Adana Büyükşehir Belediyesi'nde İşten Çıkarılan İşçiler Haklarını İstiyor

Adana Büyükşehir Belediyesi'nde İşten Çıkarılan İşçiler Haklarını İstiyor

Adana Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ’den toplu olarak çıkarılan işçiler, mobbing uygulanarak işten çıkarıldıklarını ve imzalarının tam, görüntülerinin de mevcut olduğunu belirterek seçimden önce verilen sözlerin tutulmasını istedi. Eski Başkan Hüseyin Sözlü, gelişmeleri "bir siyasi temizlik harekatı" olarak nitelendirirken, işçilerden Halime Büyükgüzel, merkeze en uzak ilçede 68 erkeğin içinde tek kadın olarak çalışmaya zorlandığını ve mobbing uygulandığını iddia etti.

Adana Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ’den toplu çıkarılan işçilerin haklarını savunmak için hukuk komisyonu kuran MHP Adana İl Başkanlığı tarafından işçilere hukuki hakları ve izlemeleri gereken yollar anlatıldı.

“Mağdur olan arkadaşlarımızın derhal işe iadesini istiyoruz”

MHP Adana İl Başkanı Bünyamin Avcı, mücadeleci bir parti olduklarını belirterek, “Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Hukuki olarak tüm çalışmalarınızda sizlerle olacağız. Bize gelen arkadaşlara bilgi veriliyor. Yol haritamızı çizeceğiz. Mücadelemize hep birlikte devam edeceğiz. Elimizden ne geliyorsa sizlerle birlikte yapacağız. Bu süreci en kısa sürede atlatmayı düşünüyoruz. Zeydan Karalar’a da seçimden önceki sözlerinde durmasını ve mağdur olan arkadaşlarımızın derhal işe iadesini istiyoruz” dedi.



Sözlü: “Siyasi bir temizlik hareketi başlatmıştır”

Adana Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana Büyükşehir Belediyesinde yapılan işçi kıyımının karşısında olduklarını kaydederek, “Büyükşehir, iştirakleri ve ASKİ’de yaklaşık 440 kişinin işine son verilmiştir. Bunların hepsi helal yoldan kazançlarını kazanan işinin hakkını veren mesai arkadaşımızdır. Gerçekten bu 440 kişi, işini yapmadan bankamatikçi tabiriyle maaş alan adamlarsa bu yolsuzluktur. Ben bunun hesabını vermeye hazırım. Bunu ispatlamak zorundadır. Ama bunu ispatlayamıyorlarsa kendileri yalancı hatta sahtekar konumuna düşerler. Bir siyasi temizlik hareketi başlatmıştır. Miloseviç’in Bosnalılara karşı yürüttüğü etnik temizliğin siyasi karşılığı Adana’dır. Yeni görevlendirdikleri müdürler ve daire başkanları; ülkücü, AK Parti’li ve diğer partili arkadaşları kurumdan temizleyeceklerine dair ifadeleri mesai arkadaşlarımız tarafından dinlenmiştir. Onların bu ifadelerine şahit olmuşlardır” diye konuştu.



“68 erkeğin çalıştığı, tek kadın çalışanın benim olduğu şantiye alanına sürüldüm”

İşten çıkarılan işçilerden sözleşmeli memur Halime Büyükgüzel de Zeydan Karalar’ın mazbatayı almasından 2 gün sonra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterinin bizzat Zeydan Karalar’ın talebiyle istifasının istendiğini ifade ederek, “Ben istifa etmeyeceğimi söyledim. İstifa gerekçesi olarak bana şehit ailesinin kendisini protesto etmesi olayını benim kurguladığımı söylüyor. Ben aileyi tanımıyorum bile. Bu gerekçeyle sözlü olarak benim istifam istendi ben kabul etmedim. Sonrasında Adana’ya 200 kilometre uzaktaki Tufanbeyli’ye itfaiye birimine sürgün edildim. Kendi görev alanımda eğitimimle alakalı olmadığından bu durumun mobbing olduğu çok açık. Ben istemeyerek de olsa kabul ettim ve görevime başladım. Ardından 1 hafta sonra tam düzen kuracakken benim sözleşmemi tek taraflı feshettiklerini duyurdular. Benim sürüldüğüm yer 68 erkeğin çalıştığı tek kadın çalışanın benim olduğu bir kadın tuvaletinin bile olmadığı şantiye alanıydı” şeklinde konuştu.



“Bizim imzalarımız tam, kamera görüntülerimiz mevcut”

Kendisiyle başlayan sürecin yüzlerce arkadaşının işten çıkarılmasıyla devam ettiğini söyleyen Büyükgüzel, “Bizlere mobbing uygulayanlar bize ‘bankamatikçi’ diyorlar. Bizim imzalarımız tam kamera görüntülerimiz mevcut. Seçim öncesi söyledikleri ‘kardeşlik, barış, huzur olacak. Kimseyi işinden etmeyeceğiz. İşçinin sırtında teri kurumadan maaşını vereceğiz’ sözlerinin tam aksi şeyler olduğu görülüyor” dedi.



“Ben bankamatikçiysem geçen ay kurum adına nasıl mahkemeye çıktım”

2009 yılından beri ASKİ’de çalışan Gürkan Kütük isimli işçi de, bu zamana kadar bankamatikçi sıfatıyla işe gitmeme gibi bir ahlaksızlığın kendilerine yakışmadığını belirterek, “Ben 4, 6 ve 12 yaşında 3 çocuk babasıyım. Dün ben işten çıktığım için çocuklarım beni aradı ve ‘baba işten çıkmışsın artık bizi lunaparka götürmeyecek misin’ diye soruyor. Ben onlara ne anlatabilirim. Bunu tüm kamuoyu vicdanına bırakıyorum. Ben 2009’un 12. ayından beri çalışıyorum. SGK’dan işten çıkarıldığıma dair mesaj geldi. Bizim yaptığımız işler görsel olarak bellidir. Çalıştığımıza dair görüntüler mevcuttur. Ben bankamatikçiysem geçen ay kurum adına nasıl mahkemeye çıktım. Ellerini vicdanlarına koysunlar. Bu kadar insan mağdur yazık günah” diye konuştu.

İşten çıkarılan işçilerin haklarını hukuki zeminde savunmak için oluşturulan hukuk komisyonunda bulunan MHP MYK Üyesi Av. Uğur Öztürk ve İl Başkan Yardımcısı Av. Diren Özgül MHP İl Başkanlığı’na gelen yaklaşık 50 kişiye bu süreçte izlemeleri gereken yolları anlattılar.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile