Yalçın, CHP, MHP, BDP ve YARSAV gibi kimi örgütlerin referandum sürecinde 'hayır' cephesinde yer alarak, aynı ortak paydada buluştuklarına dikkat çekti. Özellikle sivil toplum kuruluşlarının referandumda 'evet' diyeceklerini açıklamasının ardından, BDP'nin Kürt halkını temsil ettiği iddiasının gerçeklik temelinden yoksun olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını belirtti. Gelişmeler üzerine telaşa kapılan BDP yöneticilerinin referanduma karşı beyanatlarını değiştirmeye başladığını vurgulayan Yalçın, PKK'nın tek taraflı süreli olarak silah bırakma ilanının da BDP'nin içine düşmüş olduğu temsil krizi sorununa bir çare bulma arayışı olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin önündeki engellerin kalkmasını istemeyen güçlerin ilk etapta PKK eliyle referandumu etkileme çabaları içinde olduğunu aktaran Yalçın, bu çabaların hükümetin terörle mücadeledeki kararlı duruşu sayesinde darmadağın olduğunu ifade etti.
Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetimizin bu siyasi kararlılığı ve dik duruşu PKK'yı silah bırakmaya zorlamıştır. Anayasa değişiklik paketinin referanduma sunulmasının belli olduğu günlerde PKK'nın ne kadar haince saldırılarda bulunduğunu hatırlatmak istiyorum. Gelinen noktada ülkenin referanduma evet diyeceği ortaya çıktığından BDP ve karanlık güçler bu süreci kendi lehlerine çevirebilmek için PKK'yı silah bırakma ilanı noktasına getirmişlerdir."
Bölücü terör örgütünün bazı bölgelerde referanduma 'hayır' kampanyası yürüttüğünü vurgulayan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terör üzerinden amaçlarına ulaşamayan karanlık güçler yeni bir söylemle AK Parti'yi zayıflatmak istiyorlar. Ama milletimiz derin feraseti sayesinde bu oyunu bütün gerçekleri ile görüyor, bu söylemlerden etkilenmiyor. Çünkü bunların alçakça bir iftira olduğu ayan beyan ortadadır. Bir de bir anda böyle bir iftiranın atılması ve bu iftirayı kimlerin dillendirdiklerine bakmak lazım. Kim PKK'dan ve terörden nemalanıyor bunu aziz milletimiz çok iyi görüyor."