Açıköğretim Okulları Diploma Töreni

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: 'Kaliteli eğitim vermek için 580 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdik. Önümüzdeki şubat ayında ilana çıkıyoruz, 20 bin öğretmeni daha alacağız. Toplam öğretmen sayımız şu anda 904 bin' 'Kaliteli eğitim vermek adına okul öncesi eğitimi yaygınlaştırıyoruz. 2019 yılında 5 yaş için okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yüzde 90 seviyesine ulaştıracağız, 5 yaşı bu seviyeye ulaştırdığımızda, 4 yaşı da okul öncesi eğitim kapsamına alacağız' 'Bizim eğitimde amacımız, fırsat eşitliğini sağlamak, herkese kaliteli eğitim sunmak. Türkiye'nin bugünü dünden çok daha iyi. Çünkü eğitim bu hükümetin en öncelikli konusudur. Bütçeden en fazla payı eğitime veriyoruz. Çünkü eğitimi ihmal ederseniz her şeyi ihmal etmişsiniz demektir'

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Kaliteli eğitim vermek için 580 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdik. Önümüzdeki şubat ayında ilana çıkıyoruz, 20 bin öğretmeni daha alacağız. Toplam öğretmen sayımız şu anda 904 bin." dedi.

Yılmaz, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde açık öğretim okullarının 25. yılı dolayısıyla düzenlenen diploma törenine katıldı.

Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi İşaret Dili kursiyerleri de işaret diliyle İstiklal Marşı'na eşlik etti. Kendisi de açık öğretim okulları mezunu olan Mert Göktaş'ın Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından, sinevizyon gösterimi yapıldı, görme engelli Ayşe Yaman İstanbul Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" şiirini okudu. Törende daha sonra Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Kafkas Halk Dansları Topluluğu gösteri sundu.

Bakan Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, açık öğretim okullarının, öncelikle örgün eğitim yaşına çıkmış vatandaşlar için ama bunun yanında engelliler, çalışanlar, askerde bulunanlar, evinde kalmak mecburiyetinde olanlar için de hizmet verdiğini anlattı.

- "Eğitim bu hükümetin en öncelikli konusudur"

Her engelin eğitimle aşılabileceğini ifade eden Yılmaz, "Engeller bedenlerde değil, zihinlerde olmasın. En büyük engel zihinlerde olduğu zaman. Bilin ki bu engeli de yine eğitimle ortadan kaldırırız." dedi.

Açık öğretim lisesi mezunu olup, geçen yıl üniversite sınavına giren vatandaşlardan 527'sinin hukuk fakültesini, bin 962'sinin mühendislik fakültesini, 160'ının tıp fakültesini kazandığını anlatan Yılmaz, "Bizim eğitimde amacımız, fırsat eşitliğini sağlamak, herkese kaliteli eğitim sunmak. Türkiye'nin bugünü dünden çok daha iyi. Çünkü eğitim bu hükümetin en öncelikli konusudur. Bütçeden en fazla payı eğitime veriyoruz. Çünkü eğitimi ihmal ederseniz her şeyi ihmal etmişsiniz demektir, eğitime önem verirseniz de her şeye önem vermişsiniz demektir." ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, Türkiye'de derslik sayısını arttırıp, derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azalttıklarını söyledi. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını 28'den 17'ye, derslik başına düşen öğrenci sayısını 36'dan 24'e düşürdüklerini belirten Yılmaz, "Türkiye'nin doğusunda da batısında da fırsat eşitliği ve kaliteli eğitim vermek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, eğitimi teknolojiyle buluşturuyoruz. İstiyoruz ki evlatlarımızı bilgi otoyollarına ulaştıralım. Bu kapsamda Fatih Projesi'ni başlattık. Öğrencilerimize 1 milyon 400 binin üzerinde tablet bilgisayar verdik." şeklinde konuştu.

- "20 bin öğretmeni daha alacağız"

Bakan Yılmaz, 21 yüzyılda diğer ülkelerle yarışabilmek ve çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkabilmek için mutlaka eğitimi teknolojiyle buluşturmak gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Kaliteli eğitim vermek için 580 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdik. Önümüzdeki şubat ayında ilana çıkıyoruz, 20 bin öğretmeni daha alacağız. Toplam öğretmen sayımız şu anda 904 bin. 20 bini daha aldığımızda 924 bin öğretmenimiz olacak. Özel okullarda da öğretmenlerimiz var, Türkiye'de toplam bir milyona yakın öğretmenimiz, 18 milyona yakın öğrencimiz var. 7 milyon 700 binin üzerinde de yüksek öğretime gidenler var. Toplam 25 milyon yapar.

Kaliteli eğitim vermek adına okul öncesi eğitimi yaygınlaştırıyoruz. 2019 yılında 5 yaş için okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yüzde 90 seviyesine ulaştıracağız, 5 yaşı bu seviyeye ulaştırdığımızda, 4 yaşı da okul öncesi eğitim kapsamına alacağız. İdeal olanı 3,4,5. Genel ibare şu; 'verin bana 7 yılı, 70 yıl sizin olsun.'. Ne demek bu? Üç yıl okul öncesi eğitim, 4 yıl da ilkokul. Dolayısıyla 7 yılda siz temeli sağlam atarsanız, bunun üzerine inşa edecekleri ortaokulu, lisesi ve yüksek öğretim daha sağlam olacaktır."

