evinde silah ve mühimmat ele geçirildi. Yunan İnterpolü, gözaltına alınanların kimlik kontrolleri için Türkiye’den bilgi istedi. Türk İnterpolü’nün aktardığı bilgilerle zanlıların kimlikleri kesinleşti. Bu arada, Akkol’un bir dönem Atina’nın Neoskosmos semtindeki bir evde kaldığı ve Mehmet adının yeraldığı sahte kimlik kullandığı tespit edilmişti. Tekin’in üzerinde de sahte Bulgar vatandaşı kimliği bulundu.
Ele geçirilen silahların Türkiye’de yeni bir eylemde kullanılmak üzere Türkiye’ye getirilmek için Girit’ten sağlandığı tespit edildi. Hücre evinde Atina, Dedeağaç ve Türkiye haritaları bulunması nedeniyle örgütün kara sınırını kullanarak Yunanistan’dan Türkiye’ye geçmek için hazırlık yapıldığı düşünülüyor. Bu arada Adalet Bakanlığı da zanlılarla ilgili iade talebi içeren dosyaları hemen Dışişleri Bakanlığı üzerinden Atina’ya gönderdi.

İlk kez yakalandı
Operasyonla, Sabancı Center eyleminden bu yana hiç yakalanamayan Akkol ilk kez ele geçirildi. Tekin ise daha önce Yunan polisince yakalanıp serbest bırakılmıştı. Operasyonda yakalanan dördüncü şüphelinin ise Bilgehan Karpat olduğu ortaya çıktı. Karpat, 2008’de Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yapılan bir eylemde gözaltına alınıp yargılanmıştı.

Türkiye’ye verilmedi

Ağustos’ta yapılan operasyonda yakalananlar arasındaki Biber, Yunan adli makamlarınca Fransa’ya; Yayla ise Almanya’ya iade edilmişti. Türkiye’nin iade talebinde bulunmasına karşın Yunanistan’ın AB statüsü nedeniyle söz konusu ülkelere iade işlemi gerçekleştirdiği belirtildi.

Diplomatik kaynaklar, art arda yapılan iki operasyonla örgütün çatı yapılanmasının etkisiz hale getirildiği, örgüte “Yunanistan güvenli ülke değil”, Türkiye’ye de “Güvenliğiniz için destek veriyoruz” mesajı verdiği belirtildi. Güvenlik kaynakları da Yunanistan’ın kırmızı bültenle aradığı bankacı Angelos Filippidis’in İstanbul’da yakalanmasının iki ülke arasındaki güvenlik işbirliğini geliştirdiğine dikkati çekti.

Sabancı Center suikastından dolayı 1996’dan bu yana Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı Akkol, ilk olarak Belçika ve Almanya’da yaşamıştı. Akkol, daha sonra örgüt yönetimince yeniden aktif hale getirilirken, 2011’den sonra Atina’ya gelerek örgüt kamplarında kalmaya başladı. Akkol, 2013’te sık sık Suriye’ye gidip gelirken, aynı eylemde, “çaycı kız” olarak bilinen Fehriye Erdal ise bir dönem Belçika’da yerel polisin operasyonunda gözaltına alındı, ancak yapılan yargılamanın ardından serbest kaldıktan sonra kayıplara karıştı. Cinayetten 11 ay sonra Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ne teslim olmasının ardından cezaevine konulan cinayetin diğer faili Mustafa Duyar ise 1999’da Afyon Cezaevi’nde şişlenerek öldürüldü.