Adana'da 3 Bin Yil Öncesine Ait Üzüm, Mercimek, Bakla, Bezelye, Bugday Ve Arpa Tohumlari Bulundu
Adana Yüregir’de bulunan Misis Antik Kenti’ndeki arkeolojik kazilarda 3 bin yil öncesine ait üzüm, mercimek, bakla, bezelye, bugday ve arpa tohumlari bulundu. Yüregir Belediye Baskani Fatih Mehmet Kocaispir, “Tohumlari devlet kurumlarina bildirecegiz” dedi.
Adana’nin Yüregir ilçesine Misis Mahallesi’nde 2012 yilindan itibaren Adana Arkeoloji Müzesi Baskanliginda kazi çalismalari yürütülüyor. Roma Uluslararasi Arastirma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Anna Lucia D’agata ile Pisa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri bilimsel danismanliginda, kazi ekibinde yer alan Italyan ve Türk uzmanlar tarafindan sürdürülen kazida 3 bin yil öncesine ait oldugu degerlendirilen tohumlar bulundu. Bulunan tohumlar Misis Höyügü Kazi Evi’nde inceleniyor. Yüregir Belediye Baskani Fatih Mehmet Kocaispir de kazi alanina gelerek bulunan tohumlari inceledi, kazi heyetinden bilgi aldi.
“3 bin yil öncesine ait tohumlar bulundu”
Burada açiklamalarda bulunan Baskan Kocaispir, “Suanda Türkiye tarihinin en önemli lokasyonlarindan bir tanesi olan Misis’deyiz. Misis Höyügü ve Misis Köprüsü civarindaki yerlerde belediyemiz katkilariyla birlikte çok ciddi kazilar yapiliyor. Bu kazilarda çok ciddi arkeolojik bulgulara ulastik. Burasi 8 bin yildir hayatin kesintisiz devam ettigi bir yer. Bu yilda Italyan kazi ekibimiz tarafindan çok heyecan verici bulgulara ulastik. 3 bin yil öncesine ait üzüm tohumu bulundu. Tabi bu üzüm tohumlari üzüm çekirdekleri nispeten karbonlasmis ve niteligini yitirmiste olsa, 3 bin yil önce burada üzüm ticaretinin, üzüm ekiminin yapildigini gösteren önemli bir bulgudur. Ayrica mercimek, bakla, bezelye, bugday ve arpa tohumlarina ulasildi. Suanda bende çok heyecanliyim” dedi.
“Tohumlari devlet kurumlarina bildirecegiz”
Bulunan tohumlar ekilmeye uygun olmadigini ama buna ragmen bölgede 3 bin yildan beri bu ürünlerin ekiminin yapildigini kaydeden Kocaispir, “Bu tohumlar Ceyhan Nehri boyunca limanlarin oldugu ve bu ürünlerin ticaretinin yapildigini ortaya koyuyor. Kazilarimiz eylül ve ekim ayinda devam edecek. Umuyoruz ki bu kazilarda yeni tohumlar, yeni bulgulara ulasiriz. Arkeolojik bulgular heykellerden ibaret degildir. O dönemlerde insan hayatinin nasil aktigini ögrenmemiz içinde bu tohumlar çok önemli. Bu tohumlari devlet kurumlarina bildirecegiz. Bakanligimiz tohumlari degerlendirdikten sonra önümüzdeki günlerde tarimin tarihi bakimindan bize ufuk açacaktir. Bu çalismalari önümüzdeki günlerde bilim insanlari yapacaktir” diye konustu.
Kazinin bilimsel danismani Prof. Dr. Giovanni Salmeri, arkeolojik kazilarin sadece heykelden ibaret olmadigini vurgulayarak, “Arkeoloji insan hayatini bilmektir. Bizim yaptigimiz kazilarda toprak içindeki tohumlari bulduk. Analizler yaptik. Bizler 3 bin 4 bin yil önce Çukurova’daki hayati bilmek istiyoruz” dedi.