Adıyaman Üniversitesi Vehbi Koç Konferans Salonunda düzenlenen söyleyişi programına Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Seyit Ahmet Bağcı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Ali Aydın, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Gürbüz, akademik ve idari çalışanlar ve öğrenciler katıldı.
Tuncer, söyleşisine İstanbul Beşiktaş’ta gerçekleşen terör saldırısıyla başlayarak şehitlere Allah’tan rahmet, ardında kalanlara sabr-ı cemil ve yaralılara acil şifalar diledi. Öğrenciler tarafından yoğun ilgi gösterilen programda Tuncer, Nurullah Genç’ten, Muhibbi mahlaslı Kanuni Sultan Süleyman’dan, Necip Fazıl Kısakürek’ten, Cahit Zarifoğlu’ndan ve Arif Nihat Asya’dan şiirler okudu.
Tuncer şiirler arasında yaptığı konuşmalarda öğrencilerin umudu olduğunu, şiirin şuurdan geldiğini ve 15 Temmuz darbe girişimine değindi.
Tuncer, “Görünen odur ki bitmeyecek. İki asırdır bitmeyen belki iki asır daha geçse bitmeyecek. Abdülhamid Han’ın tahtan indirilir. Öncesi Sultan Mecid şehit edilir. Sonrası 27 Mayıslar yaşanır. Daha öncesinde Kurtuluş Savaşı, istiklal harpleri sonrasında 12 Eylüller, 28 Şubatlar yaşanır. En son 15 Temmuzlar yaşanır. Ondan sonra bir takım ekonomik sıkıntılar doğar. Terör zaten 40 seneye yakındır devletin ve milletin gedikli belası. Bitmeyecek, Ne yapacağız, Oturup bekleyecek miyiz tabi ki hayır. Umudumuz sizlerdedir.
Şiirle şuur aynı kökten gelirmiş. Şiirden doğan bir şuur var. Bugün şayet bir şuursuzluktan bahsedilecekse onun sebebi birazda şiirsizliğimizdir. Ya da en güzel şiirler yazılalı şunca zaman olmuş, niye şimdilerde öyle şiirler çıkmıyor diyeceksek bunun sebebi de şuursuzluğumuzdandır. Bizde şuura en fazla ihtiyacımız olduğu bir dönemde şiirler okuyarak bir şuur damıtma derdine düşelim.
20 seneyi aşkındır sahnelerde, televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde bir dert anlatmaya çalışıyorum. Sürekli söylediği bir şey vardı kardeşinizin. Diyordum ki sancak düştüğü yerden kalkar. Bu millette umut var. Hep böyle söyledim ama içimden hep bir endişe oldu, itiraf burası. Dedim ki nasıl olacak. Sancağı taşıyanlara benzemiyor ki bizim halimiz hiç. Onlardan bir iz, bir tat, bir doku, bir desen bir şey kalmamış ki bizde. Biz bize benzemiyoruz ki. Bu sancağı nasıl tutup biz kaldıracağız. Sancak düştüğü yerden kalkar dedim ama içimde bir acaba, nasılına dair. Deliller bulmaya çalıştım. Mukaddes emanetler dedim. Bu bir delildir dedim ama yetmedi. Hilafet hala bu milletin meclisinin şahsı manevisinde mündemiç diye kendi kendime telkinlerde bulundum ama kifayet etmedi. Hep bir nasıl tamam ama nasıl, ne zamana kadar 15 Temmuz’a kadar. 15 Temmuz’da yaşlısı genci, kadını erkeği, fakiri zengini, okumuşu cahili bütün bir milletin, devletinin namusunu kurtarmak için verdiği mücadeleyi görünce kendi kendime dönüp Serdar Tuncer delil mi arıyorsun ala sana delil dedim. Bu millet hala dedesinden bir kan taşıyor. Hala sancak düştü yerden kalkarım hakkını verebilecek bir potansiyele sahip, bu millet hala bir millet” diye konuştu.
Programın sonunda Arif Nihat Asya’nın dua şiirini okuyan Tuncer tüm salona amin dedirterek söyleşiyi bitirdi.
Söyleşinin sonunda kısa bir konuşma yapan Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Şair ve Yazar Serdar Tuncer’e teşekkür ederek Adıyaman’ın tarihi ve turistik yerlerinden Cendere Köprüsünün maketini hediye etti.
'Adıyaman Üniversitesi Kariyer Günleri 1' Söyleyişi Gerçekleştirildi
Adıyaman Üniversitesi Proje Üretim, Yönetim ve Koordinasyon Merkezi (ADYÜPROJEM), Teknoloji Transfer Ofisi (ADYÜTTO) ve Genç Kariyerler Topluluğu tarafından düzenlenen “Adıyaman Üniversitesi Kariyer Günleri 1” kapsamında Şair-Yazar Serdar Tuncer tarafından söyleyişi gerçekleştirdi.