'ABD'de Beyaz Irkçılık Tehdidine Birlikte Göğüs Germeliyiz'

ABD Kongresinin başörtülü ilk Müslüman üyesi Ilhan Omar ve Yahudi vekil Jan Schakowsky, ABD'de artan beyaz ırkçılığa karşı birlikte mücadele etme çağrısı yaptı.

Omar ve Schakowsky, Amerikan yayın kuruluşu CNN'in internet sitesi için "Beyaz Irkçılık Tehdidine Birlikte Göğüs Germeliyiz" başlıklı makale kaleme aldı.

California'da yaklaşık 3 hafta önce bir sinagoga saldırı düzenlendiği anımsatılan makalede, bu saldırının failinin daha önce bölgedeki bir camiye de saldırdığına ve Yeni Zelanda'daki iki camiye saldıran teröristten etkilendiğine işaret edildi.

Makalede, "ABD Kongresine seçilmiş Müslüman ve Yahudi Amerikalılar olarak, toplumlarımıza karşı yapılan terör saldırılarına daha fazla sessiz kalamayız. Bizi bölmeye ve yıldırmaya çalışanların başarılı olmasına izin veremeyiz. Farklılıklarımız ne olursa olsun, bizim Müslüman ve Yahudi toplumlarımız, antisemitik ve İslamofobik şiddete göğüs germek için bir araya gelmelidir." ifadeleri kullanıldı.

- "Nefret suçlarına sessiz kalmanın bedelini ödeyemeyiz"

ABD'de son yıllarda Müslümanlara, Yahudilere ve diğer azınlıklara karşı nefret suçlarında ciddi artış olduğuna dikkat çekilen makalede, "Millet olarak, nefret suçlarının kaynaklarına sessiz kalmanın bedelini ödeyemeyiz." değerlendirmesi yer aldı.

Beyaz ırkçıların İslam'ı Batı toplumlarıyla uyumsuz gibi göstererek terörize etmeye çalıştığı vurgulanan makalede, tarihlerinde ayrımcılık ve soykırıma maruz kalan Yahudilerin de bir kez daha tehdit altında olduğu belirtildi.

"Beyaz ırkçılığın nefretine karşı çalışmak ABD'de sadece tek taraflı bir sorun olmamalıdır." ifadelerine yer verilen makalede, Donald Trump yönetiminin beyaz ırkçılığın artışını önlemekte başarısız olduğunun altı çizildi.

- "Bir araya geldiğimizde, daha güçlü olduğumuzu biliyoruz"

Makalede, "Bizim iki toplumumuz (Müslümanlar ve Yahudiler) bölündüğünde beyaz ırkçılar zafer kazanır. Nefretlerini daha ileri götürmek için bölünmüşlüğümüzü ve sıkıntılarımızı istismar etmeye çalışıyorlar ama bir araya geldiğimizde, daha güçlü olduğumuzu biliyoruz." ifadeleri yer aldı.

Müslümanlar ve Yahudilerin Pittsburgh'daki sinagog ve Yeni Zelanda'daki cami saldırıları gibi birçok olayda birbiriyle dayanışma göstererek, nefreti kınadığı anımsatılan makalede, şunlar kaydedildi:

"Tüm konularda aynı fikirde olmayabiliriz ancak inançlarımıza yapılan saldırıların aynı geri kafalı madalyonun iki farklı yüzü olduğunu kabul etmeliyiz. Amerikalılar olarak birlik ve adaletten oluşan bir kültür ve ülke oluşturmak için nefreti reddedip, birbirimizi kucaklamak konusunda birlik olmalıyız. Beyaz ırkçılık artışta ve bunu yenmeliyiz. Birlikte yenmeliyiz."