New York'ta yabancı gazetecilerin karşısına çıkan Crowley, Wikileaks ile ilgili soruları cevapladı. Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerikalı diplomatların hükümet ve kendisi hakkında Washington'a geçtiği bilgilerin kulaktan dolma ve dedikodudan ibaret olmasıyla eleştirildiğini hatırlatması üzerine Crowley, "Diplomatlarımız, görev yaptıkları ülkelerde neler olup-bittiğini Washington'a geçiyorlar. Bizim diplomatlar başka ülkelerden nasıl bizlere bilgi geçiyorlarsa aynı şekilde bu ülkede (Amerika'da) görev yapan diplomatlar da kendi ülkelerine bilgi geçiyor." diye konuştu.
Diplomatların bazen sadece başkalarından duyduklarını başkentlerine rapor ettiğini hatırlatan Crowley, bunun da diplomasinin doğasında olduğunu savundu.
Amerika ile Türkiye'nin yakın ilişkisinin her iki ülkenin ve de bölgenin faydasına olduğuna vurguda bulunan Crowley, "Bizler yakın dostuz, yakın müttefikiz." dedi. Sözcü, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Wikileaks sızıntısı ile ilgili görüştüklerini de hatırlattı.
Amerikalı diplomatların bugüne kadar yaptıkları işlerini bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini kaydeden Crowley, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'ne ait özel bilgilerin Bakan tarafından ne amaçla istendiği sorusuna kaçamak cevap verdi. Bakan yardımcısı Crowley, "Biz diplomatlarımızdan her ne istiyorsak Amerikan hukuku içinde istiyoruz. Onlar da Amerikan hukukunu ihlal edecek bir şey yapmıyorlar. Diplomatlarımız New York'ta görev yapan diğer ülke diplomatların yaptıklarının aynısını yapıyor." ifadelerini kullandı.
"DİPLOMATLAR AJAN DEĞİL"
Diplomatların görev yaptıkları ülke hakkında bilgi toplamasının onların ajan olduğu anlamına gelemeyeceğini kaydeden Crowley, Wikileaks'in kurucusu Assange hakkında yürütülen soruşturma sonunda suçlu bulunması durumunda ülkesine teslim edilip edilmeyeceği soruldu. Crowley bu soruya yalnızca soruşturmanın devam ettiğibi hatırlatarak cevap verdi.
Soruşturmanın ülke içinde yürütüldüğünü ve 250 bin belgenin nasıl sızdırıldığı, bu gizli belgelere nasıl ulaşıldığı gibi sorulara cevap arandığını kaydeden Crowley, "Belgeleri sızdıran kişinin hükümet içinde mi yoksa dışından mı olduğunu soruşturuyoruz." dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Crowley, Wikileaks belgeleri yüzünden Amerikan diplomatik personelinde büyük kapsamlı bir yeniden düzenlemeye gidilmesi yönünde planın bulunmadığını, ancak bazı durumlarda, yabancı hükümetlerin Amerikalı diplomatik bağlantılarına yeni bir şüphecilik duygusuyla yaklaştığını kaydetti. Wikileaks olayı yüzünden, ülkeden ülkeye farklılık gösterebilecek temelde "bazı etkilerin" görülebileceğini kabul ettiklerini belirten Crowley, diplomatlarına karşı dünya genelinde bir güven sarsıntısının yaşandığını bildiklerini dile getirdi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ABD'nin belgeleri bilerek sızdırdığı iddiasına da cevap veren Crowley, "Saçmalık. Bize şimdiden bu kadar zarar veren bir şeyi nasıl yaparız." ifadelerini kullandı. Sözcü, Wikileaks de yayınlanan gizli belgelerin Amerikan diplomasisine zarar verdiği, bu zararın büyüklüğünün ne kadar olacağına dair şimdiden yorum yapmanın mümkün olamayacağını belirtti. Crowley, bir gazetecinin 'size tsunami etkisi yaptı mı?' sorusuna henüz yayınlanmayan 250 bin belgenin daha olduğunu ve şimdiden bir şey söylemenin erken olacağı cevabını verdi.
Diplomatların görevlerine güven içinde devam edebilmeleri için çalıştıklarını belirten Crowley, ABD diplomasisine verdiği zararı da düzeltmek için yoğun şekilde mesai yaptıklarını kaydetti. Crowley ayrıca kendilerine karşı sarsılan güveni de yeniden kazanabilmek için gayret gösterdiklerini vurguladı.
