AK Parti Gaziantep Milletvekili Adaylarının Seçim Çalışmaları

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ve Ak Parti Gaziantep Kurucu İl Başkanı ve Milletvekili Adayı Ahmet Uzer, seçim çalışmaları hız kesmiyor. Milletvekili Tayyar ve Milletvekili Adayı Uzer, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği’ni (TÜMSİAD) ziyaret etti. Bir otomobil satış fabrikasına da giden adaylar, çalışanlarla sohbet etti. Tayyar ve Uzer, İlim Yayma Cemiyeti ziyaretinin ardından ise bir otelde bedensel engellilerle bir araya geldi. Engellilerle yemek programında buluşan Tayyar ve Uzer’in seçim çalışmalarına, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’da eşlik etti.

Gaziantep’teki seçim çalışmalarında konuşan Ak Parti Gaziantep Kurucu İl Başkanı ve Ak Parti Gaziantep Milletvekili Adayı Ahmet Uzer, “Çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte de sizin gibi sivil toplum örgütlerine, çok önemli görevler düştüğü kanaatindeyim. Siz, üzerinize düşen görevleri şu ana kadar fazlasıyla yaptınız. Özellikle manevi anlamda, ihtiyaç duyduğumuz geniş bir yelpazede, bir sivil toplum örgütü olarak, görevinizi ifa ettiniz. Çünkü ülkemizin kalkınmasında, başta manevi kalkınmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle de sol düşüncenin egemen olduğu ve güçlü olduğu bu şehrin, nasıl son 15 20 yılda manevi anlamda sağın bir kalesi hale geldiğini hep beraber içinde yaşayarak gördük. Bunda tabi ki özellikle sizlerin çok büyük katkıları olduğunu düşünüyoruz. Çünkü manevi kalkınma olmadan, gerçek bir ekonomik kalkınmanın olmayacağını da sağlıklı bir şekilde yapılamayacağında hem şimdi görüyoruz hem de geçmişte gördük” diye konuştu.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ‘da, Türkiye yeniden bir istikrarı sağlarsa, bu sadece kendilerinin değil Gaziantep’in ve Türkiye’nin de menfaatine olacağını ifade etti.

Tayyar, “İstikrarsızlığın ne anlama geldiğini, en azından ben ve benden yaşlı olanlar daha iyi biliyor. Genç nesil, özellikle bunun çok farkında değildi. Onlar zannediyorlardı ki, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu 1923’ten bugüne kadar, sanki Türkiye bu imkanlara sahipti gibi bir düşünce oluşmuştu. 7 Haziran’dan sonra istikrasızlığın ne gibi sosyal ve siyasal komplikasyonlara yol açacağını, herkes çok daha iyi görebildi” dedi.