Sorunlar demokratik zeminlerde çözülür

Sorunlar demokratik zeminlerde çözülür

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhuriyet'in 87. yıldönümünü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Gül "Her sorun kendi mecrasında demokratik bir zeminde çözüme kavuşur" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yayımladığı kutlama mesajı şöyle:

Cumhuriyet'in kuruluşunun 87. yıldönümünü kıvanç ve coşkuyla kutlarken, sizlere en derin sevgilerimi ve muhabbetlerimi sunuyorum.

Türkiye Cumhuriyeti, aziz milletimizin Büyük Atatürk önderliğinde azim ve inançla yürüttüğü mücadele sonucunda, halkın iradesine dayalı, modern bir devlet olarak kurulmuştur.

Türk milleti Cumhuriyet'in ilanının ardından egemenlik hak ve yetkisini elde ederken, ülkemiz de, Atatürk'ün öncülüğünde, Meclisimizin rehberliğinde her alanda büyük bir dönüşüm sürecine girmiştir.

Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle şunu ifade etmek isterim ki: 87 yılda büyük hamleler gerçekleştiren ve önemli başarılara ulaşan Türkiye, geleceğe umutla bakmaktadır.

Geçmişten gelen birikimiyle, son yıllarda muazzam bir gelişme ivmesi yakalayan Türkiye, dünyanın saygın ve güçlü bir ülkesi olma yolunda yürüyüşüne kararlılıkla devam etmektedir.

Önemli yapısal reformlar gerçekleştiren, demokrasisini olgunlaştıran, insan hak ve hürriyetleri konusunda ciddi mesafe alan Türkiye, memnuniyet verici bir istikrar süreci yakalamıştır.

Türkiye, potansiyeliyle, gerçekleştirdiği reformlarla, büyüyen ekonomisi, olgunlaşan demokrasisi, akılcı, yapıcı ve çok boyutlu dış politikasıyla, dünyada dikkatleri üzerine toplamaktadır.

Uluslararası alandaki ağırlığı sürekli artan Türkiye'nin, çevresinde ve dünyada barış ve güvenliğin sağlanması için daha etkin rol üstlendiğinin altını çizmek isterim.

Bunları söylerken, geçmişte "Avrupa'nın hasta adamı" olarak görülen, ancak bugün dinamizmi ve başarısı tüm ülkeler tarafından kabul edilen, pek çok ülke ve bölge için ilham kaynağı haline gelen bir ülkeden söz ediyoruz.

Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu hepimizin görmesi lazım.

Ülkemizin bu konumunu korumak ve ağırlığını sürdürmek için, dünyanın yeni şartları doğrultusunda, hızlı hareket etmek zorundayız.

Bugün artık barış, istikrar, huzur ve refahın yolu, demokratik değerler ve insan hakları standartlarının yükseltilmesinden geçmektedir.

Bu nedenle yakaladığımız gelişme ivmesini koruyarak, yarının daha güçlü, daha huzurlu, daha müreffeh Türkiyesini elbirliğiyle inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz.

Bu süreçte temel önceliğimizi, demokratik, özgürlükçü yeni bir anayasa yapılması başta olmak üzere; siyasi, ekonomik ve toplumsal alanlarda en ileri standartların Türk halkına sunulması oluşturmaktadır.

Ülkemizin mutluluğu ve refahı için, milletimizin her ferdinin eşit imkan ve fırsatlardan yararlanması için, anlayış birliği içinde gayret gösterilmesinin önemini vurgulamak istiyorum.

Neticede Türkiye'nin; hukukun üstünlüğüne dayalı, hak ve özgürlüklerle ilgili sıkıntıların ortadan kalktığı, bireyin odakta olduğu birinci sınıf bir demokrasi olmasını istiyoruz. Gelecek nesillere mutlu, huzurlu, müreffeh bir ülke bırakmak istiyoruz.

Daha gelişmiş bir demokrasi, özgürlüklerin en geniş manada kullanılması, insanların kendini ifade edebilmesi; içte birlik ve kardeşliğimizi pekiştereceği gibi, dışta da ülkemizin itibarını yükseltecektir.

Temel amacımız, Cumhuriyetimizi korumak ve yüceltmek, ülkemizi Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak ise, önümüzde başka bir yol veya seçenek yoktur.

Türkiye'nin bu hedefleri yakalayacak güç, birikim ve potansiyele sahip olduğundan şüphe duymuyorum. Bunu yaparken en büyük kuvvet kaynağımız milletimiz ve muasır medeniyet hedefinin taşıyıcısı Yüce Meclisimiz olacaktır.

Kısır tartışmaların, gereksiz çekişmelerin enerjimizi nasıl heba ettiğini geçmişte hep gördük ve yaşadık. Sorunlarımızı, konuşarak, tartışarak, diyalogla, sağduyu içinde çözebiliriz. Şundan emin olunmalıdır ki: Her sorun kendi mecrasında, demokratik bir zeminde çözüme kavuşacaktır. Bu vesileyle daha yapıcı, hoşgörülü ve bütünleştirici olunmasının önemini de bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.

Özgüvenimizi yüksek tutup, ortak hedeflerde buluşma başarısını gösterdiğimiz sürece, daha da kuvvetleneceğimize, büyüyeceğimize, gelişeceğimize samimiyetle inanıyorum.

Büyük bir milletin fertleri olarak güzel bir geleceğe hep beraber yürüyoruz. Cumhuriyetimizi var eden değerlere daima sahip çıkacağız. Türkiye'yi evrensel değerlerin yol göstericiliğinde hep beraber yarınlara taşıyacağız. Esasen Büyük Atatürk'ün gösterdiği istikamet de budur.

Bu duygularla, yurt içindeki ve dışındaki bütün vatandaşlarımızın, geleceğimizi emanet edeceğimiz sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Bütün vatandaşlarımıza bu büyük bayram gününde selam ve sevgilerimi sunuyorum.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile