AK Parti Denizli Milletvekili Tin Açıklaması

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, Türkiye ekonomisi ve Türk Lirası'nın, AK Parti iktidarlarında en güçlü dönemini yaşadığını bildirdi.

Milletvekili Tin, yaptığı yazılı açıklamada, CHP'li bir yöneticinin, Türk Lirası'nda en büyük değer kaybının OHAL'in uzatılması ve başkanlık tartışmalarının alevlendirilmesinden kaynaklandığını iddia etmesine 'siyasi rant devşirmek' yorumunda bulundu.

Başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 2008 yılından beri tüm dünyada derin ekonomik sarsıntılara sebep olan ve hala etkisi devam eden küresel bir krizin yaşandığını vurgulayan Tin, şunları kaydetti:

'CHP, dün olduğu gibi bugün de yine kriz söylentileri üreterek, ülke ekonomisinde kaotik bir algı oluşturma peşinde. Son zamanda dolar, sadece Türk Lirası karşısında değil tüm dünya para birimleri karşısında değer kazanmaktadır. Bunun başlıca sebebi Amerika Merkez Bankası'nın (FED) 2008 yılından bu yana uyguladığı düşük faiz politikasından 2016 yılı başında vazgeçmesi ve piyasa koşullarına göre kademeli bir şekilde faiz artırımına gitme politikasıdır. Amerika'da yapılacak faiz artırımında başta Türkiye, Brezilya, Hindistan gibi Çin'den sonra gelişime en açık ülkeler ve Japonya ile Avrupa Birliği gibi gelişmiş ülkeler bile dolar karşısında değer kaybı yaşamaktadırlar. Şu husus unutulmamalıdır ki, Türkiye ekonomisi ve Türk Lirası, AK Parti iktidarlarında en güçlü dönemini yaşamaktadır. Gerçeklerden uzak ve temelsiz açıklamalarla ekonomi hakkında değerlendirme yapmak, yanlış yolda doğruyu aramaya benzer.'

ABD'de yapılan başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump'un seçilmesinin bazı çevrelere rahatsızlık verdiğine işaret eden Milletvekili Tin, 'Dolar karşısında altın ve petrol gibi emtia ve dünya para cinsleri değer kaybına uğramaktadır. Bunların yanı sıra bazı kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye'nin notunu sipariş usulü indirmektedir. Ancak Türkiye, böylesi sarsıntılardan etkilenecek kadar zayıf bir ekonomiye sahip değildir. Hükümetimiz, mali disiplinden asla taviz vermeden gerekli tedbirleri zamanında alarak tüm zorlukların üstesinden gelmektedir. Artık Türkiye ekonomisi, dışarıdan ithal edilen bir emanetçi bakanın güdümüyle yönetilmiyor.' ifadelerini kullandı.