Adana'da 'Medya, Siyaset ve Toplum Nereye Gidiyor Konferansı'

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, "Bize gerçeği gösteren medya lazım. Aksi halde istikametimizi şaşarız. Medyanın asıl görevi yaşadığımız zamana ve mekana şahitlik etmemizi sağlamaktır" dedi.

Dilipak, Dost-Yar Cemiyeti Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğince DSİ Baraj Tesisleri Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Medya, Siyaset ve Toplum Nereye Gidiyor" konulu konferansta, Müslümanların, dünyada olup bitenlere seyirci kalamayacağını söyledi.

Peygamberlerin de haberci olduğunu ifade eden Dilipak, "Peygamberler, hakikatin haberini getirirler. İlahi haberi getirirler. Bu dikey bir haberleşmedir. Meşru bir gazetecilik ise yatay bir haberleşmedir. Zamana ve mekana şahit olmaktır" ifadesini kullandı.
Medyanın görevinin, toplumu dünyadan haberdar etmek olduğunu vurgulayan Dilipak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşadığımız dünyada, hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli miyiz? Bugünkü medya bizim ümit ettiğimiz medya mı? Hayır hiç alakası yok. Bugünkü medya bizi başka yerlere savurmak için bizim gözümüze bir perde çekmek için bir görev icra ediyor. Ne yediğinizden daha çok okuduğunuz haberlere ve kaynaklarına özen gösterin. Her şey bir bilgiyle başlıyor. Size gelen bilgi hayalinizi, umudunuzu her şeyinizi yeniden planlamanıza sebep olabiliyor. Size şeytanları melek, melekleri şeytan olarak gösterebilir. Bugünkü medya, kahramanları hain, hainleri kahraman gösterebilir. Bize gerçeği gösteren medya lazım. Aksi halde istikametimizi şaşırırız. Medyanın asıl görevi yaşadığımız zamana ve mekana şahitlik etmemizi sağlamaktır."
Medyanın, hayatın bütününü kuşattığını anlatan Dilipak, reklamların da medyanın parçası olduğun belirtti.

Dilipak, medya kullanılıp insanların hakka ve hakikate yönlendirilebileceğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Medya, tehlikeli insanların elinde gerçekten tehlikeli bir araç. Gizli reklam projeleriyle, siz ilahi dinlerken hatta Kur'an dinlerken ayrı bir frekanstan, beynin duyup kulağın duymadığı bir sesle 'Haydi kalk sigara iç' diyebilir. Medya kişiliğinizi de dönüştürebilir. Medya bir mektep olabilir. Medya sizin çığlığınızı dünyaya duyurabilir. Sisi'nin zulmünü, Esed'in zulmünü bu kaynak üzerinden dünyaya duyurabilirsiniz. Medya sadece bizim bilgi edinmemizle ilgili bir şey değil, iktisadımızla siyasetimizle dinimizle ilgili bir şeydir. Dünyada ne olup bittiğini de bu yolla biliyoruz. Sesimizi de bu yolla duyuruyoruz. Gezi olaylarında sosyal medyanın rolü var ama aynı sosyal medya Mısır'da, Libya'da, Tunus'da lehimizeydi. Bu olay karşısında nerede durduğumuzu ne yapmamız gerektiğini sorgulamamız gerekiyor. Türkiye eğer dünyada birinci lige çıkacaksa bunu tek başına başarmamız mümkün değil. Dünya çapında bir mücadelenin öncüsü olacaksak o zaman yer yüzündeki bütün mazlumlar ve erdemli insanlarla ittifak kurmamız gerekiyor. İşte bunun için medyaya ihtiyacımız var."
Konferansa, Vali Hüseyin Avni Coş ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile