Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik’in Basın Toplantısı (2)
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun RTÜK Yasa Tasarısı’nda yer alan düzenlemeyle ilgili Başbakan Erdoğan’a yönelik "padişah" ve "4. Murat" benzetmelerine tepki gösterdi. Söz konusu maddenin 17 yıldır kanunda b
IHA00777C2-SIY/12-OCA-0153-0FEF- AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇELİK’İN BASIN TOPLANTISI (2) - ÇELİK: - "(RTÜK KANUN TASARISI İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR) ÜLKENİN BİR SALDIRIYA UĞRADIĞI, MİLLİ GÜVENLİĞİN TEHLİKEDE OLDUĞU BİR ZAMANDA BAŞBAKAN’A BÖYLE BİR YETKİ VERİLİYOR. BAŞBAKAN BUNU SABAH AKŞAM UYGULAYACAK DİYE BİR ŞEY YOK" - "SABAH AKŞAM FAKİR FUKARA EDEBİYATI YAPAN BİR GENEL BAŞKANIN ASTRONOMİK GELİRİ OLAN BİRİNİ GETİRİP İL BAŞKANI YAPMASINI HALKIMIZ DEĞERLENDİRECEKTİR" EDA IŞIK ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun RTÜK Yasa Tasarısı’nda yer alan düzenlemeyle ilgili Başbakan Erdoğan’a yönelik "padişah" ve "4. Murat" benzetmelerine tepki gösterdi. Söz konusu maddenin 17 yıldır kanunda bulunduğunu ve bu zamana kadar uygulanmadığını belirten Çelik, "Ülkenin bir saldırıya uğradığı, milli güvenliğin tehlikede olduğu bir zamanda Başbakan’a böyle bir yetki veriliyor. Başbakan bunu sabah akşam uygulayacak diye bir şey yok"dedi. Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirmeye devam ettiği Kayseri’de yolsuzluk iddialarını ilişkin olarak Çelik, "Herhangi bir delil olmamasına rağmen Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olarak CHP hayal avcılığa yapmaya devam ediyor" dedi. Kılıçdaroğlu’nun dün partisinin TBMM ’deki grup toplantısında Kayseri’deki yolsuzluk iddialarına ilişkin Osman Güneş’in ilgili açıklamalarına dadeğinen Çelik şunları söyledi: ’’Kayseri’de vali iken Sayın Osman Güneş Bey’in imzaladığı metin de, müsteşarlık makamına oturduktan sonra sayın bakanın oluruna sundukları belge şu anda elimde. Sayın Kılıçdaroğlu’nun gerçekten iddia ettiği gibi 4 Aralık 2007’de imzalanmış bu yazı. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu’nun aynı gün Ankara’da yine ’Onaylayarak meseleyi kapatıyor’ dediği konu kesinlikle doğru değildir ve çok aleni bir yalandır. 13 Aralık 2007 tarihinde Sayın Osman Güneş, sayın bakanın oluruna bu meseleyi sunuyor. Yani aradan geçensüre 13 gün. Tam 9 gün fark var. Sayın Kılıçdaroğlu, bunları çok ustalıkla, insanın gözünün içine baka baka ne yazık ki söyleyebiliyor. Bu doğru değildir.’’ Elazığ Belediyesi’ndeki iddialara da değinen Çelik, "Sanki orada bir yolsuzluk, bir usulsüzlük tespit edilmiş, keşfedilmiş de bütün bakanlık mekanizması, sayın bakan, sayın müsteşar, bütün bakanlık müfettişleri bu işi örtbas etmeye çalışmışlar da Sayın Kılıçdaroğlu ve partisi bunları ortaya çıkarmış gibi bir manzara oluşturuldu ve Sayın İçişleri Bakanı ile ilgili maalesef terbiye sınırlarını zorlayan sözler söyledi" dedi. İçişleri Bakanlığı’nın iddiaları asla görmezden gelmediğini, bakanlık müfettişlerini göndererek orada ön inceleme yaptırdığını anlatan Çelik, "Bakanlık müfettişleri yaptıkları incelemelerde iki ayrı rapor hazırlayarak, buradaki iddiaları savcılara göndermişlerdir. İçişleri müfettişleri, savcılara diyor ki, ’biz bu işleri araştırdık, bu sizin işiniz. Buyurun siz gerekli yargılamayı, incelemeyi yapın’. Bu raporlar işleme konmuştur. Sonra da bazı iddialarla ilgili bakanlık müfettişleri diyelim ki 17 iddiavar, bakanlık müfettişleri diyorlar ki bunun 8 tanesi ile ilgili inceleme ve soruşturma izninin verilmemesi uygundur diyorlar. Çünkü bir delil yok ortada. İddia var, delil yok. 9’u ile ilgili olarak da inceleme ve soruşturma devam ediyor, bu çalışma devam ediyor" diye konuştu. Çelik, doğrudan dahili olan bir konu tespit edilemediği için belediye başkanı hakkında soruşturma izni verilmediğini söyledi. Çelik, "Ancak oradaki bazı bürokratlarla ilgili soruşturma izni verilmesiyle ilgili İçişleri Bakanlığı’na teklifte bulunuluyor ve sayın bakan da buna onay veriyor’’ dedi. AK Parti’nin asla çamurun üzerine oturmayacağını belirten Çelik, şunları söyledi:"Sanki hükümet, sanki partimiz bir yanlışlığa bile bile göz yumuyor, kendi partisinden olan bir belediye başkanına karşı korumacı bir tavır sergiliyormuş gibi bir algı oluşturulması hakkaniyetle, adaletle ve vicdanla bağdaşmaz. İster AK Partili, ister MHP’li, İster CHP’li, ister BDP’li veya başka bir partiden belediye, kim olursa olsun, AK Parti çamurun üzerine asla oturmaz. Pisliğe, yolsuzluğa, usulsüzlüğe bulaşmış olan kim olursa olsun, onun adalete hesap vermesi için ne gerekiyorsa bunu yapar.Biliyorsunuz, Edirne’de CHP’li belediye başkanı yolsuzluklardan dolayı mahkum oldu. Bunu CHP’li belediye yaparsa da yanlıştır, AK Partili belediye yaparsa da yanlıştır. Ama Elazığ Belediye Başkanı ile ilgili bu saate ve bugüne kadar yargının verdiği bir karar yoktur. Aleyhinde vermiş olduğu bir karar yoktur. Bakanlık müfettişlerinin de ’burada suç vardır’ dediği bir durum da söz konusu değildir. Eğer böyle bir karar çıkarsa, bakanlık müfettişlerinin raporları sonucunda böyle bir şey ortaya çıkarsa, ya dayargının incelemeleri sonucunda böyle bir şey ortaya çıkarsa partimiz kim olursa olsun onunla ilgili gerekeni yapar. Biz ak olan ismimize kara bulaştırmayız, kara sürdürmeyiz. Bugüne kadar bu tavır sürdürülmüştür, bundan sonra da sürdürülecektir. Herkesin bunu böyle bilmesi gerekiyor. Ancak CHP’nin başka bir malzemesi olmadığı için kara çalmayı politikalarının esası haline getirmiştir, yalan söyleyerek bir rant devşirmeye çalışmaktadır." Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen RTÜK Kanunu ile ilgili yaşanan tartışmalarla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: "CHP hatırlarsanız askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin dediler ki ’Bu gece yarısı getirildi. Gece yarısı siz uyuyor muydunuz o zaman. Arada bir mi uyanıyorsunuz? Yargıda tartışılan CMK’nın 102. maddesi. 2005 yılında TBMM’de tartışılırken CHP’nin hiçbir itirazı yoktu. Peki hiçbir itiraz etmediğiniz halde oybirliği ile çıkmış olmasına rağmen şimdi bugün bundan dolayı hükümeti sorumlu tutuyorlar. CHP’nin tutukluluk sürelerini azaltılması ile ilgili bir teklif veriyor. Bunun anlamı şudur; 5yıl yatanlar, 10 yıl yatanlar serbest kaldı. Eğer onların dediği olursa 3 yıl cezaevinde yatanlar, bu Hizbullahçı da olabilir, PKK’lı da olabilir, DHKPC’li olabilir, şu da olabilir bu da olabilir. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Siyasette ilkelik esas olmalıdır. CHP’nin bu tavrını doğru bulmuyoruz. ABD’de 11 Eylül saldırısından sonra kafa kelle ortalığa saçılmış ceset gördünüz mü televizyonlarda? Bu bir sorumluluk gereğidir. Ülkeniz bir saldırıya uğradığı zaman, milli güvenliğin tehlikede olduğu birzamanda Başbakan’a böyle bir yetki veriliyor. Başbakan bunu sabah akşam uygulayacak diye bir şey yok. 17 senedir de uygulanmamış. Sayın Başbakan’ın 8 yıllık başbakanlığı döneminde de uygulanmamış. Kaldı ki Başbakan’a adeta küfreden programlar yapıldı." Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’a yönelik 4. Murat benzetmesini şık bulmadığını ifade eden Çelik, "CHP, MHP, diğer muhalefet partileri asla iktidara gelemeyeceklerini biliyorlar. Kıyamete kadar AK Parti ve AK Parti’nin içinden birilerinin başbakan olacağını kabulleniyorlar ve bu kabulle hareket ediyorlar" dedi. Çelik, bir gazetecinin CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı görevine Doğan Grubu CEO’su Nebil İlseven’in getirilmesi konusundaki değerlendirmesini sorması üzerine, "Buna yasak koyan bir hüküm yok. Ama sabah akşam fakir fukara edebiyatı yapan bir genel başkanın astronomik geliri olan birini getirip il başkanı yapmasını da halkımız değerlendirecektir" yanıtını verdi. EXPO 2020 Fuarı’na yönelik Ankara-İzmir çekişmesine ilişkin soru üzerine tavrının İzmir’in adaylığı yönünde olduğunu belirten Çelik, "Her sondajdan petrol çıkmaz ama ilkinden çıkmadı diye aramaktan da vazgeçilmez" dedi. Çelik, AK Parti içerisinde Meclis oturumlarına katılmadıkları gerekçesiyle 200 milletvekilinin Haziran seçimlerinde partiden aday gösterilmeyeceğine yönelik iddiaları yalanladı. Milletvekilliğinin bir meslek olmadığını hatırlatan Çelik, "Bunlar kulis dedikodularıdır. Bunları ayıplıyorum" diye konuştu.