Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar grubuna yönelik 1999'daki operasyonda gözaltına alınanlara ''işkence'' yaptığı ve ''resmi belgete sahtecilik'', ''iftira'' ve ''suç delillerini yok etme, değiştirme, gizleme'' suçlarını da işlediği iddiasıyla aralarında eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın da bulunduğu emniyet görevlilerinin yargılanmasına devam edildi
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar Adil Serdar Saçan, Vedat Mercan ve Metin Rakipoğlu ile bazı müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, hakkında Oktar'ın grubuna yönelik yaptığı operasyona ilişkin ''resmi belgete sahtecilik'', ''iftira'' ve ''suç delillerini yok etme, değiştirme, gizleme'' suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın da bu davayla birleştirilmesi üzerine sanık Adil Serdar Saçan ek savunma yaptı.
Saçan savunmasında, 1999'da kapatılan devlet güvenlik mahkemesinin (DGM) emri ile gözaltı işlemini gerçekleştirdiklerini, sanıkları adliyeye sevk ettiklerini belirtti. Kendisiyle ilgili Zonguldak askeri şubesindeki belgeleri yok ettiğine dair iddiaların olduğuna değinen sanık Saçan, hayatı boyunca Zonguldak'a hiç gitmediğini ifade etti. Davanın zamanaşımına uğradığını savunan sanık Saçan, üzerine atılı suçlamaları reddettiğini ve beraatini talep ettiğini söyledi.
Duruşma Savcısı Türker Volkan, görüş bildirmek üzere dosyanın kendisine gönderilmesini talep etti.
Müştekilerin avukatları sa söz alarak, sanık Saçan'ın beyanlarına katılmadıklarını belirterek, savunmaya karşı beyanda bulunmak üzere süre istedi.
Mahkeme heyeti, savcının esas hakkındaki mütalaasını sunmak üzere dosyasının savcılığa gönderilmesini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.
- Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, mağdur ve müştekilerin, kamuoyunda ''Adnan Hocacılar'' olarak bilinen gruba yönelik çalışmalar sonucunda 12 Kasım 1999'da gözaltına alındıkları ve suçlamaları kabul etmeleri için kötü muameleye maruz bırakıldıklarını bildirdikleri belirtiliyor.
Soruşturmada verilen takipsizlik kararının Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kaldırıldığı bildirilen iddianamede, bu nedenle dava açma zorunluluğu doğduğu kaydediliyor.
İddianamede, söz konusu tarihte Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli sanıkların, 27 kişi için ayrı ayrı olmak üzere 3 ila 12 yıl arasında hapis cezası öngören ve ''işkence yapma'' suçunu düzenleyen TCK'nın 94. maddesi uyarınca cezalandırılmaları isteniyor.
- Birleşen iddianame
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Adil Serdar Saçan "sanık", Hasan Basri Güner ve Ceyhun Gökdoğan "şikayetçi", Deniz Kuvvetleri Komutanlığı "ihbarcı" olarak yer alıyor.
İddianamede, şikayetçi Hasan Basri Güner'in 12-18 Kasım 1999 arasında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sanık Adil Serdar Saçan'ın şube müdürü olduğu dönemde gözaltına alındığı, gözaltı süresince işkence gördüğü iddiasıyla İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Saçan ve diğer polisler hakkında kamu davası açıldığı hatırlatılıyor.
Olay tarihinde vatani görevini yapan şikayetçinin gözaltı sonrası serbest bırakılınca askeri birliğine teslim olduğu anlatılan iddianamede, şikayetçinin gözaltındaki kötü muameleden ötürü hastalanıp, Kasımpaşa Askeri Hastanesi'ne sevkinin yapıldığı, muayenesi sonucunda Hasan Basri Güner'e 15 gün istirahat raporu verildiği kaydediliyor.
İddianamede, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ''işkence'' davasında raporun mahkemece orjinali istendiğinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın iddianamesi ile "hakikate muhalif resmi evrak tanzim etmek'' suçundan hakkında dava açılan Hastane Başhekimi Şerafettin Özer tarafından Güner'in hastanede tedavi görmediğine dair yazı düzenlendiği belirtiliyor.
Saçan'ın Ergenekon davasında sanık olarak yargılanırken dosyaya giren dinleme tutanaklarından yakın arkadaşı ve başhekim Özer'in akrabası olan M.V'yi devreye koyarak, başhekimden bu şekilde gerçeğe aykırı bir yazı alınmasını sağladığı öne sürülen iddianamede, şikayetçi hakkındaki sağlık raporunun bağlı olduğu Zonguldak Askerlik Şubesi'nden teminine çalışıldığı kaydediliyor. Araştırmada askeri dosyanın kayıp olduğunun tespit edildiği bildirilen iddianamede, sanık Adil Serdar Saçan'ın daha önce Zonguldak Askerlik Şubesi'ni ziyaret ettiğinin belirlendiği aktarılıyor.
İddianamede, Askeri Hastane Başhekimi Şerafettin Özer ve 4 sanık hakkında kamu davası açıldığı, sanık Adil Serdar Saçan'ın sivil olması nedeniyle dosyasının ''görevsizlik'' kararı verilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği belirtiliyor. Şerafettin Özer tarafından yazılan resmi yazının yazılmasında sanık Saçan'ın "azmettirme" suçunu işlediği aktarılan iddianamede, Saçan'ın ''resmi belgede sahtecilik'', ''suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme'' ve ''iftira'' suçlarından 4 yıl 9 aydan 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Adil Serdar Saçan'ın 'İşkence' Davası
Eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Saçan'ın, kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar'ın grubuna yönelik operasyonda gözaltına alınanlara 'işkence' yaptığı ve 'resmi belgede sahtecilik', 'iftira' ve 'suç delillerini yok etme, değiştirme, gizleme' suçlarını da işlediği iddiasıyla yargılanmasına devam edildi Duruşmada, sanık Saçan birleşen dosya ilgili ek savunma yaptı.