- "Yabancı dili 5. sınıflarda yaygınlaştırıyoruz"

İsmet Yılmaz, daha kaliteli eğitim vermek için yabancı dili 5. sınıflarda yaygınlaştırdıklarını, 81 ilde 130 bin öğrencinin okuduğu okulları pilot okul seçtiklerini belirterek, haftada 15 saate yakın İngilizce dersiyle bir yıl sonunda bu sistemdeki başarıyı gördükten sonra yaygınlaştıracaklarını söyledi.

Türkçe okur yazarlığı veya matematik okur yazarlığı zayıf olan 3 ve 4. sınıf öğrencilerine ilave yetiştirme kursları vereceklerini anlatan Yılmaz, ilk defa bu yıl özel yetenekli çocuklar için okul açtıklarını, önümüzdeki yıl Ankara ve İzmir'de bu okulları yaygınlaştıracaklarını kaydetti.

- 2 milyon öğrencinin 300 bini İstanbul'da

İstanbul Valisi Vasip Şahin de bugünün, hayatının bir bölümünde örgün öğretime devam edememiş ya da o imkanı bulamamış kişilerin, azim, kararlılık ve gayretle çalışarak o eksiği tamamladığı, herkes gibi topluma faydalı olmanın yolunu bulduğu bir gün olduğunu söyledi.

Türkiye'de 2 milyonu aşkın açıköğretimde okuyan öğrenci olduğunu, bunların 300 bininin İstanbul'da yaşadığını ifade eden Şahin, bugün teknolojinin geldiği nokta itibariyle eğitimin kalitesinde hiçbir farkın kalmadığını dile getirdi.

Açıktan, uzaktan ya da örgün eğitimdeki eğitim metodolojisinin birbirinin aynı hale geldiğini anlatan Şahin, dünyadaki birçok prestijli üniversitenin de uzaktan eğitimi beraberinde yürüttüğünü aktardı.

- 25 yılda 2 milyon mezun

Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Ali Rıza Altunel de, açıköğretim okullarının 25 yılda 2 milyona yakın mezun verdiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitim hakkını herkes için sağlama çabası içinde olduklarını vurgulayan Altunel, çeşitli nedenlerle öğrenimlerini tamamlayamamış ve eğitim hayatına yeniden yön vermek isteyenlere büyük fırsatlar sunan açıköğretim okullarının, eğitime açılmış bir kapı olduğunu dile getirdi.

Genel müdürlük bünyesinde hizmet veren açık öğretim okullarının, bir uzaktan eğitim modeli olduğunu, ek sınavlar hariç yılda 3 dönem mezun verdiğini aktaran Altunel, "Çeyrek asırdır hedefimiz hep aynı, öğrencilerimize en iyi eğitim hizmetini sunmak. Bugün açık öğretim okullarında iş ve işlemler internet aracılığıyla yürütülmektedir. Ders içerikleri kitap olarak verildiği gibi internet ortamında da sunulmaktadır, e-devlet üzerinden istedikleri belge ve bilgilere öğrenciler istedikleri gibi ulaşabilmektedirler. Açık öğretim bilgi yönetim sisteminden tüm bilgileri takip edebilmektedirler." diye konuştu.

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci de İstanbul'da 3 milyon öğrencinin 309 bininin, açık öğretim okullarında eğitim gördüğünü, bunların 17 bininin açık ortaokul, 292 bininin de açık öğretim liselerinde eğitime devam ettiğini söyledi.

Yelkenci, bu okullara devam eden öğrencilerin 140 bininin erkek, 169 bininin de kız öğrenci olduğunu dile getirdi.

- Hayat hikayesini okuyarak anlattı

Mezun öğrencilerden, doğum anında oksijensiz kaldığı için engelli olarak dünyaya gelen 28 yaşındaki Serkan Uman, hayat hikayesini ekrandaki yazıları okuyarak anlattı. Okula gitmenin en büyük hayali olduğunu ve bu hayalini gerçekleştirerek en büyük engeli kaldırdığını belirten Uman, ortaokul ve liseyi açıktan okuyarak 2015 yılında mezun olduğunu söyledi.

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nde basın ve protokol asistanı olarak çalıştığını ifade eden Uman, "Her şeye Rağmen Yaşam" adlı kitabıyla hayatını ve engellilerin yaşadıkları sorunları aktardığını dile getirdi.

Uman, engellilere yol göstermek amacıyla hayata geçirdiği "Engelleri Eğitimle Aşıyoruz" projesiyle okul ve üniversitelerde engelli yaşamına ilişkin farkındalık konuşmaları yaptığını belirtti.

Açık öğretim okulunda okuma yazma öğrenen Şenol Bengü de bu yıl üniversite sınavına girdiğini ve kazanamadığını ancak gelecek yıl tekrar deneyeceğini kaydetti.

Açık öğretim okullarından mezun olan Ayşegül ve Fatma Sarıkaya adlı kardeşler de eğitim hikayelerini anlattı.

Ayşegül Sarıkaya Selçuk Ünivresitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduğunu, Ankara Barosunda stajyer avukatlık yaptığını söyledi. Fatma Sarıkaya da Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü'nden ikincilikle mezun olduktan sonra, ODTÜ Tarih Bölümü'nde yüksek lisansına devam ettiğini aktardı.

Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz ve beraberindekiler, yeni mezunlara diplomalarını vererek, günün anısına fotoğraf çektirdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile