Ahiska Türkleri, 77 Yil Önceki Sürgünde Yasadiklari Acilari Hafizalarindan Silemiyor

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in talimatiyla 2016'da Ukrayna'dan Türkiye'ye getirilerek Bitlis'in Ahlat ilçesine yerlestirilen Ahiska Türkleri, yillar süren sürgünün ardindan anavatanlarinda huzur içinde yasiyor 4 yasindayken ailesiyle sürgüne gönderilen 81 yasindaki Simizar Mehmetoglu: 'Bize yardimci olanlardan Allah razi olsun. 6 yildir bize çok güzel baktilar. Sürgünde yemek ve su konusunda çok zorluk gördük. Bir ay boyunca kar ve tipide trende yolculuk yaptik. Ölenleri trenden atiyorlardi' Sürgünde dogan 65 yasindaki Saniye Binali: '4 çocukla çok azap çektim. Benim gibi kaç kisi var. Çocuklar birbirinin agzindan ekmek alip yiyordu. Ekmek yok yiyesin, su yok içesin. Allah Cumhurbaskanimizdan razi olsun. Allah ona uzun ömür versin. Yardim ederek bize bu günleri gösterdi'

SENER TOKTAS - Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in talimatiyla 2016'da Ukrayna'dan Türkiye'ye getirilerek Bitlis'in Ahlat ilçesine yerlestirilen Ahiska Türkleri, Sovyetler Birligince 14 Kasim 1944'de Gürcistan'in Ahiska bölgesinden sürgün edildikleri günü, yasadiklari acilari ve zorluklari unutamiyor.

Sovyetler Birligince 14 Kasim 1944'de Gürcistan'in Ahiska bölgesinden sürgün edilen Ahiska Türkü ailelerinden 72'si, 5 yil önce getirildikleri Ahlat'ta yasamlarini sürdürüyor.

Cumhurbaskani Erdogan'in talimatiyla Ukrayna'dan getirilerek Ahlat'a yerlestirilen Ahiska Türkleri, yillarca süren sürgünlerin ardindan vatanlarinda olmanin mutlulugunu yasiyor.

Sovyetler Birligi tarafindan 77 yil önce 14 Kasim günü vatanlarindan sürülen Ahiska Türkleri, sürgündeyken çektikleri eziyetler ile yasadiklari zor ve aci günleri hafizalarindan silemiyor.

4 yasindayken ailesiyle sürgüne gönderilen 81 yasindaki 10 çocuk annesi Simizar Mehmetoglu, AA muhabirine, sürgünde aç, susuz ve çiplak kaldiklarini söyledi.

Okula gidemedigini, annesine doyamadigini, askerler götürdügü için babasini ise bir daha görmedigini anlatan Mehmetoglu, söyle konustu:

"Babamin rengi neydi, büyük mü küçük mü, güzel mi, çirkin miydi? Bilmem. Ayakta, bedende yok. Her seyi urba edip giyindik. 6 yil Özbekistan'da bir kirik emege hizmet ettim. Kapilarini süpürdük, hayvanlarina ot tasidik. Anneme yardim edip ot biçtik. Çamurlu su içtim. Böbreklerimde tas oldu. Hala onun acisini yasiyorum. Ilk önce Özbekistan'a sürgün edildigimizde ben ve kardeslerim körpeydik. Trenle gittik. Bir ay trenle götürdüler. Trende kim bir sey derse onu suya atiyorlardi. Su ve yemek yok. Aç ve sahipsiz trende bir ay gezdik. Çok zorluk gördük. Simdi anlatinca gördügüm zorluklardan dolayi beni titreme tutuyor. Özbekistan'a körpe girdim yasli çiktim. Anne ve baba yok. 40 yil Özbekistan'da yetim yasadik."

Özbekistan'in ardindan Ukrayna'ya geçtiklerini, oradan da Cumhurbaskani'nin talimatiyla ülkeye getirildiklerini animsatan Mehmetoglu, "Bize yardimci olanlardan Allah razi olsun, onlara cennet kapilari açilsin. Allah onlari düsmanlardan ve kem gözlerden korusun. Bize çok güzel baktilar. Sürgünde yemek ve su konusunda çok zorluk gördük. Bir ay boyunca kar ve tipide trende yolculuk yaptik. Ölenleri trenden atiyorlardi." dedi.

Sürgünde dogan, 65 yasindaki 4 çocuk annesi Saniye Binali ise sürgün döneminde çok aci günler gördügünü belirterek, söyle devam etti:

"Simdi anlatinca etlerim titredi. Dogdugum Özbekistan'da iyi yasadik. 10'uncu sinifa kadar okudum. Orada evlendim ve 4 çocuk dogurdum. 1989 yilinda Fergana olaylari çikinca bize çok eziyet ettiler. Oradan Ukrayna, Azerbaycan ve Rusya'ya gittik. En sonunda Ukrayna'ya döndüm. Daha sonra Türkiye'ye geldik. 4 çocukla çok azap çektim. Benim gibi kaç kisi var. Çocuklar birbirinin agzindan ekmek alip yiyordu. Ekmek yok yiyesin, su yok içesin. Allah Cumhurbaskanimizdan razi olsun. Allah ona uzun ömür versin. Yardim ederek bize bu günleri gösterdi. Bize kimligimizi verdi. Ondan memnunuz. Cumhurbaskanimiz bir tanedir. Allah basimizdan eksik etmesin. Ev ve yardim verdiler, is de veriyorlar. Patates ve domates tarlasina gidiyorum, el isi yapiyorum ve kurslara katiliyorum. Nerede is varsa gidiyoruz. Ahiska Türkü isten kaçmaz."

65 yasindaki Hamza Kehvan da Özbekistan'da yasarken oradan sürgün edildiklerini vurgulayarak, "Oradan Rusya'ya gittik. Milletimiz 9 ülkeye düstü. Allah Sayin Cumhurbaskanimizdan razi olsun. Bize sahip çikti. 72 aileyi buraya getirdiler. Türkiye'ye geldik. Allah razi olsun çektigimiz zorluklarin hepsini unutturdular." dedi.

61 yasindaki Yasar Hüseyin de buradan artik gitmeyeceklerini, Türkiye'yi sevdiklerini ve sevmeye devam edeceklerini söyledi.

Hüseyin, "Torunlarimiz burada okuyor. Her sey çok güzel. Verdikleri evin içinde her sey vardi. Is konusunda biraz sikintimiz var. Savas veya ne olursa olsun Türküz ve savasa da gideriz. Güvenlik korucusu iki oglum da gider. Yiyip içiyoruz, Türkiye'de rahatiz. Vatanimizdan geldik bir yere gitmeyi düsünmüyoruz. Allah'a sükürler olsun." diye konustu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile