Törende konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Abdi İpekçi‘yi bir kez daha saygı, sevgi ve özlemle andıklarını söyledi.
Erinç, gazetecilerin örgütlenmesi ve basın yayın meslek ilkelerinin yaşama geçirilmesi konusunda büyük emek veren İpekçi‘nin, pek çok sendika ve cemiyette üst düzey sorumluluklar aldığını ve toplu sözleşmelerin ilk imzalanışına öncülük ettiğini belirtti.
1979 yılında öldürülen Abdi İpekçi‘nin, öldürülen 14. gazeteci olduğunu belirten Orhan Erinç, ‘‘Yani 70 yılda 14 gazeteci kaybetmiştik. 1979‘dan bu yana geçen 32 yılda 49 meslektaşımızı, aynı aşağılık saldırılar sonucunda kaybettik. O zaman, sadece tetikçinin yakalanmasıyla yetinmeyip, arkasındaki güçlere de ulaşma olanağı bulabilseydik, daha sonra aramızdan alınan Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu gibi meslektaşlarımızı da kaybetmeyebilirdik‘‘ dedi.
Geçen 32 yıllık süreçte tetikçinin arkasındaki karanlık güçlerin bulunamadığına dikkat çeken Erinç, ‘‘Duyduğumuz hıncı, kızgınlığı bugün burada bir kez daha yineliyoruz ve zaman aşımının arkasına saklanan karanlık güçlerin, hiç olmazsa gazetecilik çabalarıyla ortaya çıkarılması konusunda meslektaşlarımızın da katkılarını bekliyoruz‘‘ diye konuştu.
Abdi İpekçi‘nin kızı Nükhet İpekçi Üzet de ‘‘Acılarımız bir yana, aklımızla düşündüğümüzde 30 yıldan fazla bir süre deyince akılalmazlığımız artıyor, çoğalıyor‘‘ dedi.
Anma törenine, yeni kuşakların da gelmeye başladığını kaydeden Üzet, ‘‘Gençler, bu sorgulamayı yapmak için hep birlikte ve gelecek kuşaklar adına geliyorlar. Artanlarımız olduğu gibi eksilenlerimiz de oluyor maalesef. İlk yıldan bu yana dualarıyla bize büyük bir güç veren Yahya Eskişehirlioğlu hocamızı kaybettik. Hocamızı rahmetle anmak istiyorum‘‘ diye konuştu.
Üzet, Toplumsal Bellek Platformu adında bir aile kurduklarını anlatarak, sözü, 8 Ocak 1996 yılında gözaltındayken ölen gazeteci Metin Göktepe‘nin ablası Meryem Göktepe Türmen‘e bıraktı.
Toplumsal Bellek Platformu adına basın açıklaması yapan Meryem Göktepe Türkmen, platform üyelerinin acılarla akraba edildiğini ifade ederek, düşünceleri ve yaşama bakışları farklı olsa da ortak paydaları olan acının ve adalet arayışlarının kendilerini birleştirdiğini söyledi.
Büyümesini hiç istemedikleri bir aile kurduklarını belirten Türkmen, ‘‘Bizim acımızın zaman aşımı yok. Adaletin de olmamalı. Çünkü artık bu tür cinayetlerin her birinin, insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamına girmesi gerektiğini biliyoruz. Uygulamaya geçilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasını bekliyoruz‘‘ dedi.
Türkmen, Abdi İpekçi‘nin mezarı başında bir araya gelişlerinin yas tutmak için olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
‘‘Onun, yüreğimizde ve ülkemizde bıraktığı boşluğun kederini elbette daima hissedeceğiz. Ama o meşhur failin artık bir damla kan daha akıtmasını istemiyoruz. İntikam almak istemiyoruz. Adaletin sağlanmasını, açıklamaların yapılmasını bekliyoruz. Herkesi bu adalet üretimine ortak olmaya çağırıyoruz. Bir yakınınızı kaybetmeden adalet adına yükselteceğiniz ses bizimkinden çok daha kıymetli olacak. Taşınacak yeterince tabutumuz var, bir tane daha istemiyoruz. Herkesi adaletin takipçisi ve üreticisi olmaya davet ediyoruz.‘‘
Konuşmaların ardından bugüne kadar şehit düşen ve öldürülen gazeteciler için dua edildi. Yapılan duaların ardından İpekçi‘nin kabrine karanfiller bırakıldı. Milliyet gazetesindeki çalışma arkadaşları İpekçi‘nin kabri başında hatıra fotoğrafı çektirdi.
Anma törenine, Abdi İpekçi‘nin eşi Sibel İpekçi, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DİSK Genel Başkanıyken öldürülen Kemal Türkler‘in kızı Nilgün Türkler Soydan, 4 yıl önce öldürülen gazeteci Hrant Dink‘in oğlu Arat Dink, Tufan Türenç, Nail Güreli, Turgay Olcaytu, Sami Kohen, Tayfun Devecioğlu ve İpekçi‘nin yakınları katıldı.
Abdi İpekçi Kabri Başında Anıldı
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarıyken, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Abdi İpekçi, ölümünün 32. yılında Zincirlikuyu Mezarlığı‘ndaki mezarı başında anıldı.