'ABD'nin Müdahaleci Askeri Varlığı Bölgedeki Sorunların Kaynağıdır'

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin insansız hava aracının (İHA) İran hava sahasını ihlal edip tüm uyarıları dikkate almadığı için düşürüldüğünü belirterek, "ABD'nin müdahaleci askeri varlığı bölgedeki sorunların kaynağıdır. Tüm uluslararası kuruluşlardan ABD'nin saldırganlığına karşı uygun tepkiyi ortaya koymalarını bekliyoruz." dedi.

İran Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Ruhani, Tahran'da resmi temaslarda bulunan Parlamentolararası Birlik (PAB) Başkanı Gabriela Cuevas Barron ile bir araya geldi.

Bölgesel ve küresel birçok sorunun ABD başta olmak üzere bazı ülkelerin politikaları nedeniyle yaşandığını ifade eden Ruhani, tek taraflı politikaların dünyadaki en büyük sorunu oluşturduğunu kaydetti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2231 sayılı kararına uyduklarını ancak yine de cezalandırıldıklarını savunan Ruhani, ABD'nin İran'a ilaç ve gıda ürünlerinde de yaptırım uyguladığını belirtti.

"ABD saldırganlığının bölgedeki yeni gerginliğin başlangıcını teşkil ettiğine" dikkati çeken Ruhani, "ABD'nin müdahaleci askeri varlığı bölgedeki sorunların kaynağıdır. Bu durum son süreçte de problemler meydana getirmiştir." görüşlerini paylaştı.

ABD Hava Kuvvetlerine ait "RQ-4 Global Hawk" tipi İHA'nın düşürülmesiyle ilgili olarak da Ruhani, şunları kaydetti:

"İran'ın petrol kuleleri, yük gemileri ve yolcu uçakları eskiden ABD donanmasının saldırısına uğruyordu. Son olarak da İran hava sahasını ihlal eden ABD İHA'sı yapılan tüm uyarıları dikkate almayınca düşürüldü."

Bölgenin hassas olduğunu ve Basra Körfezi ile Umman Denizi'ndeki su yollarının birçok bölge ülkesi için büyük önem taşıdığını kaydeden Ruhani, "Dünyadaki tüm bölgelerin olduğu gibi Basra Körfezi'nin de güvenliği o bölge ülkeleri tarafından sağlanmalıdır. Tüm uluslararası kuruluşlardan ABD'nin saldırganlığına karşı uygun tepkiyi ortaya koymalarını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

PAB Başkanı Gabriela Cuevas Barron da nükleer anlaşmanın, çok yönlü politikaların ve diyaloğun dünya ve bölge barışının sağlanmasında başarılı bir örnek olduğunu belirterek, "Bu anlaşma çok güçlü bir muhtevaya sahip. Bütün dünya, diyalog ve müzakerenin barış ve istikrar için ne kadar önemli olduğunu biliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Barron, uluslararası kuruluşların yapısında değişiklik olması gerektiğine dikkati çekerek, çok taraflı politikaların genişlemesine ihtiyaç duyduklarını ifade etti.