Adana'da 'Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık Paneli'

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa, "Gelişmekte olan ülkelere baktığımızda 15-19 yaş ergenler arasındaki ölümün en önemli nedenlerinden biri çocuk yaşta doğum yapmaya çalışma ve hamilelik nedeniyle ortaya çıkan komplikasyonlardır." dedi.

Kulessa, UNFPA tarafından Adana'da, sığınmacı kadınlara yönelik bir otelde düzenlenen "Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık Paneli"nde yaptığı konuşmada, erken yaşta evlikliklerin önüne geçmek için çalıştıklarını söyledi.

Çocuk yaşta evliliğin en büyük insan hakları ihlallerinden biri olduğunu ifade eden Kulessa, şöyle devam etti:

"Kiminle ve ne zaman evleneceğini seçmek kişi tarafından özgür şekilde korku ve baskıya maruz kalmadan verilecek karar olmalıdır. Evlenme kararı yetişkin olarak verilmesi gereken bir karardır. Çocuk yaştaki evlilikler hem kız hem erkek çocuklarını etkilese de kız çocukları daha fazla etkilenmektedir. Çocuk yaştaki evlilikler doğrudan bu insanların sağlığını ve refahını tehdit etmektedir. Gelişmekte olan ülkelere baktığımızda 15-19 yaş ergenler arasındaki ölümün en önemli nedenlerinden biri çocuk yaşta doğum yapmaya çalışma ve hamilelik nedeniyle ortaya çıkan komplikasyonlardır. Kız çocukları genellikle erken yaşta evlilikler nedeniyle okulu bırakmakta, bu nedenle ekonomik fırsatlardan mahrum kalmaktadırlar. Eğitim, sağlık, sosyal beceriler ve aynı zamanda geçinmeye yönelik beceriler konusunda mutlaka kız çocuklarının teşvik edilmesi ve güçlendirilmesi gerekmektedir."

- "9 kızdan biri 15 yaşından önce evleniyor"

Kulessa, çocuk yaşta evliliğin küresel bir sorun olduğunun altını çizerek "9 kız çocuğundan birinin 15 yaşına ulaşmadan evlendirildiğini görüyoruz. Genelde bu kırsal alanlarda karşılaştığımız bir sorun. Önümüzdeki 5 yıl içerisindeki rakamlara baktığımızda 70 milyon kız çocuğunun çocuk yaşta evlendirileceğini görüyoruz. Bu da her gün binlerce kız çocuğunun erken yaşta evlendirildiği anlamına geliyor." diye konuştu.

Erken yaşta evliliğin, sağlıklı ve üretken bir hayat geçirme fırsatlarından mahrum bıraktığını ifade eden Kulessa, bu tür evliliklerin de çocuk hakları sözleşmesi açısından yasa dışı olduğuğunu belirtti.

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Güneydoğu Anadolu Bölge Koordinatörü Emre İlker Cece de 1995 yılından bugüne kadar Türkiye genelinde çalışmalarını devam ettirdiklerini söyledi.

Türkiye genelinde 46 il ve 72 merkezde çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Cece, sahada yaptıkları çalışmalar kapsamında, en büyük gözlemlerinden birinin erken evlilik sorunu dile getirdi.

Cece, panelin önemine dikkati çekerek, "Güneydoğu Anadolu Bölgesi 1,7 milyon civarında Suriyeli mülteciye, 200 bin civarında da Suriyeli olmayan mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bu açıdan bölgede yürüteceğimiz çalışmalar, büyük önem arz etmektedir." dedi.

Daha sonra basına kapalı devam eden panelde, uzmanlar erken evlilik konularında Suriyeli kadınlara bilgi verdi.