ADD Genel Merkezi 12. Olağan Genel Kurulu

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Farabi Salonu’nda gerçekleştirilen ADD Genel Merkezi’nin 12. Olağan Genel Kurulu’na, DSP Genel Başkanı Masum Türker, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, CHP eski Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet Kadınları Derneği Avukat Şanal Saruhan, Yenimahalle Belediyesi Başkanı Fethi Yaşar, ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen çok sayıda delege katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından gündemin delegelerin onayına sunulduğu sırada Divan Kurulu ile delegeler arasında kısa süre tartışma yaşandı. DSP Genel Başkanı Masum Türker, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, “Hep birleşelim deniliyor ancak 2007 yılında Demokratik Sol Parti ve bütün sol partiler seçime girmedi, sonuç ortada. 2009 yılında kimse birleşmedi, AKP’nin yerel yönetimlerdeki oyları ciddi bir şekilde düştü. Şimdi ne yapmalıyız. Hakikaten birlikte bir araya gelip tek bir kurumla mı siyaset yapmalıyız yoksa aynı anda mevcut iktidara karşı söz söyleyecek 5-10 kişi mi olmalıyız?” dedi.

“ATATÜRK’Ü MASKE OLARAK KULLANIYORLAR”

“12 Eylül öncesi Atatürk’ün inkar edenleri biliyoruz” diyen Türker, “12 Eylül’den sonra da ‘Atatürkçü’yüm’ diye çıktıkları zaman Atatürk’ü maske olarak kullandıklarını biliyoruz. Atatürk’ü maske olarak kullanıyorlar, bunlara da dikkat etmeliyiz. Atatürk’ün yargılanacağını seçime giderken aydınlık ses olarak gündeme getirdik. Dersim’i kim gündeme getirdi, Dersim’le Atatürk’ü yargılamak istiyorlar, Atatürk’ü yargılatmayacağız, Atatürk’ü ve arkadaşlarını hiç kimse yargılayamaz” şeklinde konuştu.

Atatürkçü düşünceye ihtiyaçları olduğunu belirten Türker, “Atatürkçü düşünce hepimizin ortak paydası olması lazım. Hangi siyasi parti olursak olalım eğer biz Atatürkçü düşünceyi taşıyorsak, Atatürkçü’ysek bunu ortaya koymalıyız. Ancak Atatürkçü düşünce de kimsenin arka bahçesi olmamalıdır” dedi.

“19 MAYIS YALNIZ GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI DEĞİLDİR”

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına ilişkin görüşlerini anlatan Türker, “19 Mayıs yalnız Gençlik ve Spor Bayramı değildir. Herkes unuttu, 19 Mayıs aynı zamanda Atatürk’ün doğum günüdür. Bize kutlattırılmamak istenen şey, ihmal edilen şey, bize unutturulmak istenen şey Atatürk’ün doğum gününü engellemektir” ifadelerini kullandı.

Atatürkçü düşünceyi açıklayacak, entelektüel tabanın yok olduğunu anlatan Türker, “Bize partiyi ‘gidin kapatın, birleşin’ diyorlar. Neden kapatalım? Birbirimizi siyasal olarak yok etmek değil fikir, düşünce ve rekabetle beslemek zorundayız. Eğer biz yapmazsak bunu kendi içimizde kavga ederiz” diye konuştu.

“İKTİDARI ELE GEÇİRMEK ZORUNDAYIZ”

ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ise, “İktidarı ele geçirmek zorundayız. Tüm ulusalcılar birbirimizi yemeyi bırakarak hep birlikte hedefimizi görmeliyiz. Biz kendi aramızda mücadele ederken onlar çoktan güç birliği halinde yol alıyorlar” dedi.

Türkiye’nin bugün emperyalist saldırı altında olduğunu öne süren Çölaşan, “Türkiye’yi bugün emperyalist saldırının işgalinin getirmiş olduğu bu noktadan kurtaracak olan Atatürkçü güçler, Türkiye’nin gerçek güçleri, gerçek Kemalist’lerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nden yaşayan bütün vatandaşları ayırmaksızın söylüyorum, herkes Atatürkçü’dür, herkes Kemalist’tir, herkes vatanını ve milletini sever ve cumhuriyetin ilelebet yaşamasını ister. Öyleyse sorun nerede, birleşememekte” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE FAŞİZMLE YÖNETİLİYOR ŞU ANDA TEK KİŞİ DİKTATÖRLÜĞÜ VAR, MECLİS SANAL”

“Türkiye’de yargı gitti, diktatörlük geldi” diyen Çölaşan, “Diktatörlüğün askeri darbeyle gelmesi gerekmez ki. Diktatörlüğün keyfi uygulamaları, gücün tek elde birleşmesidir. Özeti yasama, yürütme, yargı demokrasilerde bir işbölümü halinde birbirinden ayrı ve birbirini etkilemeden bağımsızlık içinde ama işbirliğine çalışır. Demokrasi yoksa bu yoktur. Bugün iktidardaki parti Meclis’te çoğunluktadır ama o kendi çoğunluktaki oylarını dahi kullanmamaktadır. Kanun Hükmünde Kararname’leriyle ve sadece aldığı kararlarıyla yönetmektedir. Öyle bir diktatör yarattık ki o diktatörlük kendi kararlarını ‘eğer hasta yatsa bile yatağında’ şöyle çıkacak diyor: görev halinde padişahın sözlerini yerine getirmek üzere oradaki 325 milletvekili kendisinin halkı temsil ettiğini unutarak görevini yapmayarak, padişahın sözleri için kanun teklifi hazırlıyor. Son dönemde bütün kanun teklifleri gece yarısı önergesiyle hazırlanıyor. Türkiye faşizmle yönetiliyor şu anda tek kişi diktatörlüğü var, Meclis sanal” şeklinde konuştu.

“KUZEY IRAK’TAKİ KÜRDİSTAN, TÜRKİYE’DEKİ KÜRDİSTAN’LA BİRLEŞECEK”

ADD Genel Başkanı Çölaşan, “Son kale Anayasa. Bu anayasaya oturmayacaksınız arkadaşlar, bu anayasa için mücadele etmeyeceksiniz. Bu anayasaya katıldığınızdan sonraki süreçte Türkiye bu anayasayla özerklik bölgelerine ondan sonra federasyonlara ayrıldığında Suriye Savaşı’yla da bölündüğünüz an Kuzey Irak’taki Kürdistan, Türkiye’deki Kürdistan’la birleşecek. Siz Suriye’de savaştım derken etnik suni ayrımcılığa girerken bir bakmışsınız Türkiye bölünmüş. Bizim Suriye’ye şu sırada girmemiz anayasa değişikliğine ihtiyaç bile olmadan fiili olarak Güneydoğu’nun Irak Kürdistanı’na katılması sonucunu doğurur. Bu tehlikelerin görülmesi lazım… Türkiye’nin bütün Kemalist’leri artık bir araya gelmeliyiz, teşhisi artık koyduk. Yaşadığımız bütün sorunlar bu işgalden kaynaklanıyor. Şaşırmayalım ve bunu delelim. Bunun için tüm Atatürkçüler artık bölünmeden yan yana gelelim, halkı topluca toplayalım” dedi.

Konuşmaların ardından genel kurula katılamayan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in mesajı okundu. Öte yandan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır’ın ADD Genel Merkezi 12. Genel Kurulu’na mesaj göndermesi mesaj göndermesi dikkat çekti