AK Parti'den CHP'ye Bayram Ziyareti

AK Parti'den CHP'ye Bayram Ziyareti

CHP Genel Sekreteri Sındır: 'Bizim esas sıkıntımız, yasama organının yetki ve sorumluluklarının Olağanüstü hal kapsamında KHK'lar ile alınmış olması. Bizim isteğimiz parlamenter demokrat sistemin, parlamentonun, yasama organının yeniden OHAL kapsamındaki yetkilere kavuşmasıdır' AK Parti Ankara Milletvekili Gündoğdu: 'Olağanüstü hal devlete diz çöktürmek isteyenlerle bir mücadelenin adı. Bu temizlik yapıldıktan sonra bu da bitecek ama olağanüstü hal de kanun hükmünde kararnamesiyle diğer mevzuatlarıyla anayasal bir yetkidir'

CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, 'Bizim esas sıkıntımız, yasama organının yetki ve sorumluluklarının Olağanüstü hal kapsamında KHK'lar ile alınmış olması. Bizim isteğimiz parlamenter demokrat sistemin, parlamentonun, yasama organının yeniden OHAL kapsamındaki yetkilere kavuşmasıdır.' dedi.

AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, Kadın Kolları Mali ve İdari İşler Başkanı Pınar Doğan Aksoy, Gençlik Kolları Mali ve İdari İşler Başkanı Selman Özboyacı'dan oluşan AK Parti heyeti, Kurban Bayramı dolayısıyla CHP Genel Merkezi'ne ziyarette bulundu.

Gündoğdu ve beraberindekileri, CHP Genel Sekreteri Sındır, Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ferhan Özkara ve Gençlik Kolları Genel Sekreteri Genç Osman Killik'ten oluşan heyet karşıladı.

AK Parti heyetine 'hoş geldiniz' diyen Sındır, bayramların sevgi, barış ve kardeşlik duygularının öne çıkartılması gerektiği günler olduğunu belirtti.

Bir haftalık süre içerisinde önce 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın, ardından devam eden Kurban Bayramı'nın, dün ise 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün kutlandığını anlatan Sındır, 'Siyasetin dilinin ayrıştırıcılıktan uzaklaştırılması, bizi millet yapan değerlere davet eden bir dil ve üslupta olması en büyük dileğimiz. Ülkemizin FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin sonrasında ciddi anlamda bir bütünleşmeye, bir arada olmaya ihtiyacı var. Etnik veya mezhep kimlikle bizi ayrıştıran değil, bu kimlikleri onurla taşımamız ve bununla birlikte de millet olarak birlikte olmalıyız. Diliyoruz bu bayram biraz daha bunlara vesile olur. Bizler de dahil sorumlu herkes.' diye konuştu.

Sındır, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin ilk günlerinde OHAL'in elzem olarak görülebileceği ama sürecin uzadığını vurgulayarak, 'Biz her halükarda yasama organının görevini hep beraber el birliğiyle yapabileceğimiz düşüncesindeydik ama siyasal iktidarın, yasamanın kararıdır saygı duyarız. OHAL sürecinden de ülkenin biran evvel çıkması ve o arzu ettiğimiz birliğin, beraberliğin, kardeşliğin pekişmesi adına önemli olduğunu düşünüyoruz.' değerlendirmesini yaptı.

- 'Vatandaşın hayatını aksatan bir şey yok'

Gündoğdu da 'OHAL'den kurtulmak, OHAL'i iyi tahlil etmek, geçmiş OHAL'ler ile bu OHAL'in mukayesesini yapmak elbette 15 Temmuz gecesi hep beraber yaşadıklarımızı dikkate alarak değerlendirilmeli.' diyerek, 15 Temmuz'un hem iç hem dış yönü olan darbe girişimi olduğuna dikkati çekti.

'Darbeye karşıyım' cümlesinin darbenin kalıntılarını temizlemeyi de beraberinde getirmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, şöyle konuştu:

'Elbette bu süreç tamamlanınca olağanüstü hal kalkacaktır. Ama eskiden olağanüstü hal olunca, halk yüzde yüz bundan etkilenirdi. Şimdi olağanüstü halde bir referandum yaptık, olağanüstü halde CHP'nin yürüyüşü oldu. Olağanüstü halde vatandaşın hayatını aksatan bir şey yok. FETÖ ve PKK başta olmak üzere, onlara destek olan, PKK'yı terör örgütü gören ama yan ürünlerini terör örgütü görmeyen ya da PKK'yı Avrupa Parlamentosu gibi birçok yerde ağırlayarak Türkiye'nin gelişmesinden rahatsızlık duyan güçlerden ülkeyi koruyarak bir çalışmanın olması gerekiyor.'

Gündoğdu, ülkede yaşanan herhangi bir olumsuzluktan herkesin aynı oranda etkileneceğine değinerek, 'Olağanüstü hal devlete diz çöktürmek isteyenlerle bir mücadelenin adı. Bu temizlik yapıldıktan sonra bu da bitecek ama olağanüstü hal de kanun hükmünde kararnamesiyle diğer mevzuatlarıyla anayasal bir yetkidir. Bizim, CHP, AK Parti olarak ya da başka partilerin bu mübarek günde, 'teröre karşıyım, terörle mücadeleye destek olmalıyım. Darbeye karşıyım, darbeyle mücadeleye destek olmalıyım. Türkiye'nin bütünlüğüne tarafım, Türkiye'nin bütünlüğüne halel getiren yaklaşımlardan uzak olmalıyım' gibi birbiriyle bağlantılı kavramları birbirinden ayırmadan yol almamızda fayda var.' ifadesini kullandı.

- 'Terörle mücadelede getirilen kararları reddeden anlayışta değiliz'

Sındır, CHP'nin yürüyüşü sırasında devletin yetkileri organlarının, hükümetin ilgili sorumlularının gereken özen ve hassasiyeti gösterdiğini belirterek, şunları söyledi:

'Devletimizin güvenlik güçleri, can ve mal güvenliğimizi sağladılar. Demek ki ülkede güvenlik açısından endişe ve risk taşıyan bir durum yok. Bizim esas sıkıntımız, yasama organının yetki ve sorumluluklarının Olağanüstü hal kapsamında KHK'lar ile alınmış olması. Bizim isteğimiz parlamenter demokrat sistemin, parlamentonun, yasama organının yeniden OHAL kapsamındaki yetkilere kavuşmasıdır. Biz asla ve kata hükümetin teröre karşı mücadelede getirmiş olduğu ve getireceği kararlara Meclis'te 'olmaz' diyen, onları reddeden anlayışta değiliz. Bunu da 15 Temmuz'un hemen arkasında beyan ettik.'

- 'Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar bugün aynı içerik ve nitelikte olamıyor'

Sındır'ın tutuklu milletvekillerinin durumunu gündeme getirmesi üzerine Gündoğdu, dokunulmazlıkların kaldırılması kararının Anayasa Komisyonu'nda oy birliğiyle alındığını anımsattı. Beraber aldıkları bir karar nedeniyle sadece AK Parti'nin sorumlu tutulamayacağını belirten Gündoğdu, 'Beraber yaptık. Sizin desteğiniz olmasaydı Meclis'ten geçme şansı yoktu.' dedi.

Sındır da bunun üzerine yargılanmanın tutuklu değil tutuksuz yargılanmadan yana olduklarını vurgulayarak, 'Ne yazık ki Sayın Mustafa Balbay ve Sayın Tuncay Özkan ile ilgili Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar bugün aynı içerik ve nitelikte olamıyor. Bu da ayrıca bir soru işareti.' karşılığını verdi.

Siyasette etik kuralları içeren bir yasal düzenlemenin en kısa sürede Meclis'e sunulması gerektiğini bildiren Sındır, ülkenin buna ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Gündoğdu da bunu üzerine, 'Bunun için bir yasaya gerekmiyor. İngiltere'nin yazıl bir anayasası yok ama bütün İngiliz vatandaşlarının uyduğu anayasal kurallar var. Bizim de ahlaki ve dini değerlerimiz var. Herkesin kendine yakışan ifadeleri kullanması siyaseti de kalite açısından bu sıkıntılardan kurtaracaktır.' değerlendirmesini yaptı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile