Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik'in Açıklaması

Ankara - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "CHP, gırtlağına kadar Suriye yönetiminin pisliğine ortak olmuştur, bunlar ortadadır. Suç üstü yakalanmış olmanın verdiği hırçınlık vardır" dedi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, Suriye politikası nedeniyle "mezhepcilik" yapmakla suçladığını belirten Çelik, mezhep savaşlarının insanlığa gözyaşı ve felaket getirdiğini, AK Parti iktidarları olarak da görevde bulundukları 10,5 yıl boyunca Müslüman, gayrimüslim, Sünni, Alevi bütün vatandaşlara eşit mesafede olduklarını söyledi.

"Mezhepcilik dediğimiz rezil şeyi hiçbir suretle yanımıza yaklaştırmadık" diyen Çelik, etnik, dini, bölgesel milliyetçiliği her zaman yerdiklerini, uzaklarında tuttuklarını dile getirdi.

Muhalefetin, Başbakan Erdoğan'ın "Sünnilik üzerinden hareket ederek, Suriye'ye karşı duruş sergilediğini" iddiasında bulunduğunu belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriyeli muhalifler, Sünnilerden ibaret değildir, Hristiyanlar var, Suriye Ulusal Konseyinin başkanı şu anda bir sosyalist Hristiyandır, Dürziler var, Sünniler var, farklı farklı gruplar, ayrı inanç mensupları var. Sünniler içerisinde de farklı etnik gruplar var. Meseleyi buraya yapıştırırsanız, yanlış zeminde tartışma yaparsınız.

İlk defa paylaşıyorum, Suriye'de muhalif hareketinin hızlandığı anda Beşşar Esed, önce Batılı ülkelere mesajlar gönderdi 'ben Müslüman Kardeşlere karşı mücadele veriyorum. Ben fundamentalist dincilere karşı mücadele veriyorum, burada laikliğin teminatı benim. Ey Batı, bana destek verin' şeklinde bir tavır sergiledi. Batı kamuoyu tarafından bu çok ciddiye alınmadı. Batı kamuoyu orada ne olup bittiğini biliyor, bu tutmadı. Sonra Beşşar Esed, rota değiştirdi. Arap dünyasına dedi ki: 'Burada İsrail'e karşı duran yegane kale benim, bütün Araplar adına İsrail'i durdurabilecek olan güç benim, ben İsrail'e karşı duruş sergilediğim için bana bunlar yapılıyor '.Başta Arap Ligi olmak üzere Arap ülkeleri Beşşar Esed'i samimi bulmadılar, yanında da durmadılar. Buradan da yüz bulamadı. Aynı Beşşar Esed, bu sefer mezhepciliğe yapıştı. Dedi ki: 'Ben Nusayriyim, Nusayrilik Şiiliğe yakındır. Ey İran, ben senin buradaki temsilcin, taşeronun olabilirim '.İran'ın desteğini aldı, sonra Lübnan Hizbullahı'nın desteğini aldı. Maliki yönetiminin desteğini mezhepcilikle aldı. Bunu dünya, İslam dünyası biliyor. Türkiye'den de Sayın Kılıçdaroğlu ve avanesi niye Beşşar Esed'e bu kadar aşıktır? Siyasal mezhepçilik insanlara felaket getirir."

-"Türkiye, BM'de İran'ın nükleer programının lehinde bir duruş sergiledi"

Hüseyin Çelik, İran yönetiminin dünyadaki Şiilerin sembol ülkesi olduğunu ve İran'ın nükleer programı esnasında Türkiye'nin bütün dünyayı karşısına alma pahasına "Eğer İsrail'in, başka ülkelerin nükleeri varsa İran'a 'senin neden nükleer programın var diyemezsiniz, iki yüzlü bir tavır sergilemeyin" dediğini, Birleşmiş Milletler'de, ilkeli davranarak sonuna kadar İran'ın nükleer programının lehinde bir duruş sergilediğini anlattı.

Başbakan Erdoğan'ın, Irak ziyaretinde Şiiler için öneme sahip Necef'te "ben Sünni değil, Müslümanım" dediğini, görüştüğü Şii lider Sistani'nin Erdoğan'a "Sizin gibi liderler birliği, bütünlüğü sağlayabilir" dediğini anımsatan Hüseyin Çelik, Erdoğan'ın Hazreti Ali ile İmam Rıza'nın mezarlarını ziyaret ettiğini kaydetti.

