Abd'li Tarihçi, Osmanlı'nın İzlerinin Peşinde

Tel Aviv Üniversitesi Ortadoğu-Afrika Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Amy Singer, üç yıldır Osmanlı'nın Edirne'deki izlerini sürüyor.

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü sahibi de olan Singer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Edirne'yi çok gizemli bulduğunu, bu nedenle kentte Osmanlı dönemini çalıştığını söyledi.

Osmanlı dönemindeki Edirne'nin tarihinin çok az sayıda araştırmacı tarafından incelendiğini belirten Singer, "Edirne'yi çalışırken gördüğüm, Osmanlı dönemindeki Edirne ile ilgili pek açık bilgimiz yok. Arşiv anlamında eski başkentler Bursa ve İstanbul'la karşılaştırırsak Edirne fakir, zayıf kalmış. Bu da ilgimi çekti. Az çalışılmış bir başkent, beni kendisine çekti" diye konuştu.

Singer, Edirne'nin bozulmamış yapısının kendisini büyülediğini vurguladı. Bir ABD'li olarak İsrail'de yaşadığını ifade eden Singer, şöyle devam etti:
"Osmanlı, döneminde tüm Ortadoğu'ya hakimdi. Demek ki Osmanlı tarihi, benim tarihim. Edirne'ye 1985'te öğrenciyken geldim. Benim için gizli bir yer gibi. Edirne'nin geçmişi şehirden uzakta kalmış, şehir yapıları bu hazineleri bozmamış. Bunu İstanbul ve Bursa'da yakalayamazsınız. Bu büyük şehirlerde sadece minareleri görebilirsiniz ama Edirne öyle değil. Hele kışsa ağaçlar yapraklarını dökmüşse Edirne'deki o gizemi çok rahat seyredersiniz. Edirne üzerine hep çalışması lazım."

- "Edirne Sarayı ayağa kaldırılmalı"

Singer, Bahçeşehir Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Öğretim Üyesi Doç Dr. Mustafa Özer'in başkanlığında 6 yıldır sürdürülen Edirne Yeni Sarayı kazısının çok önemli bir arkeolojik çalışma olduğunu söyledi.

İstanbul'da Topkapı Sarayı olduğunu anımsatan Singer, "Edirne Sarayı var ama bu saraydan pek bir şey kalmamış, onun için arkeologların her kazısı çok önemli. Osmanlılar için Edirne Sarayı sadece yükselme döneminde değil 18. yüzyıla kadar bir yazlık, ikinci ev konumunu korumuş. Aynı zamanda Balkanlar'a gidiş için hep bir üs olmuş" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile