AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar!

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, Beyaz Tv'de yayınlanan Sürmanşet programında, açıklamalarda bulundu.

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'in konuşmalarından satır başları:


DEM'Lİ İSİM EVLİLİĞİ ÖVEN AFİŞLERDEN RAHATSIZ OLMUŞ!

“Özellikle DEM Partililerde aileye karşı inanılmaz şekilde bir nefret var. Bunu anlayamıyorum. Halbuki Kürt kardeşlerimizi temsil ettiğini söyleyen bir parti ama Kürt ailelerinin hiçbir tanesinde bu şekilde bir bakış açısı yoktur. Daha doğrusu, ben bugüne kadar aile yapısına karşı olan bir Kürt görmedim. DEM Partisi'nde maalesef bu tür bir yaklaşım sürekli olarak devam ediyor. Özellikle komisyonlarda olsun, Meclis'te olsun, sürekli olarak bir erkek nefreti, bir aile nefreti ve bunun yanında tamamen kadınlar hakkında konuştuklarını söyler gibi yapıyorlar ama aslında bu işin temeline indiğiniz zaman LGBT propagandalarını çok daha net olarak görebiliyorsunuz. Kadının söylediğine bakar mısınız, ‘Aileyi kutsayan, kadını ikinci plana atar.' diyor. Zaten ailenin temel unsurlarından biri kadındır. Bunu anlayamayacak kadar, bir kadının, bir annenin ne kadar önemli ve kutsal olduğunu anlayamayacak kadar maalesef cahil kişiler. Bu anlamda da sürekli olarak aileyi hedef alan bir yapının içerisindeler.”

“Kadın ve erkek eşitliğiyle ilgili bir komisyonumuz var. Buradaki komisyona katılan erkek arkadaşlara DEM'li milletvekilleri ‘Sizin burada ne işiniz var? Bu komisyonlarda olmayın.' diyecek kadar hadsizleşebilecek duruma geliyorlar. Adı üzerinde erkekte var bu komisyonun içerisinde ama orada olmalarını istemiyorlar. Bu erkek düşmanlığını ben anlamıyorum ve bunu da doğru bulmuyorum. Erkeklerin yaptığı birçok hata olabilir, kadına şiddet konusunda vs. bunların hepsini tartışabiliriz, bununla ilgili her konuyu açıklıkla konuşabiliriz. Ama kalkıp erkeği yok sayan ve erkek yokmuşçasına bir davranış içerisine girmek kabul edilebilir bir şey değil.”

CEMİL TUGAY'DAN KÖRFEZ KİRLİLİĞİ İLE İLGİLİ İLGİNÇ SAVUNMA!

“Özgür Özel'e anlatır gibi anlatacağım. Çünkü, anlama noktasında sıkıntılı bir kişi kendisi. Sorun şu Sayın Tugay, evinizdeki tuvaletlerin bağlı olduğu bir kanalizasyon var ve bu kanalizasyonların arıtma tesisinde, arıtılarak denize verilmesi gerekiyor. Siz bu kanalizasyonu arıtamıyorsunuz ve yağmurun çok yağdığı günlerde, bu arıtma kapasitesi çok daha fazla düşük seviyeye geliyor ve daha fazla lağım suyu denize gidiyor. Dünyanın hiçbir yerinde, bu iş var diye bu işten yırtmak gibi bir şansınız yok. Koskoca belediye başkanı olmuşsunuz ama kanalizasyon borusunun ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. Tuvaletin oraya bağlı olduğunu biliyorsanız, o tuvaletin denize aktığını da bilmeniz gerekiyor. Lağımın ne demek olduğunu bilmeyen bir belediye başkanı ile karşı karşıyayız. Deniz lağım kokuyor, kolumuz kadar balıklar ölüyor. Sen kalkıpta başka ülkede böyle oldu, bu dünyanın bir sorunu diyerek bu işin içinden çıkamazsın. Tarkan'a gidip milyonlarca lirayı vermeyi biliyorsun, Şevval Sam'ı yedirip içirmeyi biliyorsun, Athena Gökhan'a her türlü konserleri verdirmeyi biliyorsun, hiçbir şeye benzemeyen o heykelleri de açmayı biliyorsun. O zaman bu arıtma tesisini de bir zahmet yap. Bu arıtma tesisini yapmadığın sürece, sana bunu anlatacağız. Bir CHP'li seçmen kardeşimin şunu bilmesi lazım, lağımınızı arıtmıyorlar. Konu bu...”

CHP'Lİ TUGAY GÜNEŞ ENERJİSİ YATIRIMLARINI ELEŞTİRDİ!

“Cehaletin son göstergelerinden bir taneisni görüyoruz. Bu bir cehalettir. Bütün dünya, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, nükleer enerji gibi enerji kaynaklarını bularak, kendisine yetebilir duruma getirebilmek için uğraşırken, bizim burada ne ile uğraşıyorlar? Güneş enerjisini yapmak yerine salondaki ampulleri söndürme davranışı içerisine girmeye kalkmışlar. O zaman siz CHP'liler olarak yaptığınız konferanslarda, toplantılarda, ışıkların yarısını kapatırsınız. Güneş enerjisine inanmıyormuşsunuz ya...”

“Şu zihniyetin Türkiye'ye verebileceği ne var? Biz İHA'dan, SİHA'dan bahsedelim, TOGG'dan, nükleer santralden bahsedelim, kendi doğal gazımızı, petrolümüzü çıkartmaktan bahsedelim, adamlar da ışıkları kapatmanın güneş enerjisinden daha uygun olduğunu düşünsün. Bu bir cehalettir.”

“Bir ülkenin muhalefeti bu halde olur mu? Gençler muhalefetten neden umutsuz, neden ümitsiz, bu bunun en büyük göstergesi. Güneş enerjisinin lüzumsuz olduğunu söyleyen bir CHP var. Bu, cehaletin geldiği son noktadır.”