Ahmet Hamoğlu, 'Hayatımın en emin ve doğru kararı'

"Yatağıma kadın değil, karakter arıyordum. Pınar'ı seviyorum ve onun bana olan sevgisine de inanıyorum. Biz doğru bir yola çıktığımıza inanıyoruz. Canı isteyen istediğini söyleyebilir..."

62 yaşındaki iş adamı Ahmet Hamoğlu ile 37'lik Pınar Dilşeker'in sürpriz nişanının ardından, farklı yorumlar yapıldı, ortaya farklı görüşler atıldı... Ahmet Hamoğlu, "Hayatımın en emin ve doğru kararı" derken; Pınar Dilşeker de "İnsanlar aşkın yaşının olmadığına neden inanmıyor?" sorusuyla aşkına sahip çıktı. Beraberlikleri magazin gündemine bomba gibi düşen Dilşeker-Hamoğlu çifti, nişandan sonra ilk kez konuştu. Çiçeği burnunda nişanlılar; Hamoğlu'nun Klassis Golf & Country Club'daki evinde bu aşkın nasıl başladığını ve eleştiriler karşısındaki duruşlarını açık yüreklilikle anlattı.

İLK YEMEK KIZ KULESİ'NDE

Bu aşk için ilk adım kimden geldi?

AHMET HAMOĞLU: İlk ben beğendim. Bu beğeni dediğimiz, takdirdir... Sadece arkadaşlık sohbeti ettik ama ben ciddi olarak etkilendim.

Nasıl ve neden biraraya gelindi peki? Önceden bir tanışıklığınız var mıydı?

A.H.: İki ay önce Pınar Hanım'ın yeni albümünün çekimlerinde bizim mekanları kullanmak istediler. Bu vesileyle görüştük. O gün etkilendim ama belli etmedim. Kız Kulesi'nde bir nevi iş yemeği olarak biraraya geldik. Sonrasında ben kendisini bir kez daha Kız Kulesi'nde yemeğe davet ettim...

İkinci buluşmada duygular dile geldi mi?

PINAR DİLŞEKER: İlk buluşmada...

A.H.: Birinci buluşmada Pınar bunu hissetti ama ben o konuya hiç değinmedim. İkinci görüşmede, düşüncelerimi açtım. O sözlü bir tepki vermedi ama duruşuyla, hareketleriyle olumluydu. Ondan sonra da devam etti.

Çok hızlı mı gelişti. Birbirinizi tanımak için iki ay yeterli oldu mu?

A.H.: Bazı insanlar birbirlerini bir yılda tanırlar bazıları ise bir ayda... Bu, geçirdiğiniz zamana ve sürece bağlıdır. Bir de sizin davranışlarınızdaki açıklığa... Ben çok açık ve net bir insanım. Pınar da öyle... Ben birbirimizi tanıdığımızı düşünüyorum.

P.D.: İlk dakikadan itibaren çok dürüst ve açık olduk birbirimize.... Daha da önemlisi; Ahmet Bey'e kendimi ifade etmek zorunda kalmadım. Bir görüşte nasıl bir karakterim olduğunu çözdü.

İlişkiniz bir anda gündeme geldi. Bu aşk birlikteliği mi yoksa menfaatlere dayalı bir ilişki mi?

A.H.: Artık böyle şeylerle boşa kürek çekmeye ikimiz de müsait değiliz. Böyle bir şey düşünmem söz konusu değil. Onun da kendi ayakları üzerinde durabilecek bir mesleği var. Buna ihtiyacı yok. Böyle bir oyunun içine girmemiz mümkün değil.

P.D.: Hayatımın hiçbir döneminde bu tarz çıkar ilişkisi olmadı. Her zaman duyguya dayalıydı. O yüzden de bizim ilişkimiz tamamen aşk, saygı ve sevgiden oluşuyor. Zaten 15 senedir bu sektörün içindeyim. Duruşum ve yerim hep belliydi. A.H.: Zaten Pınar'ın bana tamamen duyguyla yaklaştığını hissetmem lazımdı. Daha önce birçok deneyimim var. Pınar'ın da bu çıkar ve menfaatle bana yaklaşmadığını çok iyi biliyorum.

YAŞLARIMIZDA SORUN YOK

Pınar Hanım, eski eşiniz Çetin Yılmaz "Pınar, Ahmet Bey'i parası için seçti" diyor...