Çelik, "Bunları yapan, bu duruşu sergileyen bir Başbakan'a, Hükümet'e siz mezhep bölücüğü izafe edeceksiniz, ona çamur atacaksınız. Geçen hafta söylediğim gibi Sayın Kılıçdaroğlu sen ağzını asitle çalkalasan bu seni temizlemez" diye konuştu.

-"CHP, gırtlağına kadar Suriye yönetiminin pisliğine ortak olmuştur, bunlar ortadadır"-

Reyhanlı saldırısının arkasındaki güçlerin çok net şekilde ortaya çıktığını, Ebu Firas kod isimli kişinin, CHP'li milletvekilleriyle çekilmiş boy boy resimlerinin, mihmandarlığını ortaya koyduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

"CHP'ye yakınlığı bilinen bir gazetenin muhabiri, bir CHP milletvekilinin sahibi bulunduğu gazetenin muhabiri gözaltında, bütün Suriyeli muhalifleri terörist olarak karalamaktadır, muhaliflere küfretmektedir, hakaret etmektedir. Beşşar Esed'in bombalamalarını da alkışlayan bir gazete ve zihniyetten söz ediyoruz. CHP, gırtlağına kadar Suriye yönetiminin pisliğine ortak olmuştur, bunlar ortadadır. Suçüstü yakalanmış olmanın verdiği hırçınlık vardır. Uslübu beyan aynıyla insandır. Sizin kullandığınız kelimeler, cümleler sizi ifade eder. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kelime dağarcığını alt alta dizin, işte Kılıçdaroğlu budur. Türkiye'nin bir muhalefet problemi vardır, muhalefetin CHP problemi var, CHP'nin de Kılıçdaroğlu problemi var. CHP'li yüzde 20'nin üzerindeki taraftar kitleye de her zaman şunu söylüyoruz: 'Bütün bunlara size saygı duyduğumuz için, halkımıza saygı duyduğumuz için cevap veriyoruz. Sayın Başbakan'a diyorlar: 'Kılıçdaroğlu'nu niye muhattap alıyorsunuz '.Siyaset rekabetle yapılır, Sayın Başbakan, Kılıçdaroğlu'nu muhattap almıyor, önemsemiyor, ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun başında bulunduğu partiye oy veren yüzde 20 ile 25 arasında değişen bir halk kitlesi var. Söylenenlerin havada kalmaması, vatandaşların kafasında soru işaretleri kalmaması için söylenenlere cevap vermek zorundayız."

Hüseyin Çelik, son dönemlerde Hükümet'in Sağlık Bakanlığı üzerinden yıpratılmaya çalışıldığını belirterek, Bakanlığın hizmetlerinden vatandaşın memnuniyetinin yüzde 80'ler düzeyinde olduğunu, bundan rahatsızlık duyan grupların ise dedikodu üreterek, olayları çarpıtarak, Sağlık Bakanlığını yıpratmaya çalıştığını ifade etti.

-"10 ağaç sökülmüş, 3 ağaçın sökülmesi esnasında bu kıyamet koparılmış"

Çelik, Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesildiği iddialarının da medyada abartıldığı şekilde olmadığını, konuyu bizzat İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerine sorduğunu söyledi.

"Bizim yeşil, çevre, ağaç konusundaki duyarlılığımız hiç kimseden daha aşağı değil" diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Ağaç kesilebilir, yerinden sökülebilir, dünyanın her tarafında bu yapılabilir. Söktüğünüz her ağaç karşılığında 10 tane ağaç dikiyorsanız, o zaman siz çevrecisiniz, yeşile önem verirsiniz, o zaman siz tabiat dostusunuzdur. Gezi Parkı meselesinin özü şu: Orada AVM yapılacağı doğru değil. Kaldırım yapılacak, orası yayalaştırılıyor, 100 bin metrekarede yayalaştırma yapılacak, yeşillikler, çiçekler, ağaçlar olacak, insanlar keyifle orada dolaşacaklar, arabalar yer altından gidecek. Kaldırım yapılabilmesi için toplam 13 ağacın sökülmesi ve başka taraflara dikilmesi söz konusudur. 10 ağaç sökülmüş, 3 ağaçın sökülmesi esnasında bu kıyamet koparılmış, işin özü bu. Biz, İstanbul'da, Ankara'da bütün metropollerde yeşil alanı artırmak için gayret gösteriyoruz, yapılan her güzelliğe, yeniliğe karşı çıkmak marifet değil. Birileri sürekli bir şey buluyor eleştirmek için. Bu da bir hastalıktır, bu müzmin münekkitliktir, kronik eleştirmenliktir. Bunlar 'no no'cudur '.CHP 'no no'cu takılıyor. Takılın bakalım nereye kadar takılacaksınız?"

