Adalet Bakani Gül, Türkiye Adalet Akademisinde Düzenlenen Ödül Töreninde Konustu Açiklamasi

Adalet Bakani Abdulhamit Gül, "Aklini kiraya vermis, vicdanini hukuk disinda bir merciye ya da kisiye emanet etmis kisi, asla ama asla yargi mensubu olamaz. Adalet, insanligin en yüce erdemidir." dedi.

Adalet Bakani Gül, Türkiye Adalet Akademisinin, hakim ve savci adaylarinin egitimlerine yönelik düzenledigi yarismalarda dereceye giren 25. Dönem Adli Yargi ile 15. Dönem Idari Yargi adaylarinin ödül törenine katildi.

Gül, törende yaptigi konusmada, faydali bir egitim ve staj dönemi için Adalet Akademisinin yeni fikirler üretmeyi, farkli projeler gelistirmeyi araliksiz sürdürdügünü ifade etti.

Durusmanin, adil yargilamanin temeli olduguna isaret eden Gül, hakim ve savci adaylarina meslege basladiktan sonra durusmalara, dosyaya çalisarak ve zamaninda çikmalari tavsiyesinde bulundu.

Bakan Gül, hukuk sisteminin iyi islemesinin, hukuk kurallari kadar bu kurallari uygulayanlarin dogruluk ve dürüstlüge sonuna kadar bagli olmasiyla mümkün olabilecegini dile getirdi.

"Yargi mensuplari, bütün karar ve davranislarinda insan ve toplum hayatina tesir edeceklerinin bilincinde olmalidirlar." diyen Gül, yarginin sayginliginin en basta kendi sorumlulugunda oldugunu hatirlatarak, bu noktada Türk Yargi Etigi Bildirgesi'nin önemine dikkati çekti.

Adaletin, toplumlarin huzuru ve güven duygusunun adi oldugunu kaydeden Gül, "Adalet mülkün temelidir" sözünü hatirlatarak, "Türk yargisi, böylesi bir kültürel kodun üzerinde bina olmustur, yükselecektir." diye konustu.

"Tarafsizligin ve bagimsizligin temel sarti, akli ve vicdani hür bireyler olmak." degerlendirmesinde bulunan Gül, Türkiye'nin, FETÖ'nün aklini kiraya vermis militanlarindan çok çektigini belirtti.

Gül, "Onlarin bagimsiz yargida açtigi yaralari halen tümüyle sarabilmis degiliz. Adaletin, ancak ve sadece ona sadakat gösterenlerin ellerinde yükselebilecegini milletçe bir kez daha gördük. Adalet, hukuka baglilik disinda her türlü bagliligi reddeden hakiki hukukçularin sayesinde tecelli edecektir. Her platformda söyledim, yine söyleyecegim, yarginin yegane ideolojisi adalettir. Anayasamizda 'mahkemeler su grubun, bu zümrenin adina' demiyor, 'Türk milleti adina karar verir' diyor." ifadesini kullandi.

Yarginin gerçek anlamda bagimsizlik ve tarafsizliginin kiymetli oldugunu söyleyen Gül, sözlerini söyle sürdürdü:

"Aklini kiraya vermis, vicdanini hukuk disinda bir merciye ya da kisiye emanet etmis kisi, asla ama asla yargi mensubu olamaz. Adalet, insanligin en yüce erdemidir. Toplumu bir arada tutan ortak deger adalettir. Devletin bütün fonksiyonlari gibi yarginin da temeli yine millettir. Yargi, milletin yargisidir, Türk milleti adina karar vermektedir. Yargi ele geçirilecek bir merci degildir, asla ama asla el degmeyecek, el uzatilmayacak bir mercidir. Yargi, adalet arayan herkesin en nihayetinde siginacagi tek limandir. Bu yönüyle bagimsizlik ve tarafsizlik içinde hiç kimsenin dosyaniza, akliniza, vicdaniniza tesir etmesine meslek hayatinizda asla ama asla müsaade etmeyiniz."

Adaletin tecelli edecegi yerin bagimsiz ve tarafsiz mahkemeler olduguna isaret eden Gül, millet nezdinde adil karardan daha üstün bir deger olmadigini vurguladi. Bakan Gül, adil olmaktan daha kiymetli bir degerin olmadigini kaydetti.

- "Yarginin bagimsizligini ve tarafsizligini benimsemeliyiz"

Hukuk devletinin, her türlü kamusal faaliyetin sinirini hukukun belirledigi rejim oldugunu vurgulayan Gül, hukuk devletinde, haklarin ve yükümlülüklerin güvencelere bagli oldugunu dile getirdi.