A.H.: Pınar'ın hayatından altı yıl önce çıkmış bir insanın yorumunu doğru bulmuyorum. O yorum bence yanlış ve talihsiz bir yorum... P.D.: Onun hayatında biri olsa ve bana sorulsa, kendisine yürekten mutluluk dilerdim. Ama ben kötü bir tepkiyle karşılaştım. 'Talihsiz bir açıklama' diyebilirim. Sonuçta biz boşanalı altı yıl oldu.

Aranızdaki yaş farkı da gündeme geliyor. Yaş farkı ilişkinizde bir sorun teşkil ediyor mu?

A.H.: Yaşı bir açıklığa kavuşturmak lazım. Bir nüfus cüzdanınızda yazan, bir de ruhunuzda yaşattığınız yaş var. Bir de yılların vücudunuzda bıraktığı tahribat var. Pınar 20, ben 45 yaşında olsak bu hoş olmayacaktı. Pınar 38'ine giriyor. Sonuçta ikimiz de belli olgunluğa erişmiş insanlarız. Pınar, ne yaptığını bilen bir kadın olarak beni kendisine eş olarak seçtiyse; yaş konusunda da bir mani görmemiştir. Nüfus cüzdanımda görülen bir yaşım var ama ben çok daha dinamik biriyim. Bu biraz da yaşama tutunmanıza bağlı. Zaten Pınar o dinamizmi bende görmese, bu yola çıkmazdı. Onun da macera yaşı çoktan geçti...

P.D.: Bu lafın üstüne daha ne denir ki...

Ahmet Bey, sizin önceki eşiniz de sizden gençti... Yeniden kendinizden genç bir insanla evleniyor olmak kafanızda soru işareti yarattı mı?

A.H.: Ben yaşla ilgilenmiyorum. Beş yıldır bekarım. Ben karakter aradım... Yatağıma da kadın aramadım. Hayatı saygıyla sevgiyle yaşayabileceğim birini aradım. Bu durum da, çift taraflı yaşanır. Sevgiyi alabildiğim ve verebildiğim birini arıyordum. Çünkü sevgi karşılıklı olursa güzeldir. Sevgimizde de, yaşımızda da sorun yok. Ben Pınar'ı seviyorum ve onun bana olan sevgisine de inanıyorum. Biz doğru bir yola çıktığımıza inanıyoruz. Canı isteyen istediğini söyleyebilir.

P.D.: Ahmet'te gençlerden çok daha güçlü bir yürek ve duygusallık gördüm. Aradığım buydu... Yaşı aklıma bile gelmedi. Aradığım özellikleri taşıyan ve bunları bana verebilecek biri... Yaşayacağımız şeyleri hep konuştuk. Önümüze gelecekleri konuştuk. Biz tüm eleştirileri sevgimiz ve saygımızla ispatlayacağımız, bu yola girmeye karar verdik.

BU İLİŞKİ TAMAMEN DUYGUSAL

Bir ilişkide cinsellik ne kadar önemli?

A.H.: Önemli tabii... 'Ana unsurlardan biri' diye ifade edeyim. İnsanlar, cinselliği de kendi aralarında konuşarak doğru yaşayabilir. Bunun yaşla da alakası yok. Türkiye'de birçok genç çift arasında cinsel anlaşmazlık varsa, bu karşılıklı iletişimsizlikten kaynaklanıyor. Önemli olan, buluşma noktalarının doğru tespit edilmemesi... İnsanlar bu konuda düşüncelerini anlamayı, algılamayı biliyorsa sorun olamaz. Bizim aramızda da bir sorun yok...

İlişkinizle ilgili sizi seven-sevmeyen insanlara ne söylemek istersiniz?

A.H.: Söyleyeceğim tek şey; bu ilişki tamamen duygusal... Mutlu olacağımıza inanıyoruz. Bunu da açık açık söylüyoruz ve ifade ediyoruz. Üstelik de bunu gizlilik içinde değil, açık bir şekilde yaşadık. Allah sağlık ve ömür verirse, bugüne kadar yaşayamadıklarımızı yaşayacağız. Çünkü ben Pınar'ı çok seviyorum...

P.D.: Ben de seni çok seviyorum...