Ahenk Hukuk Derneği: Cihaner kararı hukuk garabetlerinin yüksek yargı tarafından devam ettirildiğini gösteriyor

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in Ergenekon terör örgütü üyeliğinden yargılandığı Erzurum'daki davanın Yargıtay'da görülmeye karar veril

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in Ergenekon terör örgütü üyeliğinden yargılandığı Erzurum'daki davanın Yargıtay'da görülmeye karar verilmesi tartışmaları sürüyor. Bursa Ahenk Hukuk Derneği Başkanı Avukat Hayati Selamet, hukuk garabetlerinin, bizzat yüksek yargı organları tarafından devam ettirildiğine tanıklık ettiklerini söyledi. Selamet, "Millet adına karar alan, Anayasaya ve yasalara riayet konusunda öncü ve örnek olması gereken kişi ve kurumların bizatihi bu süreçte aktif rol almaları, kamuoyunda davaya yönelik kuşkuların doğmasına sebebiyet vermiş ve bu davanın sonucunun daha baştan tayin edildiği sanısını uyandırmıştır." dedi.

Ahenk Hukuk Derneği Başkanı Hayati Selamet yaptığı açıklamada, Yargıtay 11.Ceza Dairesinin yerleşik içtihatları hiçe sayarak cd üzerinden yapmış olduğu birleştirme kararının hukuk sisteminde tahribata neden olduğunu, bu hukuksuzluğun Ceza Genel Kurulunca onanmasının bu tahribatı derinleştirdiğini söyledi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Anayasa ve yasaları hiçe sayarak bireysel yararı hukuk devleti ilkesine tercih ettiğini belirten Selamet, "İlhan Cihaner, 'terör örgütü üyeliği' ve 'görevi kötüye kullanma' ile 'imar kirliliğine neden olma' suçlarını işlediği iddiasıyla yargılanmaktadır. Sadece 'görevi kötüye kullanma' suçunun Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin görev alanına girdiği, İlhan Cihaner'in işlediği iddia edilen terör örgütü üyeliği suçlarının görev suçu olmadığı, Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesi çerçevesinde 'kişisel suç' kapsamında olduğu ve bu suçlarda yargılama yerinin Yargıtay 11. Ceza Dairesinin değil, özel yetkili mahkemeler olduğu açıktır. Kanunun bu açık hükmü karşısında, aksi yönde karar verilmiş olması, hakimlerin görevlerinde bağımsız olduklarına; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm vermeleri gerektiğine ilişkin Anayasanın 138. maddesinin ihlal edildiğini ortaya koymaktadır." diye konuştu.

GELİŞMELER SES KAYITLARIN DOĞRULUYOR

Dernek Başkanı Avukat Hayati Selamet, kararla doğan bir başka sakıncanın da, 'terör örgütü üyeliği' iddiasıyla açılan davada Başsavcı İlhan Cihaner ile birlikte yargılanan diğer sanıkların da Yargıtay 11. Dairesi'nde yargılanacak olması olduğunu söyledi. Selamet, toplum vicdanını zedeleyen en önemli hususlardan birinin de, gelişmelerin basına yansıyan ve bazı yüksek yargı mensupları arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarının içeriğini doğrular mahiyette ilerlemesi olduğunu kaydetti. Kamuoyunun ses kayıtlarının gerçekliği ve gerçekse adı geçen kimseler hakkında işlem yapılmasını beklediğini anlatan Selamet şöyle devam etti: "Yaşadığımız süreç, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması açısından yargı reformunun ne kadar elzem olduğunu bir kez daha ortaya koyması bakımından da önemlidir. Yargının ve dolayısıyla yargıçların statüko savunuculuğunu bir görev olarak algılamaktan vazgeçip, bağımsız, tarafsız ve adil bir biçimde hüküm vermelerini sağlayacak düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Yargıtay'ın kurum olarak saygınlığının korunması en başta Yargıtay üyelerinin görevidir. Yargıya olan güvenin tesis için herkesi hukuka saygılı olmaya ve hukuk içerisinde kalmaya davet ediyoruz. Bilinmelidir ki; Cumhuriyetin şerefi, onun adaletidir."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile