Açıköğretim, Kadınlara 'Eğitimde Fırsat Eşitliği' Sağlıyor

Anadolu Üniversitesi'nin (AÜ) 30 yıldır sürdürdüğü ve yaklaşık 2 milyon öğrenciye sahip Açıköğretim Fakültesi'ne ilişkin yapılan araştırma, Açıköğretim Sistemi'nin kadınların eğitimde cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı dezavantajını azalttığını ortaya koydu.

AÜ'nün, Açıköğretim Fakültesi (AÖF), İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi'nden 2000-2009'da mezun olan 8 bin kişiyle anket yöntemi kullanılarak, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Trabzon, Gaziantep, Adana ve Antalya'da, aynı fakültelerden mezun, şu an çalışan veya işsiz 125 kişiyle de yüzyüze görüşme yöntemiyle yapılan, "Açık ve Uzaktan Eğitimin Ekonomik ve Sosyal Refaha Katkıları ile Yoksulluğu Azaltmadaki Rolü" konulu araştırması tamamlandı.
Proje yürütücüsü ve aynı zamanda AÜ Yaşamboyu Öğrenim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Günsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada araştırmanın en önemli sonuçlarından birinin Açıköğretim Fakültesi mezunu kadınlar için hesaplanan, "kadın güçlendirme skorunun" yüksek çıkması olduğunu bildirdi.
"Kadın Güçlendirme Skoru"nun altı temel bileşenden oluştuğunu anlatan Günsoy, şöyle konuştu:
"Bunlar, 'bireysel hareketliliğin artması' (istediği yere seyahat edebilme, farklı coğrafya ve işlerde çalışabilme özgürlüğü gibi), 'ekonomik güvence', 'ailede önemli kararlara katılım', 'aileden bağımsız hareket edebilme', 'siyasi ve hukuki farkındalığın artması', 'toplumsal kampanyalara katılma'dır. Buna göre yaptığımız araştırmada kadın güçlendirme skoru yüzde 64.58 çıkmıştır. Bu oldukça yüksek bir orandır ve Açıköğretimin kadınların eğitimde cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan önemli dezavantajını azaltabildiğini göstermektedir. Bu dezavantajların neler olduğuna baktığımızda kadınların bir oğu örgün öğretime gidemeden erken yaşta evleniyor ve anne oluyor. Bir kısmı da erken yaşta çalışmak zorunda kalıyor. Böylece örgün öğretime katılma fırsatı bulamıyorlar. Erkekler ise bu konuda daha fazla avantaja sahip. Açık ve Uzaktan Eğitim Sistemi kadınların bu dezavantajını, avantaja çevirerek, eğitim fırsatı sağlıyor."
-Açıköğretim yaşam standardını iyileştiriyor
Açık ve Uzaktan Eğitim Sistemi'nin sosyal refaha ilişkin etkilerini de anlatan Günsoy, öğrencilerin yüzde 72.3'ünün hem okuyup hem de çalıştığını belirtti.

Günsoy, araştırmada öne çıkan diğer maddelere ilişkin şunları söyledi:
"Araştırmada mezun ve öğrencilerimize 'Açıköğretim sistemi olmasaydı, başka eğitim alma şansınız olur muydu?" sorusuna, katılımcıların yüzde 48'i, 'hayır, olmazdı' yanıtını verdi. Bu durum öğrenim görme konusunda insanlara fırsat eşitliği sağlamada açıköğretim sisteminin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Araştırma kapsamında 'AÖF eğitimi ile yaşam standartlarınızda bir değişiklik oldu mu?' sorusunu yönelttiğimiz kişilerin yüzde 78.2'si de 'iyileşti' yanıtını vermişlerdir. Bu da bizim için mutluluk verici bir sonuçtur."
-"Kişilerin kendilerine olan güvenini artırıyor"
Araştırmada dikkati çeken sorulardan birinin de "Açıköğretim öğrencisi ve mezunu olmam kendime olan güvenimi artırdı" ifadesi olduğunu dile getiren Günsoy, şöyle devam etti:
"Söz konusu ifade hakkında katılımcıların yüzde 47.9'u 'kesinlikle katılıyorum' ve yüzde 22.1'i de 'kısmen katılıyorum' ifadesini kullanmışlardır. Bu yanıt bizleri oldukça memnun etmiştir. Yine mesleki gelişime katkısı açısından soru yöneltildiğinde kişilerin 39.6'sının 'kesinlikle katılıyorum' ve yüzde 26.9'unun da 'kısmen katılıyorum' demişlerdir. 'AÖF'te aldığınız eğitim sizin çeşitli türden risklerle mücadele etmenizde etkili oldu mu?' sorusuna da katılımcıların yüzde 81.5'i 'evet' yanıtı vermiştir."
Prof. Dr. Günsoy, çalışmada kişilerin yüzde 64'ünün açıköğretim sistemi sayesinde siyasi ve hukuki duyarlılıklarının arttığı sonucuna ulaştıklarını da sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile