'Ahmet Yesevi Filmi Yapılmalı'

Astana Türk Filmleri Haftası Genel Koordinatörü Kılıç: 'Türk milletlerinin birleştiği bir cumhuriyet olarak, 300 milyonluk Türk cumhuriyeti ile 1,5 milyarlık İslam coğrafyasının neden ortak filmleri olmasın' 'Türkiye Cumhuriyeti özellikle son iki yıldır dünyaya farklı bir bakış açısı sergilemeye başladı. Bu da başka ülkeleri rahatsız etti' 'Bizim yapımcı arkadaşların bu coğrafyalara da gelip, buradaki insanların beklentilerini de görerek, o dizilerin içerisine muhakkak buradan unsurları da katmaları gerekiyor'

HİLAL UŞTUK - Astana Türk Filmleri Haftası Genel Koordinatörü Öner Kılıç, 'Türk milletlerinin birleştiği bir cumhuriyet olarak, 300 milyonluk Türk cumhuriyeti ile 1,5 milyarlık İslam coğrafyasının neden ortak filmleri olmasın. Biz eğer birbirimizi anlatamıyorsak, birileri bize anlatıyor ve bu anlatışlarında da tamamen toplumun tüm değer yargılarını dejenere ediyorlar.' dedi.

Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen 'Türk Filmleri Haftası'na ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Kılıç, etkinliğin iki yıldır devam ettiğini belirterek, 'Bu projenin ilk ayağını Azerbaycan'da gerçekleştirdik. Bunu yaparken amacımız sadece film seyretmek değil, ortak yapımlardı. Bu konuda da iki yıl içinde belli bir yol aldık.' ifadelerini kullandı.

Kılıç, Kazakistan'a ikinci kez geldiklerini kaydederek, eski başkent Almatı'nın ardından, Kazakistan'ın bağımsızlığının 25. yılı onuruna bu kez Astana'da da etkinliği gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Ülkeler arasındaki kültürel ilişkiler ile sinemanın önemine değinen Kılıç, şu bilgileri verdi:

'Sinema yedinci sanat değil, bir algı yönetme aracıdır. Türk milletlerinin birleştiği bir cumhuriyet olarak, 300 milyonluk Türk cumhuriyeti ile 1,5 milyarlık İslam coğrafyasının neden ortak filmleri olmasın. Biz eğer birbirimizi anlatamıyorsak, birileri bize anlatıyor ve bu anlatışlarında da tamamen toplumun tüm değer yargılarını dejenere ediyorlar. Tabiri caizse rahmetli Cengiz Aytmatov'un dediği gibi, mankurtlaştırdılar. Mankurtlaşmanın örnekleri, Türkiye'de terör eylemleri, sosyal hareketler, hatta en önemlisi 15 Temmuz'da yapılan ve Türkiye'yi resmen iç savaşa götüren, FETÖ ya da onun desteklediği örgütlerin yaptığı eylemleri. Bu insanlar yıllarca bizi buna aslında sinemayla alıştırdılar. Türkiye Cumhuriyeti özellikle son iki yıldır dünyaya farklı bir bakış açısı sergilemeye başladı. Bu da başka ülkeleri rahatsız etti.'

Öner Kılıç, politikacıların anlattıklarının belli bir yerde kaldığını, bu nedenle sinema ile de bazı şeyleri anlatmak gerektiğini vurgulayarak, 'Kendi inanç ve milli birliğimiz olan coğrafyamızda, torunlarımıza barış, hoşgörü, birlik, beraberlik bırakacaksak, bunu ortak filmlerle gerçekleştirmeliyiz. Kazakistan'daki bu projeyi o amaçla çok önemsedik.' ifadelerine yer verdi.

- 'Bir yıl içinde sinemayla ilgili birlikteliği kurduk'

Kazakistan'ın önemli medya kurumlarından Kaz Medya ile görüştüklerini söyleyen Kılıç, şunları kaydetti:

'Ortak neler yapılabilir onu konuştuk. Ufak tefek de olsa bir yol aldık. 23 Aralık'ta tekrar toplantı yapacağız. Belki televizyon programıyla başlanacak bu ortaklık ama bunun sinemayla ve medyanın diğer güçleriyle birleşeceğine inanıyorum. Bu sevindirici bir şey. Bir yıl içinde sinemayla ilgili bu birlikteliği kurduk ve bir yol almaya başladı. Bunun Türkiye'de duyulmasında fayda var. Türkiye'deki diğer yapımcı ve yönetmenler festivale gelmese dahi, bireysel olarak veya bizlerin aracılığıyla buradaki yapımcı ve yönetmenlerle buluşabilirler.'

Astana Türk Filmleri Haftası Genel Koordinatörü Kılıç, Türkiye ile Kazakistan arasında ortak değerler olduğunun altını çizerek, 'En önemlisi Dede Korkut. Dede Korkut hikayeleri bu coğrafyaya ait. Bizim Anadolu'da Alperenlerin çıktığı noktadır Kazakistan. Pir Hoca Ahmet Yesevi'nin memleketidir Kazakistan. Bu sene UNESCO tarafından Ahmet Yesevi yılı ilan edildi. Türkiye ile Kazakistan, Ahmet Yesevi filmi yapmalı. Bu etkinlik büyük ihtimalle onun da yolunu açıyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Ahmet Yesevi filmi için bir teklifte bulunduklarını aktaran Kılıç, Kazakistan tarafının buna olumlu baktığını söyledi.

- 'Bu coğrafyanın da beklentileri var'

Kılıç, Türk dizilerinin tüm dünyada oluğu gibi Kazakistan'da da büyük ilgi gördüğüne işaret ederek, 'Bizim yapımcı arkadaşların bu coğrafyalara da gelip, buradaki insanların beklentilerini de görerek, o dizilerin içerisine muhakkak buradan unsurları da katmaları gerekiyor. Bu coğrafyanın da beklentileri var. Sadece Kazakistan değil, Çin Seddi, Balkanlar, Orta Doğu'ya kadar beklenti var. İnsanlar kendilerini birey olarak değil, o dizilerin içinde yaşam ve kültür anlamında görmek istiyor. Bizim Türk yapımcı ve yönetmenlerin bu coğrafyayı da tanımalarında fayda var. O zaman diziler de daha çok izlenir.' diye konuştu.

Festival kapsamında Kazakistan'da gösterilen '3 Yol' ve 'Kalandar Soğuğu' filmlerinin gördüğü ilgiyi de değerlendiren Kılıç, şöyle devam etti:

'Çok mutlu oldum. Türkçe bir film izliyorlar. Alt yazı var ama öyle ince detaylar yakaladılar ki. 'Türk filmi gelmiş ve Türk artistleri görelim' diye izlemediler. Filmin konusunu özümsediler ve çok ilginç sorular sordular. Yönetmen ve oyunculara belki de Türkiye'de sorulmayan soruları sordular. Filmi resmen satır satır izlemişler. Söylenen her şeyi anlamışlar ve kafalarına takılan her şeyi sordular. Buradaki insanların sanata ve sinemaya karşı izleyici olarak inanılmaz bir ilgisi var. Bugün, eksi 25 derece ve dışarıda fırtına vardı ama salon doluydu. İnsanlar film bitince gitmediler. Gelen sinemacılarla sohbet ettiler. Bu bölgeye sadece festivallerle değil, filmlerle de gelmemiz gerekiyor. Bu bölgedeki insanların bizim sinemamıza ilgileri var ama Türkiye'yi, Türk dünyasını, İslam'ı, Müslümanlığı anlatan filmler istiyorlar.'

Öner Kılıç, 2016'da Türkiye'de 58 milyon sinema biletinin satıldığını sözlerine ekleyerek, 'Ama hepsi Türk filmlerine gitmiyor. Hollywood filmleri de var. Bu coğrafyaya da gelirse, belki o 58 milyon 100 milyona çıkacak. Bunun yüzde 60'ı, 70'i Türk sinemasına aktarıldığı anda biz daha büyük prodüksiyonlar yapacağız. Düşündüğümüz ortak kültürel mirasın, ortak filmleri ortaya çıkmış olacak. Bu festivali yaparken amacımız bu. Bir, iki yılda gerçekleşecek bir şey değil bu. Yıllara yayılacak bir şey ve bu konuda umarım bizim gayretlerimize diğer arkadaşlarımız da destek verir. Bir fon oluşturulur ve bu fon uzerinden yılda birkaç tane film yapılır ve o filmler de daha çok yerde izlenir.' dedi.

Astana'da devam eden Türk Filmleri Haftası yarın sona erecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile