Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın altıncı duruşmasına, sanıklar Melek Karaaslan'ın eşi Ferdi Karaaslan, kayınpederi Kutbettin Karaaslan, kayınvalidesi Naciye Karaaslan katılmadı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da müdahil olduğu duruşmada, Melek Karaaslan'ın babası Kasım Levent ve erkek kardeşi İdris Levent ile avukatları hazır bulundu.
Baba Levent savunmasında, hiçbir babanın evladının kötülüğünü istemediğini belirterek, "Ben suçlu değilim. Hem kızımı kaybettim hem de burada yargılanıyorum. Bir baba nasıl kızının kötülüğünü ister ki. O benim bir parçamdı. Kızıma işkence yapanlara avukat lazım değil. Onların cezalandırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Karaaslan'ın Avukatı Mehmet Fatih Kaya ise adli tıp raporunda Melek Karaaslan'ın, hasta olduğu halde 14 ay boyunca hiçbir doktor tedavisinden geçmediği, 3 ay boyunca da banyo ve diğer temizlik ihtiyaçlarının karşılanmadığı ifadesinin yer aldığını ifade ederek, müvekili Kasım Levent'in adli kontrolünün kaldırılması talebinde bulundu.
Duruşmada mütalaayı okuyan Cumhuriyet Savcısı Tunç Özkan, Melek Karaaslan'ın resmi nikahsız yaşadığı eşi Ferdi Karaaslan ve ailesiyle 8 yıl yaşadığı, Karaaslan'ın ikinci çocuğuna hamile kaldığı dönemde hastalığının başladığını ifade etti.
Bu dönemde eşi tarafından Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldüğünü, burada bazı tedaviler uygulandığını vurgulayan Özkan, şöyle devam etti:
"Ancak Melek'in sağlık durumunun zamanla kötüleştiği ve yürüyemez hale geldiği görülüyor. Aynı evde yaşayan sanıkların Melek'in durumunun kötüye gitmesini gördükleri halde herhangi bir tıbbi müdahale uygulamadıkları söz konusu. Melek'in evin tuvaletine kapatılarak, sert bir tahta parçasının üzerine yatırılıp müdahale anına kadar yaklaşık 3 ay süreyle de ilimizin çetin kış şartları da göz önüne alınarak tuvalette yaşamasına zorladıkları ve şahsın tuvalette yaşadığı süre içinde zaman zaman yiyecek ihtiyaçlarının giderildiği, ancak son 3 ay içinde hiçbir şekilde banyo ve diğer temizlik ihtiyaçlarının giderilmediği, bu koşullarda hareketsiz bir yaşam süren şahsın giderek kötüleşmeye başladığı, vücudunda ölümüyle nedensellik bağı oluşturabilecek derecede yaralar oluştuğu tespit edilmiştir."
Olayın ihbar edilmesinin ardından güvenlik güçlerinin tutanağına göre Melek Karaaslan'ın evin tuvaletinde kırmızı bir sandalyede hareketsiz bir şekilde yattığının yer aldığına dikkati çeken Özkan, şunları kaydetti:
"Melek'e alınan ilk adli muayene raporunda genel durumunun kötü, yatmaya bağlı ayak üstleri, bilek ve kalça kısmında yaralar oluştuğu ve hayati tehlikesi bulunması nedeniyle de Ankara Dış Kapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiği ve burada hayatını kaybettiği görülüyor. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen son rapora göre de Melek'in ölüm sebebinin 'Kişinin vücudunda uzun süre hareketsiz kalma sonucu oluşan çok sayıda bası yaraları ile farklı zamanlarda uğradığı künt travmalar sonucu oluşmuş farklı yaşlarda, eski kosla kırıklarının tespit edildiği' yer alıyor. Sanık Ferdi Karaaslan'ın eşine karşı hükümlülüğünü yerine getirmediği ve ihmalkarlığı nedeniyle 20 ila 25 yıla, kayınpederi ve kanınvalidesinin de Melek'in durumunu gördükleri halde hergangi bir müdahalede bulunmadıkları için 20 ila 25 yıla, Melek'in babası Kasım Levent'in de durumu bildiği halde olaya müdahale etmemesinden dolayı 1 ila 3 yıla kadar cezalandırılmaları için mütalaa beyanına karar verilmiştir."
Duruşma, mütalaaya ilişkin değerlendirme yapılması için ertelendi.
-Olay
Ağrı'nın Hamur ilçesinde 24 yaşındaki Melek Karaaslan, eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmış, 26 Temmuz 2012 tarihinde hayatını kaybetmişti.
- Ağrı'daki Kadına Şiddet İddiası Davasında Mütalaa
Ağrı'da şiddet gördüğü iddiasıyla tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Melek Karaaslan'ın eşi, kayınpederi ve kayınvalidesi hakkında hazırlanan mütalaada, 20 ila 25 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmaları istendi. Karaaslan'ın babası Kasım Levent hakkında ise 1 ila 3 yıl arasında değişen hapis cezası öngörüldü.