BURCU ÇALIK - Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), Türkiye'de yaklaşık 30 yılda bir çalınan ve dünyada da çok nadir seslendirilen "Elgar'ın Keman Konçertosu" eserini, senfonik konserle sanatseverlerle buluşturacak.
Opera Sahnesi'nde 24 Nisan Salı günü saat 20.00'de şef Naci Özgüç yönetiminde gerçekleştirilecek konserin solisti ADOB Başkemancısı Tayfun Bozok olacak.
Keman için yazılmış en zor konçertolardan biri olarak bilinen esere yönelik AA muhabirine bilgi veren Bozok, bunun besteci Edward Elgar'ın yazdığı en uzun ve duygulu eser olduğuna dikkati çekti.
Eserin zamanın keman virtüözü Fritz Kreisler'e ithafen yazıldığını anlatan Bozok, "1910'da biten konçertonun ilk seslendirilişini Londra'da bestecinin şefliği altında Fritz Kreisler yapıyor ve besteci bu konçertoda kendi limitlerini aştığını ve bütün duygusallığını bu konçertoya yansıttığını söylüyor." dedi.
Konçertonun "Allegro", "Andante" ve "Allegro molto" olmak üzere üç bölümden oluştuğunu dile getiren Bozok, konserin ikinci yarısında da besteci Antonin Dvorak'ın "Yeni Dünya" senfonisinin bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'de ilk kez 1960'larda seslendirilen konçertonun ikinci kez 1993'te sahneye taşındığını aktaran Bozok, eserin üçüncü kez bu sezon başında Antalya Devlet Opera ve Balesi'nde sanatseverlere sunulduğunu söyledi.
- "Her zaman dinleyebilecekleri bir konçerto değil"
Eserin dördüncü kez seslendirilişinin de ADOB'daki senfonik konserle yapılacağına işaret eden Bozok, şöyle konuştu:
"Konsere gösterilen ilgi beklediğimden daha iyi. Bazen seyirci bilmediği ve tanımadığı bir eseri dinlemek için tereddüt ediyor ve gitmek için cesaret edemiyor. Fakat onlara şunu söyleyebilirim ki tanıklık edecekleri bu konser ve eser, Türkiye'de neredeyse her 30 senede bir çalınan, dünyada da çok nadir seslendirilen bir eser. Başkent seyircimiz, bu tip senfonik konserlere çok ilgili. Bizim yapmamız gereken şey dünyada ve Türkiye'de az çalınan eserleri dinleyiciye tanıtmak. Bunu yaparken de eser hakkında çok iyi bilgilenmelerini sağlayabilmek çok önemli. Dinleyici eser hakkında dinlemeden önce ne kadar bilgilenmiş olursa o zaman daha farklı bir atmosferin içine girerek ve daha fazla haz duyarak dinleyebiliyor. Çünkü o bilgileri müzikle birleştirdiği zaman ortaya daha anlamlı bir bilinç ve duygu çıkıyor.
Bu eser hemen her zaman, her yerde dinleyebilecekleri bir konçerto değil. Eseri dinleyebilmek için bazı müzikseverler kilometrelerce yol gidip, hatta uçak ile memleketler arası yol gidip bu konçertoyu izliyorlar. Konseri seveceklerini umuyorum. Kendilerini müziğe bıraksınlar. Bu eserde kendileriyle özleştirebilecekleri muhteşem anlar olacaktır."
- "Tanınmış eserleri daha çok tercih ediyorlar"
Tayfun Bozok, Türkiye'de orkestraların az olmasından dolayı her sene, her yerde çalmanın çok zor olduğunu ve bunun için çok çaba gösterdiklerini ifade ederek "Tanınmış orkestralarımıza bu eserin konser dilekçesini vermemize rağmen kabul bile etmiyorlar; alışagelmiş, tanınmış eserleri daha çok tercih ediyorlar. Aslında az çalınan eserleri dinleyiciyle buluşturmak ideali benimsenmiş olsa bu eserleri insanlara daha çok tanıtabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Antalya ve Ankara Operası'nın eseri sahnelenmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren Bozok, "Umut ediyorum önümüzdeki sezon da diğer operalarda ve senfoni orkestralarında bu eseri çalabilirim. Çok emek veriyorsunuz ve bir iki defa çaldığınız zaman bu emeklerin karşılığını tam bulmuş olmuyorsunuz." dedi.
Bozok Quartet ile de projelerinin sürdüğünü belirten Tayfun Bozok, gelecek sezonun konser organizasyonlarını şimdiden yaptıklarını söyledi.
ADOB'da Senfonik Konser
ADOB, Türkiye'de yaklaşık 30 yılda bir çalınan ve dünyada da çok nadir seslendirilen 'Elgar'ın Keman Konçertosu' eserini, senfonik konserle sanatseverlerle buluşturacak Konserin solisti ADOB Başkemancısı Bozok: 'Bu eser, hemen her zaman, her yerde dinleyebilecekleri bir konçerto değil. Bazı müzikseverler memleketler arası yol gidip bu konçertoyu izliyorlar. Konseri seveceklerini umuyorum. Kendilerini müziğe bıraksınlar' 'Tanınmış orkestralarımıza bu eserin konser dilekçesini vermemize rağmen kabul bile etmiyorlar; alışagelmiş, tanınmış eserleri daha çok tercih ediyorlar. Az çalınan eserleri, dinleyiciyle buluşturmak ideali benimsenmiş olsa bu eserleri insanlara daha çok tanıtabiliriz'