'Afganistan'da Demokrasi Için Yola Çiktik Ancak Elimizdeki Daha Çok 'Bir Eroin Toptancisi' Gibi'

'Afganistan'da Demokrasi Için Yola Çiktik Ancak Elimizdeki Daha Çok 'Bir Eroin Toptancisi' Gibi'

ABD’de yayinlanan The American Conservative, ABD birliklerinin Afganistan’da kaldigi 20 yilda ülkenin dünya genelinde bir uyusturucu tedarik merkezine dönüstügünü belirterek, “Afganistan’da demokrasi için yola çiktik ancak elimizdeki daha çok ‘bir eroin toptancisi’ gibi” ifadelerini kullandi.

ABD merkezli dergi The American Conservative’de, ABD’nin Afganistan’da kaldigi 20 yilda ülkede uyusturucu üretiminin gelisimine iliskin bir makale yayinlandi. Makalede, ABD birliklerinin ülkeden ayrilmasiyla ilgili elestirilere, “Afganistan’i günde sadece 300 milyon dolara ve 2 bin 500 asker karsiliginda ‘ucuza’ korurken neden ülkeden ayrilmak isteyelim ki? ABD, Taliban’i uzak tutmaya ve Kabil’deki hükümetin çökmemesini garanti etmeye devam edebilirdi” ifadeleri ile tepki gösterildi.

ABD birliklerinin Afganistan’da oldugu sirada dahi Taliban’in ilerlemeye devam ettigi, yoksullugun ve ABD destekli hükümetin hayal kirikligi yasattigi kirsal alanlari ele geçirdigi ve hatta Kandahar sehrine yaklastigi vurgulanan makalede, “20 yillik bir isgalin maliyeti bu kadar kolay hesaplanamaz. Afganistan’daki savasin sonuçlari o ülkeyle sinirli degil, dünyada yanki uyandirdi. Bu maliyetlerden biri de kökleri Afgan topraklarina kadar uzanan uyusturucu bollugu. Afganistan’da liberal bir demokrasi insa etmek için yola çiktik ancak su an elimizdeki daha çok ‘bir eroin toptancisi’ gibi” denildi.

“ABD, RUSLARI DURDURMAYA ODAKLANMISKEN, AFGANISTAN ISE UYUSTURUCU TEDARIK MERKEZINE DÖNÜSTÜ”

Kodein, morfin gibi uyusturucu türevlerinin üretiminde kullanilan hashasin Afganistan’da yüzyillardir yetistirildigine ancak ekiminin özellikle 1980’lerde yayginlastigina dikkat çekilen makalede bu tarihten itibaren hashaslarin, Sovyetler Birligi’ne karsi direnisi finanse etmek için kullanilmaya baslandigi belirtildi. Makalede, Afganistan’in süreç içerisinde nasil uyusturucu tedarik merkezine dönüstügü su ifadelerle aktarildi:

“Irak ile savas halinde olan Iran’da hashasin fiilen yasaklanmasinin ardindan afyona yönelik talebin artmasi ülkede ekimi daha da yayginlastirdi. Ne pahasina olursa olsun Ruslari durdurmaya odaklanan ABD’liler ise baska yöne bakiyordu. Sonuç olarak Afganistan dünya genelinde bir uyusturucu tedarik merkezine dönüstü.”

TALIBAN, HASHAS ÜRETIMINI 2000’DE YASAKLAMISTI

Hashas üretiminin baslangiçta Taliban yönetimi altinda da yürütüldügü ancak 2000 yilinda Taliban Lideri Molla Muhammed Ömer’in hashasin “Islami olmadigina” karar vermesinin ardindan Afganistan’da tam bir yasak baslatildigi ifade edildi. ABD Disisleri Bakanligi’nin baslangiçta söz konusu yasakla ilgili süpheleri oldugunu ancak bugün bakildiginda, Afgan ekonomisine zarari olsa da uyusturucuyla mücadele açisindan sonucun basarili oldugu belirtildi. Makalede, Afganistan Afyon Arastirmasi’nin verilerine atifta bulunularak 2000 yilinda Afgan topraklarinda 82 bin hektarlik alana hashas ekildigi, 2001 yilinda ise hashas ekilen alanin 8 bin hektara kadar düstügü aktarildi.

ABD’nin Afganistan’a girmesinin ardindan Taliban’in geri çekilmesi ve ABD destekli yeni hükümetin yükselisiyle birlikte hashas üretiminde patlama yasandigi belirtilirken, 2003 yilina gelindiginde hashas ekiminin yasak öncesi seviyelere geri döndügü ifade edildi. Makalede, ABD’nin Afganistan’daki 20 yillik varliginda artan uyusturucu üretiminin Taliban’a kazanç sagladigi savunularak, “Hashas daha yoksul olan kirsal alanlarda yetistirildigi ve bu kirsal alanlar merkezi devlete yabancilasma egiliminde oldugundan mahsul yeniden dirilen Taliban için kazançli bir finansman kaynagi haline geldi. ABD ve Afgan hükümeti, hem uyusturucuyu yasaklamak hem de hashas mahsullerini zorla yok etmek için çaba sarf etti ama bu sadece basarisiz olmakla kalmadi, Kabil’e karsi büyük bir öfkeye de neden olarak daha fazla çiftçiyi Taliban’in kollarina sürükledi” ifadeleri kullanildi.

