Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bulgaristan Cumhuriyeti Başsavcılığının iş birliğiyle İzmir’de bir otelde düzenlenen 1. Balkan Ülkeleri Başsavcıları Çalışma Forumu’na Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Türk ve konuk ülkelerden başsavcılar katıldı.
Bakan Gül, forum açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile ikili ilişkilerine büyük önem verdiğini ve bölge ülkelerinin tümüyle iyi ilişkiler sürdürdüğünü belirterek, “Türkiye ve Balkan ülkeleri halkları arasında tarihsel ve güçlü bağlar bulunmaktadır. Balkan ülkelerinde azınlık, soydaş ve akraba topluluklar yaşamakta, ülkemizde de Balkan kökenli çok sayıda vatandaşımız bulunmaktadır. Bu nedenle, vatandaşı bulunduğunuz ülkeler ile olan ilişkilerimize ayrı bir önem atfetmekteyiz” ifadesini kullandı.
1. Balkan Ülkeleri Başsavcıları Çalışma Forumunda katılımcı başsavcılık makamlarının bilgi paylaşımında bulunacağına, adli yardım talepleri, düzenli toplantılar, istişareler ve ortak eğitimler vasıtasıyla da bölgesel iş birliğinin gelişmesine de katkı sağlanacağına vurgu yapan Bakan Gül, forumun, özellikle uluslararası suçların etkin bir şekilde soruşturulmasında ve nihayetinde suçluların cezalandırılmasında önemli bir rol oynayacağına inandığını söyledi.
“Dijital ve siber suçlar giderek yaygınlık kazanmaktadır”
Günümüzde suç gruplarının yeni yöntem ve usuller kullanarak birçok suç işlediğine şahit olunduğunu ifade eden Gül, “Başta terör, uyuşturucu ve göçmen kaçakçılığı ile insan ticareti suçları olmak üzere son yıllarda bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle birlikte, dijital ve siber suçlar da giderek yaygınlık kazanmaktadır. Ulusal ve uluslararası güvenliği tehdit eden boyutlara ulaşan bu suçlarla mücadelede ülkeler arası iş birliği kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu kapsamda, her yıl düzenlenmesi öngörülen bu forum vesilesiyle, adli ilişkilerin yoğun olduğu komşu Balkan ülkelerinin yargı makamları, tecrübe paylaşımında bulunma, uluslararası adli iş birliğinin yerine getirilmesinde karşılaştıkları güçlükleri yüz yüze tartışma imkanı bulabilecek ve çözüm önerilerini dile getirebilecekler” dedi.
“Türkiye, 40 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele etmektedir”
İnsan hakları, demokrasi ve hukuk devletinin tahribini amaçlayan terörizmin dünya için kanayan bir yara olduğuna dikkat çeken Gül, Türkiye’nin terörizmin ne olduğunu çok iyi bildiğinin altını çizerek, “Türkiye, 40 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele etmektedir. Bu süreçte yaklaşık 40 bin insanımızın katili olan bölücü terör örgütü PKK, silahlı eylem ve saldırılarına bugün halen devam etmektedir. Ne yazık ki Suriye’deki istikrarsızlık, bölgede PKK’nın Suriye kolu YPG ve DEAŞ başta olmak üzere aşırıcı grupların zaman içinde varlık kazanmasına ve güçlenmesine sebep oldu” değerlendirmesinde bulundu.
“Asla sivillere zarar vermemek üzere operasyon devam etmektedir”
Gül, Türkiye’nin terör örgütlerine yönelik olarak Suriye’nin kuzeyinde 9 Ekim’de Barış Pınarı Harekatını başlattığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Operasyon, açık ve sınırlı hedeflerle gerçekleştirilmektedir. İlgili tüm makamlar, bizzat devletimizin yetkili mevkileri tarafından bilgilendirilmiştir. Asla sivillere zarar vermemek üzere operasyon devam etmektedir. Bu operasyon BM Sözleşmesi’nin 51. maddesine göre bir meşru müdafaa olarak gerçekleşmektedir. Uluslararası hukuka uygun şekilde Suriye’nin kuzeyinden ülkemize yönelik tehditler ve terör saldırısına karşı gerçekleştirilmektedir. Asla Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik değil, terör örgütü unsurlarına karşı başlatılan operasyondur. Bu operasyon asla bir etnik kesime yöneltilmemektedir bir terör örgütüne karşı yapılmaktadır. Terör örgütünün ülkemize yönelik yaptığı saldırıda ki birkaç gün içinde 20 civarında sivile yönelik yapılan saldırıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımız bulunmaktadır. Bu vatandaşlarımız etnik olarak Türk’tür, Kürt’tür, Arap’tır ama terör örgütünün yapmış olduğu eyleme karşı bizim duruşumuz bir etnik karşı duruş değildir. Terör örgütüne karşı bu mücadeleyi vermektir. Terör örgütü Kürtler için de Araplar için de Hristiyanlar için de tehdittir.”
Harekatın tüm insanlığın barışı için sürdürüldüğüne işaret eden Gül, “Türkiye, hukuk çerçevesinde bir insan hakları mücadelesi ortaya koymaktadır” dedi.
“Terörizm uluslararası toplumun sorunu”
Silahlı terör örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz’da gerçekleştirmeye çalıştığı hain darbe girişimi ile terörün bir başka görünümü ile karşılaştığına dikkati çeken Bakan Gül, “Milletimizin demokrasiye ve devletine olan bağlılığı ve desteği, teröristlerin hain emellerine ulaşmalarına müsaade etmemiştir. Unutulmamalıdır ki terörizm bir ülkenin değil, bütün uluslararası toplumun sorunudur ve terörizmle mücadelede başarının sağlanması ancak uluslararası iş birliği ile mümkündür” diye konuştu.
Gül, terör örgütleri arasında ayrım yapılmaksızın adli iş birliğini sürdürmenin gerekli olduğunu da dile getirdi.
Konuşmalarından ardından protokol üyeleri aile fotoğrafı çektirdi. 1. Balkan Ülkeleri Başsavcıları Çalışma Forumu, katılan ülkelerin başsavcıları arasında görüşmelerle devam edecek.
Adalet Bakanı Gül Açıklaması 'Operasyon, Açık Ve Sınırlı Hedeflerle Gerçekleştirilmektedir'
Türkiye’nin Güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatına ilişkin konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Operasyon, açık ve sınırlı hedeflerle gerçekleştirilmektedir” dedi.