Gül, yarginin milletin, toplumun ve vatandaslarin hukukunu korumada kritik bir görevi yerine getirdigini ifade ederek, su degerlendirmelerde bulundu:

"Adalet, ancak Anayasa'nin isaret ettigi kurumlar ve kurallarla aranabilir. Bagimsiz mahkemelerin verecegi hükme tesir edebilecek, tavsiye veya telkin anlamina gelebilecek dolayli ve dolaysiz her türlü açiklamadan kaçinmak gerekir. Bu, Anayasa'nin bir amir hükmüdür. Adalet, mahkeme salonlarinda tecelli eder, hakimin hükmünde hayat bulur. Bunun disindaki her arayis beyhudedir, büyük yanilgidir. Hukukun üstünlügüne inaniyorsak, delilden saniga giden yargi yolunu benimsemeliyiz, içsellestirmeliyiz. Yarginin bagimsizligini ve tarafsizligini benimsemeliyiz, içsellestirmeliyiz. Sanigin kesin hüküm olmadan damgalanmama hakkini, magdurun da mahremiyet ve ifsa edilmeme hakkini benimsemeliyiz, içsellestirmeliyiz."

Adalet figürünün gözünün kapali oldugunu hatirlatan Bakan Gül, hakim ve savci adaylarina meslek hayatlari boyunca bu gözü açmamalari tavsiyesinde bulundu. Gül, "Hangi suç kim tarafindan islenirse islensin, faile degil fiile bakarak karar verin. Kisilerin dinine, diline, inancina, yasam tarzina, siyasetine, felsefi anlayisina, mezhebine, dogdugu yere degil, dosyadaki delillere bakarak karar verin." sözlerini sarf etti.

Kamuoyunda bazi yargisal süreçlere iliskin yasanan tartismalara deginen Gül, dosyadan ve delilden haberi olmayanlarin olusturdugu yaygin kampanyanin, hakim ve savcilarin adil kararini etkilememesi gerektigini belirtti.

Gül, "Bu kabil kampanyalarin, adaletin tecellisine bir faydasi olmadigi gibi yargiyi yipratma gayretlerine hizmet ettigi de açiktir. Çünkü sunu biliyoruz ki ister magdur, ister suçlu hakkinda yürütülsün, kampanya ile olusan pesin hüküm, delile ve gerekçeye dayanan adil kararin yerini asla ama asla tutmaz." dedi.

Yargisal kararlarin denetiminin kendi içinde yürüdügüne isaret eden Gül, su görüsleri paylasti:

"Türkiye'de isleyen bir yargi sistemi vardir. Dereceden istinafa, oradan Yargitaya hak arama yollari, itiraz yollari, kanun yollari açiktir. Ihlal yönünden Anayasa Mahkemesine ve yine Avrupa Insan Haklari Mahkemesine bu müracaat yollari açiktir. Bilerek veya bilmeyerek yargiya karsi kimi zaman yargisiz infaz yapildigini görüyoruz. Bu gibi girisimleri basarisiz kilacak olan da milletimize yasatacaginiz adalet duygusudur. En büyük gücümüz adaletin kendisidir ve vereceginiz adil kararlardir. Zira milletimizin, yargi teskilatindan yegane beklentisi adil kararin makul sürede verilmesidir."

- "Adaleti yasatirsak, insani yasatiriz"

Gerekçeli kararin ve insan haklarinin önemine deginen Gül, insani yasatmanin devletin temel görevi oldugunu belirterek, "Bizim güven veren adalet vizyonumuzun kurucu unsuru da insandir. Insani adaletin nesnesi degil öznesi haline getirmeye yönelik çalismalarimiz bizim temel misyonumuzdur." diye konustu.

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in liderliginde, adliyelerin, yargisal hizmetlerin verilmesine layik yerler haline getirildigini vurgulayan Gül, temel kanunlarin gözden geçirildigini, teknik desteklerin verildigini ve verilmeye devam edilecegini aktardi.

Türkiye Adalet Akademisinde egitim gören hakim ve savci adaylarina mesleklerinde basari dileyen Gül, "Adaleti yasatirsak insani yasatiriz. Insani yasatirsak devleti yasatiriz. Siz adaleti de yasatacaksiniz insani da yasatacaksiniz. Devleti de milleti de adalet duygusu üzerinde daha da yukarilara tasiyacaksiniz. Sizlere güveniyoruz, inaniyoruz." ifadesini kullandi.

Bakan Gül'ün konusmasinin ardindan yarismada dereceye giren hakim ve savci adaylarina ödülleri verildi. Ardindan Gül ve beraberindekiler, Uygulama Adliyesindeki kurgusal durusmayi izledi.

Türkiye Adalet Akademisinde hakim savci adaylarinin egitimlerine yönelik düzenlenen yarismalarin ödül törenine, Gül'ün yani sira Adalet Bakan yardimcilari Yakup Mogul, Ugurhan Kus ve Hasan Yilmaz ile Akademi Baskani Muhittin Özdemir ve hakim savci adaylari katildi.