Adalet Bakanı Ergin ve Türkiye

Bakan Ergin ve Flautre, çadır kentteki hastane, eğitim sınıfları ile sosyal alanları gezerek kampta kalan Suriyelilerle bir süre sohbet etti.

Suriyeli çocuklara oyuncak da dağıtan Ergin ve Flautre, yeni doğan 4 bebeğe altın takarak annelerine çeşitli hediyeler verdi.

Adalet Bakanı Ergin, inceleme sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, kampta kalan Suriyelilerin tüm ihtiyaçlarının karşılandığı ve ciddi bir eksiklerinin olmadığını söyledi.

Ergin, oluşturulan kampı daha önce de ziyaret ettiklerini, şiddetli yağışlara rağmen kampın durumunun iyi olduğunu yerinde tespit ettiklerini belirtti.

Türkiye'de bulunan Suriyelilerin yurtlarının sınırın öbür tarafı olduğunu belirten Ergin, sınırın ötesinde bir an önce emniyetin, huzurun ve barışın sağlanması, Suriyelilerin de vatanlarına dönebilmeleri temennisinde bulundu.

Ergin, şöyle devam etti:

''Sorumluluk taşıması gereken uluslararası kuruluşlara sesleniyorum. Bu trajediyi izlemekle yetinmemek lazım. Burada güçlü ve büyük bir trajedi var. İnsanlar ölüyorlar, kanları, gözyaşları akıyor. Bu kamplarda kalanların yüzde 80'i kadın ve çocuk. Türkiye bunlara karşı görevini yapmak için elindeki tüm imkanları sarf etmiş durumda ama halen sınırın ötesinde buraya gelemeyen, gelmek isteyen ve bu trajediyi yaşayan çok sayıda insan var. İnsanlığın kulağı bu kadar sağır olmamalı. Kalbi, vicdanı bu kadar körelmemeli. İnsanlığın artık ayağa kalkması ve bu trajediye son vermesi gerekiyor. Bu anlamda Türkiye'den Hatay'dan Altınözü'nden ve Boynuyoğun'dan ben bu çağrıyı yenilemek istiyorum. Vicdanı olanlara insani duyguları güçlü olanlara umarım bu mesaj ulaşır.''

Bir gazetecinin ''Türkiye'nin AB'den neler beklediğini'' sorması üzerine Ergin, şöyle konuştu:

''Şimdi tabi ilk beklentimiz şudur; AB dünya siyasetinde etki edebilecek önemli bir aktör. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler'in şu an içinde bulunduğu tıkanmışlığın açılması için imkanlarını henüz kullanabilmiş değil. Kendi imkanlarını, elindeki enstrümanlarını devreye almak suretiyle Birleşmiş Milletler'in daha aktif rol oynamasını ve Birleşmiş Milletler'i kuran iradeye, kurucu sözleşmedeki bir takım maddelerin işletilerek Suriye'de sivil halkın ölmesini engelleyecek tedbirleri geliştirebilir. Bu gelişecek tedbirlere Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi kendi etkinliğini kullanarak BM üzerinde belli bir baskı unsuru oluşturabilir. İlk beklentimiz budur AB ve Avrupa Konseyi'nden. Onun ötesinde bu bölgede bu coğrafyada yaşayan göçmenlerin oluşturduğu trajediye biraz daha ilgi göstermesi bu insanların problemlerinin çözümünde daha aktif katkı sunmalarını bekliyoruz.''

Flautre de Türkiye'nin sınır bölgesinde yaşanan bu dramda elinden gelen tüm olanakları kullandığını, çok sayıda sığınmacıya destek verdiğini kaydetti.

Flautre, bugüne kadar çok sayıda kampı ziyaret ettiğini ancak burada verilen hizmetlerin ve korunmanın çok etkileyici ve iyi olduğunu söyledi.

Çadır kentlerde kalan Suriyelilerin temsilcileri ile idare ve Türk makamları arasında çok yakın bir diyaloğun olduğunu izlediklerini ifade eden Flauture, şöyle devam etti:

''Bu insanlar en kısa zamanda vatanlarına dönmek istiyorlar. Bunun sağlanması için uluslararası camianın mutlaka girişimlerde bulunması gerekir. Bu konuda çalışacağımızı size teyit edebilirim. Uluslararası camianın en kısa zamanda soruna yaklaşması gerekiyor. Aldığımız haberler 8 bin beş yüz kişinin dün sınırı geçtiğini, bu rakamın her gün dahada yükselebileceğini gösteriyor. Bunun için durumun en kısa zamanda uluslararası camiada ele alınıp çözüme doğru adımlar atılması gerektiğine inanıyorum.''

Heyete Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz de eşlik etti.

Muhabir: Salim Taş - Emin Sansar / Anıl Bağrık

Yayıncı: A. Fatih Tekcan