'Açıklığa Ve Adalete Dayalı Bir İş Birliği Yapısı Oluşturmalıyız'

Rusya Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin, Suriyelilere ülkelerinin ekonomilerini yeniden inşa etmeleri ve barışın tesisi için yardım edilmesi gerektiğini belirterek, "Parlamento üyeleri, bu görevin yerine getirilmesinde çok önemli bir rol oynayabilirler. Açıklığa ve adalete dayalı bir iş birliği yapısı oluşturmalıyız." dedi.

Volodin, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın ev sahipliğinde Antalya'nın Belek Turizm Bölgesindeki bir otelde gerçekleştirilen Avrasya Meclis Başkanları 3. Toplantısı'nın açılışında, geçen yıl Güney Kore'nin başkenti Seul'de yapılan ikinci toplantıda, son derece kayda değer birtakım kararların alındığını söyledi.

Suriye'deki sorunun çözülmesi için Rusya, Türkiye ve İran cumhurbaşkanlarının birtakım kararlar aldıklarını hatırlatan Volodin, öncelikle bölgenin teröristlerden temizlenmesi ve insanların memleketlerine dönmesi gerektiğini dile getirdi.

"Bugün Suriyelilere ülkelerinin ekonomilerini yeniden inşa etmeleri ve barışın tesisi için yardım etmemiz gerekiyor. Parlamento üyeleri bu görevin yerine getirilmesinde çok önemli bir rol oynayabilirler." diyen Volodin, Kore yarımadasında gerginliğin sona erdirilmesine yönelik anlaşma imzalandığını, parlamentolar arası diyaloğa yönelik olarak bir girişimde bulunulduğunu ifade etti.

Bu güven artırıcı tedbirlerin hem Kore halkı için hem de tüm ülkeler için çok önemli olduğunu vurgulayan Volodin, "Meslektaşlarımıza Kore yarımadasında gerginliğin azaltılması, barış ve istikrarın getirilmesi konusunda başarılar diliyoruz." dedi.

Ağustos ayında Rusya Federasyonu, Azerbaycan, İran, Kazakistan ve Türkmenistan devlet başkanlarının, Hazar Denizi'nin yasal statüsüyle ilgili bir anlaşma imzaladığını anlatan Volodin, bu anlaşmanın ulusal yasalara aktarılması ve uygulanmasının büyük önem taşıdığını bildirdi. Volodin, "Bu şekilde karşılıklı olarak faydalı, eşitliğe dayalı bir ortaklık kurulabilir ta Atlantik'ten Pasifik Okyanusu'na kadar." değerlendirmesinde bulundu.

- ABD ve İran konusu

ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesi ve İran'ın nükleer programıyla ilgili olan anlaşmanın çok tehlikeli bir örnek oluşturduğunu aktaran Volodin, şöyle konuştu:

"Bütün bu eylemler, evrensel olarak tanınmış, uluslararası kanunların aksinedir. Uluslararası ekonomik ilişkileri tüm dünya ülkeleri arasında tehlikeye sokmaktadır. Buna etkin çözümler bulmalı, krizlerin üstesinden gelmeli ve güven ortamını desteklemeliyiz. Açıklığa dayalı ve adalete dayalı bir iş birliği yapısı oluşturmalıyız. Bunun da birinci yolu yatırımların korunması, malların sınırlar ötesine taşınmasının güvence altına alınması, hizmet ve sermaye piyasalarına erişimin kolaylaştırılmasıdır. Avrasya hükümetler üstü yönetişim gerektiren bir yönetim alanıdır. Pek çok ülkenin de parlamento delegasyonları bugün bu toplantıda aramızda bulunmakta. Dolayısıyla bugün için şunu söyleyebiliriz, bu toplantı vesilesiyle bir diyalog kurulmasını sağlayabilir ve entegrasyon projelerine hız verebiliriz. Yeni yaklaşımlara başvurarak, yeni yaklaşımlar benimseyerek ülkelerimizin önündeki zorlukları ve sorunları daha etkin bir şekilde çözme yoluna gidebiliriz. Bu şekilde güveni güçlendirebilir, daha güçlü ilişkiler kurma yoluna gidebiliriz. Bu diyalog platformu genişliyor, artık iletişimi artırmanın vakti de gelmiştir üyeler arasında. Biz Sayın Yıldırım'ın teklifini destekliyoruz. Sanırım yapılması doğru olan şey kalkınma yaklaşımlarını geliştirmek ve katılımcılar arasında iş birliğini desteklemektir. Bu çerçevede Seul'de oluşturulan siber sekretarya aktif olarak çalışmalı, toplantının katılımcıları tarafından desteklenmelidir."

- Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı

Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi Başkanı Hee Sang Moon, toplantıda ekonomik iş birliği, çevre ve sürdürülebilirlik kapsamında aktif tartışmalar yapacaklarını belirti.

Çok sayıda zorlukla karşı karşıya olunduğunu anlatan Hee, "4. Endüstri Devrimi dalgaları iyice yükseldi. Sektörler arasındaki engeller yıkılıyor, birbirine yaklaşıyor. Yapay zeka ve teknolojinin sosyo kültürel katkısının yanında yan etkileri de olacak, eşitsizlik gibi. Çevre kirliği daha fazla hissedilmeye başlayacak, bu da pek çok ülkeye sosyo ekonomik zarar verecek. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin uygulanmasına önem vermeliyiz. Ortak bir çabayla uluslararası düzeyde bir bilinçle, sorumlulukla hareket etmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Hee, parlamentolar arası aktif bilgi alışverişinin yasama tedbirlerinin hızlıca alınmasını sağlayacağını dile getirdi.

Bir sonraki toplantıda genel oturumlardan ayrı 2-3 forumun düzenlenmesini öneren Hee, bu şekilde bölgesel işbirliğinin önündeki önemli konuların detaylı olarak incelenebileceğini bildirdi.

Avrasya'nın sürdürülebilir kalkınması için önemli görevlerinin olduğuna dikkati çeken Hee, şöyle devam etti:

"Kore yarımadasında sağlam bir barış zemininin oluşması... Kuzey Kore diyalog yolunu seçti ve Kore yarımadasında yaşanan değişim tüm dünyayı şaşırtmıştır. ABD, Kuzey Kore zirvesi yapıldı. Üç toplantı yapıldı. Kore yarımadasında nükleer silahların temizlenmesi ve sürdürülebilir barışın başarıyla sağlanması gerçekleşecektir. Kore yarımadasında barışı sağlamak için çalışıyorum. İş birliğinin sağlanmasıyla hem yürütme hem yargı rol sahibi olacaktır. Yarımadada iki Kore birbirleriyle bağlandığı zaman artık Avrasya gerçek bir barışa ve refaha kavuşacaktır. Kore o zaman Avrasya bölgesinin gerçek bir üyesi olacaktır."

Medeniyet, kültür, din ve ırklar ne kadar farklı olursa olsun bu çeşitliliğin kendilerini birleştireceğini belirten Hee, "Bir söz var, 'Hızlı gideceksen yalnız git, uzağa gideceksen birlikte git'. Bugün burada bulunan herkesle el ele ilerlemek istiyorum. Avrasya'nın geleceğine doğru harika bir yolculuğa çıkmak istiyorum." dedi.