ADÜ Ögretim Üyesi, Radyo Programinda Eskiçag'da Incir'i Anlatacak
Aydin Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Bilim Kurulu Üyesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Eskiçag Tarihi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Hüseyin Üreten, 6 Temmuz 2021 Sali günü “Ya Olmasaydi” radyo programinda ’Eskiçag Tarihi’nde (Eskibati Tarihi) Incir’ konusunu konusacak.
Incir ile tanismamizin günümüzden yaklasik 6 bin yil öncesine, IÖ 4 bin yil öncesine dayandigini belirten Prof. Dr. Hüseyin Üreten, yazisiz ve yazili kaynaklardan edinilen bilgilere göre incirin ilkel insanin yetistirdigi ilk meyvelerden biri olmasi sebebiyle önemli oldugunu belirtti.
Prof. Dr. Hüseyin Üreten, “Anavatani Dogu Akdeniz ve Güneybati Asya olarak bilinen incir, yüzyillar ilerledikçe insan eliyle dört bir yana yayilmistir. Yabani incirin kültüre alinmasi yeryüzünde ilk kez Asya Sami Ülkeler Suriye ve Filistin’de gerçeklesmistir. Daha sonra da Anadolu ve adalar araciligiyla Hellas’a ve Italya’ya yayilmistir” dedi.
Prof. Dr. Hüseyin Üreten, incirin günümüzde faydali ve lezzetli olmasi özellikleri ile ön plana çiktigini belirterek incirin özellikle antik Hellenli çok büyük önem tasidigini ve sadece bir besin kaynagi degil sosyo-kültürel hayatin her alaninda, edebiyattan sanata, mitolojiden dine ve siyasete kadar hemen her alanda önemli oldugunu ifade etti.
Hellen filozofu ve bilgesi Platon’a ’incir dostu’ anlamina gelen ’Philosykos’ sifatinin verildigini belirten Prof. Dr. Hüseyin Üreten, Platon’un incire özel bir düskünlügü oldugunu IÖ 5. yüzyil Atina’sinda yenilen basit ve saglikli yiyecekler arasinda incirin en basta geldigini söyleyerek dönem içerisinde incire verilen önemi anlatti.
Prof. Dr. Hüseyin Üreten, “Hellen mitolojisinde yer alan bir efsaneye göre de incir agaci, yildirimin yönünü saptiran bir özellige sahip olarak karsimiza çikar. Efsaneye göre, Ana Tanriça, Doga Ana Gaia’dan dogan Tanri soylu Titan Sykeus, Tanrilar Tanrisi Zeus tarafindan takip edilen annesi Gaia’yi kurtarmak için yerden bir incir agaci çikarmis ve bu sekilde annesinin onun altinda Zeus’tan korunmasini saglamistir” dedi.
Incirin, antik kaynaklarin gösterdigi üzere antik Hellen mitolojisinde oldugu gibi inanç sisteminde önemli bir rol oynadigini vurgulayan Prof. Dr. Hüseyin Üreten, “IÖ 6. ve 5. yüzyillarda Atina’da ve Bati Anadolu’nun Ionia bölgesinde ’pharmakos’ adi verilen ’günah keçisi’ törenleri yapilmaktadir. Kaynaklardan edinilen bilgiye göre, törenin yapildigi günden birkaç gün önce, törenin yapildigi yerde yasayan bir budala, sakat ya da ölüm cezasi almis olan kisi, çok iyi bir sekilde beslenir ve daha sonra da bu kisi, kitlik ya da veba salgini gibi durumlarda, ilk önceleri taslanarak öldürülürmüs. Baska zamanlarda da, dokunulmazligi olan bu günah keçilerinin ellerine, kuru incir, arpa ekmegi ve peynir tutusturularak o bölgeden kovulur ve yabani adasogani ya da incir dallariyla cinsel organina yedi kez vurulduktan sonra, yakilir ve külleri denize savurulurmus. Böylece tarih boyunca, ’bereket’ ve ’bolluk’ sembolü olan incir, bu törende kötü geçen bir hasadin kovulmasi ve daha sonraki hasadin bereketini arttirmak ya da kent devletlerini veba gibi birden ortaya çikan çesitli felaketlerden kurtarmak amacina hizmet edermis” diye konustu.