ABD’NIN AFGANISTAN’DAKI UYUSTURUCUYLA MÜCADELE STRATEJISINDE DEGISIKLIK

Eski ABD Baskani Barack Obama yönetiminin 2009’da Afganistan’daki uyusturucuyla mücadele stratejisinin bir fiyasko oldugunu kabul ettigi ve yeni bir stratejinin denendigine deginilen makalede, yeni strateji kapsaminda Washington’in merkezi hükümet yerine yerel yetkililere para verdigi belirtildi. Yeni stratejinin de ise yaramadigi ve Afganistan’da hashas üretimindeki artisin sürdügü vurgulanarak, “2014’te Afganistan’in Yeniden Insasi’nin vazgeçilmez Özel Müfettisi John Sopko, ABD’nin Afgan hashasiyla mücadeleye yönelik 7.6 milyar dolarlik kampanyasinin isgalin en büyük basarisizliklarindan biri oldugu konusunda uyardi. Sopko, hashas üretimi ve ekiminin arttigini, Afganistan’da bagimlilik ve istismarin esi görülmemis seviyelere çiktigini yazdi” denildi.

ABD’nin Afganistan’da yaptiginin, bir ulusun ekonomik ve siyasi kaderini yasa disi uyusturucu üretimine zincirlemek oldugu öne sürülen makalede, sadece Taliban’in degil, ayni zamanda gelire umutsuzca ihtiyaç duyan ve yozlasmis Afgan hükümet yetkililerinin de afyona bagimli olduguna dikkat çekildi. Makalede, 2018’de Afganistan’daki tarim sektörünün, ülkenin temel mahsulü olan bugdaydan hem daha kazançli hem de daha fazla istihdam olusturan hashas odakli gelistigi aktarilirken, BM Uyusturucu ve Suç Ofisi’nin verilerine göre, hashas üretiminin ve afyon kaçakçiliginin Afganistan’in tüm ekonomik üretiminin yüzde 20 ila 32’sini olusturdugu ifade edildi.

“AFGANISTAN’DAKI GERÇEK MIRASIMIZ BU: BAGIMLILIGI VE ÖLÜMÜ KÖRÜKLEYEN BIR NARKOTIK DEVLETI”

Afganistan’da hashas yetistirilen alanin genisledigini ve 2000 yilindan bu yana 4 katina çiktigi savunulurken, küresel eroin arzinin yüzde 85 ila 90’inin Afgan tarlalarindan geldiginin tahmin edildigi ileri sürüldü. Makalede, “ABD’ye uyusturucunun Latin Amerika’dan gelme ihtimali daha yüksek olsa da Atlantik Okyanusu bizi, serbest birakmamiza yardim ettigimiz afyon patlamasindan tam olarak koruyamaz. Afganistan’daki gerçek mirasimiz bu: Bagimliligi ve ölümü körükleyen bir narkotik devleti, 1990’lardaki Kolombiya’yi rehabilitasyon merkezi gibi gösteren bir uyusturucu merkezi” denildi.

ABD birliklerinin Afganistan’dan çekilme karariyla birlikte tüm gözlerin hashas konusunda açiklama yapmalari beklentisiyle Taliban’a çevrildigi kaydedildi. Önümüzdeki günlerde Taliban’in, hashas yasagini bir kez daha uygulamaya koyup koymama konusunda ikilemde kalacaginin alti çizildi. Taliban’in afyon üretimini yasaklamaya karar vermesi halinde bu girisimin basarili olup olmayacaginin sorgulandigi makalede, afyonun ülke ekonomisiyle çok fazla iç içe geçmis durumda oldugu belirtildi.

“ABD KANI VE DOLARININ 20 YIL BOYUNCA SATIN ALDIGI SEY, UYUSTURUCU IHRAÇ EDEN BIR MILLET”

Fentanil gibi sentetik afyon türevlerinin giderek yayginlastigi göz önünde bulunduruldugunda hashasin su anki degerini ne kadar koruyabileceginin bilinmedigine dikkat çekilen makale, “Eroin ve afyon, ABD’yi mahveden ve siyasetimizi alt üst eden tibbi krizin nedeni. ABD, Afganistan’i zayiflatti mi? Afganistan, ABD’nin yani sira Avrupa, Asya ve çok daha fazlasinin altini oydu. Uyusturucuya karsi yürüttügümüz sözde savas hakkinda ne düsündügünüzden bagimsiz olarak tek bir ulusun uluslararasi karaborsaya afyon akitmasinin kötü bir sey oldugu konusunda hepimiz hemfikiriz. ABD kaninin ve dolarinin 20 yil boyunca satin aldigi sey bu. Yurtdisina demokrasi ihraç etme seferi, dünyanin en bagimlilik yapan maddelerinden birini ihraç eden bir milleti ortaya çikardi” ifadeleri kullanildi.

-IHA-
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile