ADÜ, Çanakkale Onsekiz Mart ve Balıkesir Üniversiteleri, Polonya Wroclaw Çevre ve Yaşam Bilimleri, Litvanya Alexandras Stulginkis ve Slovakya Nitra Tarım Üniversitelerinin iş birliğiyle yürütülen projede bir yıldır çalışmalar sürdürülüyor. Proje sonunda yükseköğrenimde ‘apiterapi’ konusunda oluşturulacak proje çıktılarının ve müfredatın, lisans, yüksek lisans öğrencileri ve akademisyenler için önemli olacağı bildirildi.
Toplantıda, Adnan menderes Üniversitesi’nin sorumlu olduğu iş paketleri ile projenin yaygınlaştırma faaliyetleri hakkında rapor sunuldu. Toplantının ilk günü tüm partnerler, kendi iş modülleri ile ilgili sunumları yaparak konular üzerinde fikir alışverişinde bulundu. Toplantının ikinci gününde ise Wroclaw Çevre ve Yaşam Bilimleri Üniversitesinden Doç. Dr. Barbara Krol, proje kapsamında yapılan bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler vererek yürütülen projenin insan ve hayvan sağlığı açısından önemini dile getirdi. Dördüncü toplantıya kadar çıkarılacak el kitapçığı ile ilgili ayrıntıların tamamlanmasına karar verildi.
Prof. Dr. Yılmaz, insan ve hayvan sağlığı açısından doğru üretilen arı ürünlerinin apiterapide kullanımının giderek önem kazanacağını ve bu konuda özellikle de ziraat fakültelerinde arıcılık dersleri ve eğitiminin öneminin çok daha artacağını söyledi.
“Tıbbi Tedavilerde Arı Ürünlerinin Kullanımı Giderek Yaygınlaşacak”
Prof. Dr. Mete Karacaoğlu, arı sütü, polen, propolis, balmumu, arı zehiri, erkek arı larvası, arı ekmeği gibi arı ürünlerinin, birçok sağlık probleminin tedavisinde destekleyici amaçla kullanıldığını ve tıp dünyasının arenası olarak kabul edilen PUB-MED’de arı ürünleri ile ilgili özellikle son yıllarda çok sayıda bilimsel yayının yapıldığını ifade etti.
Bu anlamda, insan ve hayvan sağlığında sorun olan virüs, bakteri ve mantari etmenlerle mücadelede, tıbbi tedavilerde doğal ürünler olarak başta propolis olmak üzere birçok arı ürünün kullanımı giderek yaygınlaşacağını belirtti.
Karacaoğlu, bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli konunun uygun ve sağlıklı arı ürünleri üretimi olduğuna vurgu yaptı.
“Uygun biçimde üretilmeyen arı ürünleri yarardan çok zarar getirir”
Prof. Dr. Mete Karacaoğlu, uygun biçimde üretilemeyen, bilinçsiz, deneyimsiz ve kontrolsüz şekilde üretilen arı ürünlerinin kullanımının yarardan çok zarar getireceğini vurguladı. Karacaoğlu, arı ürünlerin her birinin özel etkileri olduğunu, bu yüzden araştırmaya dayalı bilgilerin kullanılması gerektiğini belirterek son yıllarda bu konuda yapılan çalışmaların hız kazanmasının sevindirici olduğunu söyledi.
“Türkiye arı kolonisi varlığı yönünden büyük potansiyele sahip”
Türkiye, aynı zamanda geçmişten gelen ciddi bir arıcılık kültürüne de sahip olduğunu ve bu potansiyelin doğru ve verimli kullanılması gerektiğini ifade eden prof. Dr. Karacaoğlu, ‘Yüksek Öğrenimde Arı Ürünlerinin Tedavi Edici Etkileri’ adlı AB projesinin bu anlamda önemli bir proje olduğunu söyledi.
Karacaoğlu, “Proje dahilinde elde edilecek çıktıların özellikle 5 dilde yayınlanarak; Türkiye’de, Avrupa’da ve dünyada, arıcılık camiasına bu konuda eğitim alacak herkese, yapılacak bilimsel çalışmalara büyük yarar sağlayacaktır. Bununla birlikte iyi bir arıcılık alt yapısı ve deneyime sahip Üniversitemiz Ziraat Fakültesi olarak projeye verdiğimiz destekle, arı ürünlerinin sağlık sektöründe kullanımı açısından farkındalık oluşturma konusunda katkımızın olacağını ve bunun da öğrencilerimiz, Fakültemiz, ve Üniversitemiz adına bir kazanım olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
ADÜ'lü Akademisyenin AB Destekli Proje Toplantısı Polonya'da Yapıldı
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yılmaz’ın yürütücüsü olduğu “Yüksek Öğrenimde Arı Ürünlerinin Tedavi Edici Etkileri” isimli Avrupa Birliğinin (AB) desteklediği projenin üçüncü toplantısı Polonya’nın Wroclaw kentinde gerçekleşti. Toplantıda; tıbbı tedavilerde arı ürünlerinin kullanımı giderek yaygınlaşacağı belirtildi.