-"Marjinal grupların kuyruğu malesef CHP oldu"

Hüseyin Çelik, Türkiye'de bazı marjinal grupların Esed resimleriyle yürüyüşler yaptığını belirterek, "Marjinal grupların kuyruğu malesef CHP oldu, özellikle Esed'e giden, bu işi karıştıran, bazı milletvekillerini tenzih ederim, ama bazıları orada siyasal mezhepcilik yapıyor" dedi.

Çelik, bir gazetecinin Reyhanlı saldırılarına yönelik bazı istihbarat bilgilerinin MİT tarafından saklandığı iddialarını anımsatması üzerine de saldırılara ilişkin güvenlik, istihbarat, koordinasyon zaafları olup olmadığının, kusur, ihmal bulunup bulunmadığının, Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Başbakanlık Teftiş Kurulu ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerince araştırıldığını kaydetti.

"Bu olay, görüldüğü kadar basit bir olay değil, komplike bir meseledir" diyen Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İki şeyi birbirine karıştırmayalım; Jandarma Genel Komutanlığının sitesi hacklenerek bazı bilgiler alındığı iddiaları ortaya çıktı. Muhaliflerin kaldığı kamplara yönelik farklı terör eylemi hazırlıkları var. Onlarla Reyhanlı saldırısını birbirine karıştırmayalım. El Nusra ile ilgili takipler var, onları birbirine karıştırmayın. El Nusra'nın adı bir takipte geçiyor diye, Reyhanlı'yı El Muhaberat ile ilişkili olan grupların yapmadığı şeklinde bir savunma ortaya koymaya çalışıyorlar, bu delil karartmaktır, işi saptırmaktır. Kesin olan bir şey var, bunlar Suriye ile irtibatlı, El Muhaberat ile irtibatlı olan, bir ucu da CHP ile içli dışlı olan bir saldırı. Soruşturmanın, incelemenin sonucu ortaya çıktığı zaman bunun paylaşılmasından endişeniz olmasın."

Hüseyin Çelik, Reyhanlı'daki Suriyelilerin Malatya'ya taşınacağı haberlerine ilişkin, "Benim bildiğim böyle bir şey yok" diye konuştu.

Kendisinin daha önce, Suriyelilerin Van'da boş olan konteynerlere yerleştirilmesini önerdiğini anımsatan Çelik, bunun gerek güvenlik gerekse bazı hususlar dikkate alınarak kabul edilmediğini söyledi.

Hüseyin Çelik, "O gün Van'a o insanların gitmesini kabul etmeyen akıl, bugün niye onları Malatya'ya göndersin bundan çok emin değilim, bugüne kadar böyle bir bilgi ulaşmadı" değerlendirmesinde bulundu.

Bir gazetecinin eski Kültür ve Turizm Bakanı AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın da Taksim Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesine twitter üzerinden tepki gösterdiğini hatırlatması üzerine Çelik, bu tepkinin Günay'ın kişisel değerlendirmesi olduğunu, saygı duyduklarını söyledi.

Çelik, "Farklı şeyler söyleyen milletvekillerimizin ağzına biber sürecek değiliz. Günay, tarih, tabiat konusunda duyarlı bir arkadaşımızdır, duyarlılığını ortaya koymuştur. 13 ağaç konusunda bilgilendirilmiş midir, bilgilendirilse herhalde böyle bir ifadesi olmaz diye düşünüyorum" dedi.

-Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığındaki atamalar

Çelik, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında 10 civarında yetkilinin görev yerlerinin değiştirilmesinin, Reyhanlı saldırılarıyla ilişkisi olup olmadığı sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Zaman zaman görev değişiklikleri yapılır. Örneğin Sayın Başbakan'ın koruma ekibi tepeden tırnağa değiştirildi. Belli yerlerde uzun boylu kaldığınız zaman kanıksamak dediğimiz olay meydana gelir. Sadece Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesinde değil, diğer birimlerde de köklü değişiklikler yapıldı, bunun Reyhanlı ile ilgisi yok, bu bir Hükümet, Bakanlık tasarrufudur. Reyhanlı Emniyet Müdürü ilk etapta görevden alındı, demek ki incelemenin sonucunu beklemeden yapılması gerekiyordu ama Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı ile ilgili yapılan değişikliklerin, atamaların Reyhanlı ile uzaktan yakından ilişkisi olmadığını biliyorum. Her yaptığınız değişiklikte ona uzun bir gerekçe yazmak zorunda değilsiniz."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile