Adalet Bakani Tunç Açiklamasi 'Filistinli Kardeslerimizi Asla Yalniz Birakmayacagiz'

Adalet Bakani Yilmaz Tunç, ‘Yargi Reformu Stratejisi ve Insan Haklari Eylem Plani Toplantisi’ programina katildi.

Ankara’da bir otelde düzenlenen programa Cumhuriyet Bassavcisi Bekir Sahin, Türkiye Barolar Birligi Baskani (TBB) Erinç Sagkan ile birçok yargi personeli katildi.

Programda gündeme iliskinde konusan Bakan Tunç, son günlerde yasanan Israil’in Filistin’e yönelik saldirilarina iliskin duydugu üzüntüyü belirterek, içerisinde kadinlarin, çocuklarin, masum sivillerin oldugu bir hastaneyi acimasizca vuran zihniyeti lanetledi. 7 Ekim’de baslayan ve tüm bölgemize siçrama riski olan krizin çözümü için ilk günden itibaren Türkiye olarak yogun gayret sarf ettiklerini vurgulayan Tunç, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in, simdiye kadar devlet ve hükûmet baskani seviyesinde 18 liderle telefon görüsmesi gerçeklestirdigini söyledi.



Filistin’e yardim eli uzatmaya devam ettiklerini söyleyen Tunç, gönderilen insani yardim malzemesinin bölgeye ulastigini ifade etti.



"Batili ülkeler atese körükle gidiyorlar"

Filistin’de yasanan olaylari batili ülkelerin destekledigini söyleyen Tunç, "Basta Birlesmis Milletler olmak üzere uluslararasi kuruluslar; yine gördük ki, sorumluluklarini yerine getiremiyorlar. BM Güvenlik Konseyi’nin ateskes önerilerini görüsmek için yaptigi her toplantida bu öneriler ABD’nin vetosu ile reddedildi. Insan hak ve hürriyetleri konusunda mangalda kül birakmayan batili ülkeler, atese körükle gitmek disinda hiçbir adim atmadilar. Israil’in katliamlarini destekleyerek, masum sivillerin katledilmesinde rol oynadilar. Uluslararasi medya organlari tarafli yayinlariyla âdeta soykirimi aklama yarisina girdiler" ifadelerine yer verdi.

"Filistinli kardeslerimizi yalniz birakmayacagiz"

Olaylarda uluslararasi anlasmalarin yok sayildigini vurgulayan Tunç, Cenevre Sözlesmesi’nin de ihlal edildigini belirterek, "Yüreklerimizi daglayan bu katliamlardan, failler kadar 7 Ekim’den bu yana yaptiklari açiklamalarla atese benzin dökenler de sorumludur. Filistin’de uluslararasi anlasmalar yok sayilmistir. Ana amaci sivillerin korunmasi olan Cenevre Sözlesmesi ihlal edilmis, savas suçlularini tanimlayan uluslararasi belgeler dikkate alinmamistir. Tüm bunlar gerçeklesirken insanligin sorunlarina çözüm bulmak için kurulan uluslararasi kuruluslar maalesef etkisiz kalmaya devam etmistir. Türkiye olarak, kalici istikrar ve barisin tesisi için çalismayi sürdürecegiz, sorunun çözümünün, baskenti dogu Kudüs olan bagimsiz Filistin Devleti’nin kurulmasindan geçtigini ifade etmeye devam edecegiz. Filistinli kardeslerimizi asla yalniz birakmayacagiz" diye konustu.

Yargi Reformu Strateji Belgesi ve Insan Haklari Eylem Plani hakkinda konusan Tunç, sunlari söyledi:

"Adalete güvenin artmasi, vatandaslarimizin yargi hizmetlerinden en adil ve en etkin bir sekilde yararlanabilmesi, temel insan hak ve özgürlüklerinin en genis anlamiyla kullanilabilmesi amaciyla yasama-yürütme ve yargi olarak devletin tüm kurum ve kuruluslarina hedefler koymakta ve görevler yüklemektedir. Gerek Orta Vadeli Program’da gerekse 12. Kalkinma Plani’nda yer alan adalet ve hukuk alanindaki ana basliklarin hayata geçirilebilmesi için ayrintili hedefler de Yargi Reformu Strateji Belgesi ve Insan Haklari Eylem Plani’nda yer alacak hususlar olacaktir."

"Hukuk önden gitmelidir ki, hizli çözüm üretilebilsin"

Adalet sistemindeki reform arayislarinin yeni olmadigini belirten Tunç, "Toplumun duragan olmamasi, insan ve toplumun ihtiyaçlarinin her geçen gün degiskenlik göstermesi, teknolojinin gelismesi, ceza ve özel hukuk alaninda yeni uyusmazlik konularinin ortaya çikmasi ve benzeri nedenlerle yeni degisikliklere, uygulama sorunlarini giderecek yeni adimlara daima ihtiyaç duyulmaktadir. Bu nedenle hukuk önden gitmelidir ki, sorunlara hizli çözüm üretilebilsin. Iste bu amaçla, Yargi Reformu Stratejisi’nin ilk kez hazirlandigi 2009 yilindan itibaren hükümet programlari ile uyumlu plana dayali reform dönemine geçilmistir" dedi.

Bakan Tunç simdiye kadar yürütülen çalismalarla, hukuk devletinin güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin korunup gelistirilmesi, etkin ve hizli isleyen bir adalet sisteminin olusturulmasi amaciyla önemli düzenlemelerin hayata geçirildigini belirtti.

Adalet sisteminde reform ihtiyaci, temel olarak toplumsal taleplere dayandigini ifade eden Tunç, "Bu taleplerin karsilanabilmesine ve sistemin ideal isleyisine yönelik reformlar zamana yayilan, tedrici ve dinamik bir yaklasimi gerektirmektedir. Simdiye kadar gerçeklestirilen ve bundan sonra gerçeklestirilecek olan çalismalar da bu eksende ele alinmaktadir.

Mevzuat iyilestirmeleri ne kadar önemli olursa olsun, reformlarin basarisinda belirleyici olan uygulamanin oldugunu da unutmamak gerekir. Türkiye’de bu konuda son 21 yilda önemli bir zihniyet degisikligi yasanmistir. Bundan önceki Yargi Reformu Strateji Belgesi ve Insan Haklari Eylem Plani belgelerinde oldugu gibi yeni hazirlanacak belgelerimiz de reform irademizin kesintisiz devam edeceginin göstergeleridir" ifadelerini kullandi.

"Yeni Anayasa, vazgeçilmez hedefimizdir"

Türkiye Yüzyili vizyonunun en önemli basliginin yeni bir sivil anayasa oldugunu belirten Tunç, "Türkiye Yüzyili’nda hukuk devletini daha da güçlendirmek, hukukun üstünlügünü daha üst seviyede saglamak ile temel hak ve özgürlükleri daha da kuvvetlendirme yolunda emin adimlarla ilerliyor. Türkiye Yüzyili vizyonunun kuskusuz en önemli basligi, yeni bir sivil anayasanin hayata geçirilmesidir. Herkesin ve her kesimin kendini özgür hissettigi ve katki verdigi demokratik bir ortamda Yeni Anayasa yapmak, bizim degismez ve degistirilemez gündemimiz, vazgeçilmez hedefimizdir" dedi.

Program, toplu fotograf çekilmesiyle son buldu.

"Teftis Kurulu Baskanligi üç müfettis göndererek bu konuyu inceleyecek"

Program sonrasi gazetecilerin sorularini yanitlayan Bakan Tunç, Istanbul Anadolu Adliyesindeki rüsvet iddialarina iliskin, "Istanbul Anadolu Cumhuriyet Bassavcimizin ihbar dilekçesi, Hakimler ve Savcilar Kurulumuza ulastigi andan itibaren gerekli inceleme ve sorusturma baslatildi. Bu sorusturma kapsaminda da Hakimler ve Savcilar Teftis Kurulu üç müfettis gönderdi ve gerekli çalismalara basladilar. Dolayisiyla bu ihbar dilekçesi üzerinden bütün yargiyi töhmet altinda birakacak ve yargi tarafsizligina yönelik, yargi bagimsizligina yönelik elestirileri kabul etmek yargiyi yipratici adaleti güveni sarsan açiklamalar yapmanin dogru olmadigini düsünüyoruz. Burada Hakimler ve Savcilar Kurulumuz buna benzer gelen ihbar dilekçelerini, gerek yarginin içinden gelen gerek vatandaslarin gelen dilekçeleri hep dikkate alir zaten. Dolayisiyla Hakimler Savcilar Kurulu Teftis Kurulu zaten anayasal bir kurumumuz. Teftis Kurulu bunun için var. Dolayisiyla bu bahsettiginiz konuyla ilgili olarak da bahsedilen iddialari kim arastiracak? Bununla ilgili yetkili olan kim? Hakimler Savcilar Kurulu, Teftis Kurulu Baskanligi, Teftis Kurulu Baskanligi da üç müfettis göndererek bu konuyu inceleyecek" diye konustu.